MHP'den nükleer enerjiye tam destek
EKONOMİMilliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, MHP’nin her dönem nükleer enerjiye olumlu yaklaştığını ve seçim beyannamelerinde kesintisiz olarak nükleer enerjinin geliştirilmesine yer verdiğini bildirdi.
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, TBMM Genel Kurulu’nda konuştu:
Başkan, “Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş daha 1961 yılında nükleer araştırmaları ile ilgili bütçeye 30 bin lira koydurmuştur. Merhum Alparslan Türkeş’le başlayan nükleer güce sahip olma hedefi, ülkücü akademik camianın ve devlet içindeki ülkücü kadroların en önemli ve heyecan verici amaçlarından birisi olmuştur” dedi.
MHP’nin 2018 seçim beyannamesinde Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin enerji stratejisi ve politikasının çerçevesini belirlerken, enerji hammaddelerinde dış bağımlılığının azaltılması, enerji ithalatında kaynak ve kaynak ülke çeşitliliğinin sağlanmasıyla arz güvenliğinin artırılması ve nükleer enerji santrali projelerinin hızla tamamlanmasını temel hedef aldıklarına dikkat çeken MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, “Görüldüğü üzere seçim beyannamemiz ve parti politikalarımız ile uyumlu bir enerji politikası yürürlüktedir” diye konuştu
TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kurumların 2022 yılı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, şunları söyledi:
ENERJİ, BÜYÜMENİN VE KALKINMANIN TEMEL DİNAMİĞİ
“Büyümenin, kalkınmanın, gelişmiş bir ülke olabilmenin temel dinamiklerinden birisi olan enerji, büyük ölçüde kendi imkânlarımızla temin edemediğimiz ve ithal etmek zorunda kaldığımız önemli bir girdidir.
Enerjiye olan talep; nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak artış göstermektedir. Bu durum, ülke olarak uzun vadeli enerji stratejisi çerçevesinde millî bir enerji politikası ortaya koymamızı zorunlu kılmaktadır.
ENERJİDE HEYECAN VERİCİ GELİŞMELER OLDU
2021 yılı enerji konusunda ülkemizde heyecan verici gelişmelerin olduğu bir yıl oldu. Geçtiğimiz haziran ayında Karadeniz’de Tuna-1 havzasında tespit edilen yüklü miktardaki doğal gaz rezervi ülkemizin milli enerji ve maden politikasını yeni baştan belirleyecek bir öneme haizdir.Yıllık ortalama 40 milyar dolar civarında enerji ithalatı gerçekleştiren ülkemiz, ihtiyaç duyduğu doğalgaz ve petrolü Rusya, Azerbaycan, İran'dan doğalgaz boru hatları yoluyla, Cezayir'den ise sıvılaştırılmış doğalgaz olarak tankerlerle temin etmektedir.
Bu hem ekonomik olarak ciddi bir maliyet hem de siyasi olarak bağımlılığa sebep olmaktadır.
Türkiye'nin petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığı Türkiye'nin dış ticaret açığındaki en önemli kalemlerden birisi olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, Karadeniz'de Fatih Sondaj Gemisi'yle yapılan derin deniz sondajı sonucunda keşfedilen toplam 540 milyar metreküp doğal gaz rezervinin önümüzdeki dönemde Türkiye'nin doğal gaz üretimini artıracak, ithalatını azaltacak sevindirici bir gelişme olmuşken yakın zaman da filomuza katılacak olan 7. Nesil üstün teknoloji donanımına sahip 4. Sondaj gemimizde bu alanda gücümüze güç katacağına tüm kalbimle inanıyorum.
TUZ GÖLÜ DEPOLAMA TESİSİ ÖNEMLİ PROJE
Ülkemiz için önemli bir proje olan Tuz Gölü Yeraltı Doğal Gaz Depolama tesisinin birinci fazı tamamlanarak 10 Şubat 2017’de ilk gaz dolumu gerçekleştirilmiştir.
Şuan ki mevcut depolama kapasitesi 1 milyar m3 ve geri üretim kapasitesi 40 milyon m3/gün olan proje, 2023 yılında tamamlandığında nihai olarak 5,4 milyar m3 depolama ve 80 milyon m3/gün geri üretim kapasitesine ulaşılacaktır.
Sondaj ve sismik araştırma gemi filomuzla tamamen yerli ekipman ve personelle yürütülen çalışmalarız sonucu keşfedilen doğalgazın 2023'ten itibaren kullanıma alınması hedeflenmektedir. Böylece gerek milli kalkınma ve bağımsızlığın tesisinde çok önemli adımlar atılmış olacaktır.
Bu vesileyle başta enerji Bakanımız Sayın Dönmez ve çalışma arkadaşları olmak üzere bu önemli adımların atılmasında payı olan herkese tekrar teşekkür etmek istiyorum.
DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMANIN EN ÖNEMLİ AYAĞI NÜKLEER ENERJİ
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın en önemli ayaklarından bir tanesini de Nükleer enerji oluşturmaktadır.
