TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmelerine başlanan 2023 yılı bütçesi kapsamında önceki gün Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesi görüşülerek kabul edildi. Bütçeyle herhangi bir yatırımın, üretici ve tüketiciye yönelik herhangi bir planlamanın yapılmadığını belirten CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, “Enflasyon bir yılda yüzde 200’lere dayanmışken bütçeye yapılan yüzde 50’lik artışla tarımsal sorunları çözemezsiniz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin “Türkiye Yüzyılı, tarım ve ormancılığın yüzyılı olacaktır" sözlerini de eleştiren CHP’li Özer, şöyle konuştu:
“Bakan bize masal anlatıyor, tıpkı diğer bakanlar gibi. Memlekette et-süt-yumurta lüks olmuş. Anneler babalar zaten yiyip içmeyi bıraktı, çocuklarına bir yumurta yedirmek için kırk takla tar olmuş. Çiftçi perişan, tarlalar boşalıyor, hayvanlar azalıyor. Mazota, tohuma, gübreye, elektriğe, suya ne varsa zam geliyor. Bakan ise üretimde rekorlar kırıyor, bıraksak ihracatta liste başını oynayacak.”
TARIM İLAÇLARINA 600 MİLYON DOLAR
Bütçe görüşmesinde yaptığı konuşmada ise biyolojik mücadeleye dikkat çeken CHP’li Özer, tarım ilacı kullanmanın kısa kısa vadede çözüm gibi görüldüğünü ama uzun vadede ekolojiyi mahvettiğini ifade etti. Özer’in konuşmasında dikkat çeken ifadeler şöyle:Kullanıldığında ilacın yüzde 1'inden azı zararlıya geri kalanıysa havaya, suya ve toprağa karışıyor. Dolayısıyla biyolojik çeşitlilikte kaybımız oluyor. Bir kısmı da ürünün üzerinde kalıyor. Bunlar da insan sağlığını bozuyor. Ayrıca yurt dışına giden ürünler pestisitten geri dönüyor. Bu da ihracatçılarımızın ve çiftçilerimizin büyük zarar etmesine yol açıyor.
Bildiğimiz kadarıyla Türkiye her yıl tarım ilaçlarına 600 milyon dolar ödüyor. Bunun yerine biyolojik mücadele yaygınlaşırsa hem bu masraftan hem de zararlıdan kurtulacağız hem de tarım ilaçlarının insan sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve ekonomimizde yol açtığı kayıpların önüne geçeceğiz.
ÜNİVERSİTELERE KİTLE ÜRETİMİ DESTEĞİ
Bu nedenle Bakanlığınızın biyolojik mücadeleye vereceği destek ve izleyeceği yol çok önemli. Destek deyince sadece çiftçiye dekar başına verilen para miktarı akla gelmemeli, bugün 32 üniversitemizdeki ziraat fakültelerinde bitki koruma bölümü bulunuyor. Bu bölümlerde biyolojik mücadele ve çeşitlilik için gerekli yatırımlar yapılmasına olanak sağlanmalıdır. Bu şekilde ülkemize yeten, hatta fazlasını sağlayacak faydalı böcek kitle üretimleri gerçekleştirilebilir.
Örneğin Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünde kitle böcek üretimi yapılıyor. Şu anda 50 milyonu üretecek kapasiteye gelinmiş. Türkiye bu faydalı böcekler bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi ama neden biyolojik çeşitliliğimizi katma değer ürünlere dönüştüremiyoruz?
Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteğine bakıldığında, bu yıl örtüaltı üretimde dekar başına destek 850 lira, açık alan üretimde ise 290 lira olarak ödenecek. Bu miktarlar önceki yıllara göre artmış sanılabilir ama diğer tüm alan ve ürünlerde olduğu gibi maliyet yerinde saymıyor. Örneğin 2020’de desteklemeler 400 lirayken böceğin maliyeti 900 liraydı yani maliyetin yüzde 44’ünü karşılıyordu. Şimdi destekleme 850 lira ama maliyet 5.500 lira. Yani destekleme maliyetin yüzde 15’ini ancak karşılıyor. Devede kulak.
Yorum Yazın