SGK’lılardan tasarruf tepkisi
EKONOMİTürk Büro Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, kamuda tasarruf paketinin SGK çalışanlarının açısından sorunlara yol açtığını belirtti.
SGK çalışanlarının sorun ve taleplerini dile getiren Türk Büro Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, kamuda tasarruf paketine dikkat çekti. Pakette yer alan toplu taşıma olan yerlerde personel servislerinin kaldırılmasına yönelik kararın faydası olmayacağını, aksine zarar getireceğini söyleyen Danabaşoğulları, kararın özellikle trafik yoğunluğunun olduğu büyükşehirlerde daha fazla trafik, iş gücü kaybı ve yakıt masrafı yaratacağını ifade etti. Danabaşoğulları, yeni personel alımının emekli olan kamu görevlisi sayısıyla sınırlandırılmasının da sakıncalarına değindi.
Geçtiğimiz günlerde 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarının sorun ve taleplerine dikkat çeken Türk Büro Sen, bu kez tüm Türkiye’de eş zamanlı açıklama ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanlarının sorun ve taleplerini gündeme taşıdı.
Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle tüm Türkiye’deki SGK il müdürlükleri önünde basın açıklaması gerçekleştiren Türk Büro Sen, SGK çalışanlarının taleplerini dile getirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu Antalya İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen açıklamada Türk Büro Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, Sosyal Güvenlik Haftası’nın 13-19 Mayıs tarihleri arasında kutlandığını hatırlattı. Sosyal Güvenlik Haftası’nı kutlayan Danabaşoğulları, “Türk Büro Sen olarak, vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet sunan SGK çalışanlarının haklarının korunup, geliştirilmesi noktasında mücadelemiz devam edecek” diye konuştu. Devletin her vatandaşına sosyal güvence sunabilmesinin önemine dikkat çeken Danabaşoğulları, “Sosyal Güvenlik Sistemi, toplumun tüm kesimlerini bir şemsiye altına toplaması gereken bir sistem olup, fiilen çalışanlar, çalıştığı halde kayıt dışında bulunanlar, henüz çalışma hayatına başlamamış olan çocuklar, gençler ile dul ve yetimler bu sisteme dahildir” dedi. 13 Mayıs’ta açıklanan “Kamuda Tasarruf Paketi” ile ilgili de uyarılarda bulunan Danabaşoğulları, toplu taşıma olan yerlerde personel servislerinin kaldırılmasının faydadan çok zararı olacağını, yeni personel alımının emekli olan kamu görevlisi sayısıyla sınırlandırılmasının ise kamu çalışanı açığının daha da büyümesine ve kamu hizmetlerinin aksamasına yol açacağını söyledi.
“DELİK DEŞİK HÂLE GETİRİLDİ”
Türkiye’de kayıt dışı istihdamın her yıl artması, iş tanımları skalasının yapılmaması ve kamuda farklı statülerde istihdam politikaları neticesinde, sosyal güvenlik şemsiyesinin delik deşik hale getirildiğini söyleyen Danabaşoğulları, “Öncelikle kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınması, istihdam yaratacak yatırımlara öncelik verilmesi, prim yükünün hafifletilmesi, makul olmayan yaş ve prim ödeme gün sayılarının çalışanlar üzerinde oluşturduğu psikolojik etkinin ortadan kaldırılması ve sigortalılığı özendirecek tedbirlerin alınması gerekmekte” diye konuştu.
