‘Fiyat artışı kontrolsüz’
Gözlük çerçeve ve camlarının dövize bağlı olduğunun altını çizen Perdahlı, “Adı yerli üretim ama hammaddesi ithal veya yurt dışından yarı mamul olarak geliyor. Onun için hepsi dövize bağlı. Toptancılarda, üreticilerde, ithalatçılarda müthiş bir fiyat artışı var. Kontrolsüz denilebilecek bir fiyat artışı” dedi.
Marka ve model aynı fiyat zamlı
Tüketicilerin perakendecilerle muhatap olduğuna dikkat çeken Perdahlı, “Müşteri bize bir markanın fiyatını soruyor. Örneğin 2 bin lira diyoruz. O an bütçesi yeterli değilse, bütçesini toparlayıp 1 ay sonra gözlüğü almaya geldiğinde aynı gözlüğün fiyatı 3 bin 500 lira oluyor. Marka ve modelde değişen hiçbir şey yok ama fiyat korkunç artıyor” dedi.
Tek seferde yüzde 50 zam
Optik piyasasında tek seferde yüzde 50 ve üzeri fiyat artışlarının söz konusu olduğuna işaret eden Perdahlı, “Tek seferde yüzde 50 zamlar bugüne kadar hiç görülmemiş bir şey. Önceden de zam geliyordu. Yıl içinde mantıksal ölçülerde yüzde 10-15-20 oranlarında zam gelirdi. Toplamda yıl içindeki zam yüzde 40-60 civarında olurdu. Şimdi üretici veya ithalatçı tek seferde yüzde 50 zam yapıyor ama bu ürün gerçekten yüzde 50 zammı hak ediyor mu? Bu gerçekten bilimsel bir artış mı yoksa gelişigüzel keyfi bir artış mı? Bunların sorgulanması lazım” şeklinde konuştu.
Sektörde korkunç bir rekabet var
Fiyatlar konusunda çözümün perakendecide olmadığını belirten Perdahlı, “Bunun çözümü nihai tüketici ile muhatap olan perakendecide değil. Fiyat kontrolü üretici ve ithalatçı bazında sağlanmalı. Tamamen üretici ve ithalatçıdaki fiyat artışından kaynaklı. Çünkü bizler, gelişigüzel fiyat artıramıyoruz. Ancak, girdi maliyetimiz arttığında artırırız. Hatta, asgari ücret, internet, elektrik ücreti gibi masraflarımız artsa bile fiyatları artıramıyoruz. Çünkü, sektörde korkunç bir rekabet var. Ürün bazında girdi maliyetimiz artınca bizde artırmaya mecburuz” açıklamasında bulundu.
Sattığının yerini dolduramıyor
Sattıkları ürünü aynı fiyata yerine koyamadıklarını vurgulayan Perdahlı, “Artık ürünü sattığımız fiyata yerine koyamıyoruz. Bu da işletmeleri zarara ve iflasa götürüyor. Kâr etmek bir tarafa bizler en azından sattığımız ürünü yerine koyabilmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘Fiyat artışı kontrol edilemiyor’
Optik sektörünün en büyük sıkıntısının fiyat artışları ve bu artışları kontrol edememe olduğunu belirten Perdahlı, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Maalesef perakendeci olarak fiyat artışlarını kontrol edemiyoruz. Diyelim ki yıl başında envanterimizde 2 bin ürün varsa, yıl sonundaki kârımıza baktığımızda yok denecek kadar az. Envanterimizdeki ürüne baktığımızda onun da eksiye düştüğünü görüyoruz. Bu sefer bu işi yapmak mı, yapmamak mı iyi? diye düşünüyorsunuz. Bu kadar yüksek zamlara rağmen, düşük kâr marjıyla kâr-zarar analizini yaptığımızda çok ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz.”
Yorum Yazın