MHP her dönem nükleer enerjiye olumlu yaklaşmış ve seçim beyannamelerinde kesintisiz olarak nükleer enerjinin geliştirilmesine yer vermiş bir siyasi harekettir. Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş daha 1961 yılında nükleer araştırmaları ile ilgili bütçeye 30 bin lira koydurmuştur.
Merhum Alparslan Türkeş’le başlayan nükleer güce sahip olma hedefi, ülkücü akademik camianın ve devlet içindeki ülkücü kadroların en önemli ve heyecan verici amaçlarından birisi olmuştur.
YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ
Önemli miktarda yenilenebilir enerji potansiyeline sahip ülkemizdeki bu potansiyelin kullanımı son on yılda artış göstermiştir.
Yenilenebilir enerji alanında yapılan yatırımlar ve teknolojik ilerlemeler sayesinde “Temiz Enerji” de diyebileceğimiz yenilenebilir enerjinin tüketim oranları giderek artmaktadır.
Ülkemiz, 2000'li yıllarda küresel yenilenebilir enerji istatistiklerinde "Diğer" başlığı içindeyken bu gün, sahip olduğumuz toplam yenilenebilir enerji kurulu gücüyle Avrupa 'da 5’inci, dünyada 12’nci sırada yer almaktadır.Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesinin 2026 yılının sonuna kadar 26 Gigawatt artışla yüzde 53 büyümesi bekleniyor.
ENERJİ ARZ GÜVENLİ ÖNEMLİ
Enerji arz güvenliği de önemli bir husustur. Uluslararası Enerji Ajansı, enerji arz güvenliğini, “Enerji kaynaklarının satın alınabilir bir fiyattan kesintisiz bir şekilde ulaşılabilirliği” şeklinde tanımlamaktadır.
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, enerji arz güvenliğinin birçok boyutu vardır.
Uzun dönem enerji arz güvenliği, “temelde enerji arzını ekonomik gelişim ve çevresel ihtiyaçlarla uyumlu bir şekilde sağlamak amacıyla yapılan yatırımlar” anlamına gelmektedir.
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı olarak bilinen “TANAP” projesinin temeli 17 Mart 2015 tarihinde atılmış, projenin Gürcistan/Türkiye sınırından Eskişehir çıkış noktasına kadar olan kısmı (Faz-0) 12.06.2018 tarihinde, Avrupa bağlantısına ulaşacak kısmı (Faz-1) ise 30.11.2019 tarihinde yapılan açılış törenleriyle tamamlanmıştır.
TANAP Projesi kapsamında ülkemize ilk gaz teslimi ise 2018 yılı Haziran ayında başlamıştır.
AR-GE ÇALIŞMALARININ ETKİN VE VERİMLİ YÜRÜTÜLMESİ
Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu bünyesinde kurulmuş olan;
Nükleer Enerji Araştırma Enstitüsü (NÜKEN), Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN), Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü (NATEN), Enerji Araştırma Enstitüsü (ENAREN) ve Temiz Enerji Araştırma Enstitüsü (TEMEN)’nün faaliyete geçmesi ile birlikte;
Enerji, nükleer ve tabii kaynaklar alanındaki Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri tek çatı altında birleştirilerek daha etkin, verimli ve ekonomik olarak yürütülmesi sağlamayı hedeflemektedir.
MHP’NİN ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKASI
2018 Seçim Beyannamemizde Genel Başkanımız Sn. Devlet Bahçeli Beyefendi partimizin enerji stratejisi ve politikasının çerçevesini şu ifadeleri ile belirlemiştir.
• Enerji hammaddelerinde dış bağımlılığının azaltılması amacıyla kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının azami seviyede değerlendirilmesi,
• Enerji ithalatında kaynak ve kaynak ülke çeşitliliğinin sağlanmasıyla arz güvenliğinin artırılması,
• Nükleer enerji santrali projelerinin hızla tamamlanması,
• Etkin bir talep yönetimi ile enerji arzının kesintisiz ve yeterli bir şekilde gerçekleştirilmesi,
• Çevreye dost ve duyarlı bir anlayışla, gelişmiş atık kontrol ve bertarafına, havza ve kaynak planlamasına dayalı bir yaklaşımla enerjinin çevre ve insan sağlığına zarar vermeden üretilmesi,
• Enerji verimliliğinin üretimden tüketime bütün alanlarda güçlü ve çeşitlendirilmiş finansal araçlarla desteklenmesi,
• Yeni enerji teknolojilerini üretecek yetkinliğe ulaşılması,
• Enerji sektöründe rekabeti kısıtlayıcı uygulamalara son verilmesidir.
POLİTİKALARIMIZLA UYUMLU ENERJİ POLİTİKASI YÜRÜTÜLÜYOR
Görüldüğü üzere seçim beyannamemiz ve parti politikalarımız ile uyumlu bir enerji politikası yürürlüktedir.
Enerji arz güvenliğimiz, bağımsızlığımız ile ilgili bu politikalar devam ettiği sürece bizim de bu politikaları destekleyeceğimizi ifade etmek istiyorum.
Sözlerime son verirken bir kez daha Gazi Meclisimizi değerli Milletvekillerimizi ve televizyonları başında bizleri izleyen büyük Türk Milletini selamlıyor ve saygılarımı sunuyorum.”
İlginizi Çekebilir