“ECEVİT EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞINI 1,5 ASGARİ ÜCRETTE BIRAKTI”
Manisa'da halka seslenen Özgür Özel, “İşin kötüsü niyetleri bozuk. Enflasyona yüzde 50 diyorlar. Oysa ki asgari ücretlinin gerçek enflasyonu yüzde 80. Yüzde 80 vermezsen ezdirirsin onu; asgari ücretliyi enflasyona. Hep yüzde 50 veriyorlardı. TÜİK’in; Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu’nun rakamlarıyla yüzde 50 veriyorlardı. Bu sefer onu da vermeyip hedeflenen enflasyon dedikleri, beceremedikleri, düşüremedikleri için hedef enflasyonu verdiler. Yani aradaki yüzde 20’yi işçinin cebinden çaldılar. Altına göre -yarım altın- 2 bin 600 lira kayıp. Paranın satın alma gücüne göre 2 bin 500 lira kayıp. Ancak bundan sonra ortaya çıkacak her fiyat artışında asgari ücret biraz daha eriyecek. Bu iktidar geldiğinde emekliler 1,5 asgari ücret alırlardı. Yani bugünkü hesapla en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret olacaksa, Ecevit’in emeklilerimize verdiği son maaş bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Bugün Erdoğan’ın emeklilerimize verdiği son maaş, 12 bin 500 lira. Yarın enflasyon oranında artacak. Ancak kök maaşlar zam alamadığı için dünya kadar emekli 12 bin 500 almaya devam edecek. Bir yasal düzenleme yapılarak, en düşük emekli maaşının mutlaka artırılması gerekiyor. Ecevit bunu 1,5 asgari ücrette bıraktı. Biz ‘Hiç olmazsa bu yıl için bir asgari ücret verin, emekliyi rahatlatın’ diyoruz; 12 bin 500 lira yerine en düşük emekli maaşı olarak, beğenmediğimiz, eleştirdiğimiz düzey de olsa hiç olmazsa 22 bin lira veriyoruz. Ama onların planı maalesef en düşük emekli maaşını 14 bin lira yapmak. Sonra da emekliye ‘Bu fiyatlarla, 14 bin lira maaşla temmuz ayına kadar geçin’ demeye hazırlanıyorlar.”
“NE EMEKLİ MAAŞI NE DE ASGARİ ÜCRETLE GEÇİM OLMUYOR”
“Biz buradan hem asgari ücretliler, hem emekliler adına, hem hakkını vermedikleri üzüm üreticisinin, buğday üreticisinin, darı üreticisinin, pamuk üreticisinin, zeytin üreticisinin isyanını dile getirerek; hem de çiftçinin, emeklinin, emekçinin parasını harcayacağı bu Manisa esnafının durumunu da düşünerek buradan Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum. Ne bu emekli maaşıyla, ne bu asgari ücretle ne de ürünlere verdiğiniz bu fiyatlarla geçim olmuyor. 2025 yılında geçim yoksa, hep birlikte söylüyoruz seçim var. Geçim yoksa seçim var. Geçim yoksa seçim var. Sayın Erdoğan, ‘Ben bunları 12 kez yendim, 13’üncü seçimi de kazanmaya Özgür Özel’in memleketine geldim’ diyordu. 31 Mart‘ta siyasi hayatının AK Parti‘deki ilk yenilgisini yaşadı.
Şimdi o meydanı dolduranlar, burada karşısına geçmişler ve diyorlar ki, ‘Geçim yoksa seçim var.’ Sayın Erdoğan Manisa’dan hemşerilerimin yanından, baba ocağımdan, memleketimden 2025 yılındaki büyük mücadeleyi başlatıyorum. Emeklinin, emekçinin, çiftçinin, esnafın ya hakkını alacağız, ya hakkını alacağız, ya hakkını alacağız ya da sandığı koyacağız, iktidar olacağız, iktidar olacağız, iktidar olacağız. Sayın Erdoğan bu 2025 yılında elime aldığım ilk mikrofon, çıktığım ilk sahne. Ama doğduğum, büyüdüğüm yerden, memleketimden, babamın ocağından, anamın kucağından sana meydan okuyorum. Bu milleti sana ezdirmeyeceğim. Bu ülkedeki yoksulları sana ezdirmeyeceğim. Başlıyoruz, yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun. Biz başaracağız, biz başaracağız, biz başaracağız.”
Yorum Yazın