TALEPLERİ SIRALADI
“Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı birleştirilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun meydana getirilmesinin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen, kurumsal kimliği maalesef henüz oturmamıştır” diyen Danabaşoğulları, “Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl 2 milyon 250 bin vatandaşımızı ilgilendiren kamuoyunda EYT olarak bilinen Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek kanunlaşmış, uygulamada kadrosu 38 bin olmasına rağmen fiilen 23 bin personel ile rutin iş yükü kamu ortalamasının üzerinde olan fedakar ve cefakar SGK çalışanlarıyla bu hizmet verilmiş, öngörülen tarihten önce vatandaşların aylık bağlama işlemleri neticelendirilmiştir” dedi. Ağır iş yüküne karşı SGK çalışanlarını bir nebze olsun rahatlatmak adına 666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiyelerin yeniden müktesep hak olarak düzenlenmesini istediklerini belirten Danabaşoğulları, diğer talepleri şöyle sıraladı:
“Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı oluşturulmalı ve buna bağlı Sosyal Güvenlik Tazminatı ödenmeli. 666 sayılı KHK ile kaldırılan fazla mesai ücretleri tekrar ödenmeli. SGK çalışanları, yaptıkları iş bakımından uzmanlık gerektiren bir görev ifa etmesi sebebiyle, bazı kamu kurumlarında olduğu gibi SGK çalışanlarına da Sendikamızın vermiş olduğu kanun teklifi değerlendirilerek, uzmanlık hakkı verilmesi gerekmekte. Yönetim Kurulu yetkisinde bulunan ek ödeme oranlarının yüzde 50 oranında arttırılması ve yılda 4 kez brüt asgari ücret seviyesinde olmak üzere ikramiye verilmesini istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm personelin 3600 ek göstergeden faydalandırılması ayrıca ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılması gerekiyor. Hukuk birimlerinde görev yapan idari personele vekalet ücreti ödenmeli. Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasına yönelik çalışma yapılması ile bu durumdaki personelin GİH sınıfına ivedilikle geçirilmesini talep ediyoruz. Denetimlerin etkin ve verimli bir şekilde yapılabilmesi için sosyal güvenlik denetmenlerinin grup başkanlığı şeklinde yapılandırılması ve denetim tazminatlarının arttırılması gerekmekte. 5510 Sayılı Kanun sonrası ilk defa devlet memurluğuna atananların emeklilik hakları düzeltilmeli. Merkez teşkilatında görev yapan şube müdürlerinin Sosyal Güvenlik Uzman Kadrolarına geçişleri sağlanmalı, Müdür unvanlı tüm kadrolara makam, görev tazminatı tahsis edilmeli. Kurum alacağının tahsili ile görevli icra memurları başta olmak üzere 5. derece kadroların tenkis edilerek 3. derece kadroların ihdas edilmesi ve özlük haklarının düzenlenmesi sağlanmalı. Kurumun orta kademe yönetiminde bulunan şeflerin özel hizmet tazminat oranları arttırılmalı. Sözleşmeli personelin tahsil durumlarına göre uygun kadrolara geçirilmesini talep ediyoruz.”
“FAYDASI OLMADIĞI GİBİ ZARAR GETİRECEK”
13 Mayıs’ta açıklanan “Kamuda Tasarruf Paketi”ne de değinen Danabaşoğulları, bu kapsamda toplu taşıma olan yerlerde personel servislerinin kaldırılmasına yönelik kararın kamuya hiçbir faydası olmayacağını ve aksine zarar getireceğini söyledi. Kararın özellikle trafik yoğunluğunun olduğu büyükşehirlerde daha fazla trafik, iş gücü kaybı ve yakıt masrafı yaratacağını ileri süren Danabaşoğulları, “Bunun yanında servis hizmetlerine yönelik alınmış toplu sözleşme kararlarının da böyle bir çalışmaya konu edilmesi, sendikacılık ve toplu sözleşme ilkelerine aykırı bir durum olarak toplu sözleşmenin özerkliğini yok etmek anlamı taşıyacaktır. Toplu sözleşme ile alınan kararların idari keyfiyete konu edilmesi, sendikal teşkilatlanma hürriyetine ve toplu sözleşme hakkına darbe vurmak anlamına gelmektedir. Böyle bir karar diğer toplu sözleşme hükümlerinin de iptal edilebilmesinin önünü açacaktır” açıklamasında bulundu.
“KARAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
“Özellikle kamuya yeni personel alımının emekli olan kamu görevlisi sayısıyla sınırlandırılması mutlak surette gözden geçirilmesi gereken bir karar” diyen Danabaşoğulları, “Hepimizin bildiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu’nda büyük oranda personel açığı olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle büyük şehirlerde kamu hizmetleri az sayıdaki personelin üstün gayretleriyle yürütülmekte. Böyle bir karar, önümüzdeki yıllarda artacak nüfusa ve hizmet ihtiyacına paralel olarak kamu çalışanı açığının daha da büyümesine ve kamu hizmetlerinin aksamasına yol açacaktır. Ayrıca emekli maaşlarının düşüklüğü nedeniyle kamu görevlilerimiz emekli olmak istememekte tüm çalışanlar 65 yaşına kadar görevlerinde kalmayı tercih etmekte” diye uyardı.
İlginizi Çekebilir