5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 88’inci yıldönümü nedeniyle, Antalya’daki kadın örgütleri tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni gerçekleştirildi. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKAD), Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi, Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği (KASAİD) ve Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları tarafından gerçekleştirilen çelenk sunumunun ardından kadınlar, saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okudu. Kadınlar, aradan geçen yıllara rağmen siyasette yeterince temsil edilmediklerinin altını çizdi.
“ŞÜKRAN VE MİNNETLE ANIYORUZ”
5 Aralık 1934'de Türk kadınına o tarihte dünyada sadece 28 ülkenin kadınlarının sahip olduğu Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı Veren Yasanın kabul edildiğini hatırlatan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKAD) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, “O tarihte bu hakkı kullanabilen kadınların bulunduğu ülke sayısı 17 idi. Türk kadınları olarak büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticilerini ve tarih boyunca bu haklar için mücadele veren kadınları bu vazgeçilmez yurttaşlık hakkımız için şükran ve minnetle anıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hakların elde edilişi siyasi haklara yaşamlarını adayan çok sayıda öncü kadının mücadelelerinin vizyon sahibi liderler tarafından tanınması ve desteklenmesi sayesinde olmuştur” dedi.
“HAKKI YETERİNCE KULLANAMAMA DERDİ İÇİNDEYİZ”
8 Şubat 1935'de yapılan genel seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 383 erkek yanında 17 kadının milletvekili seçilerek göreve başladığını hatırlatan Sarvan, şunları dile getirdi:
“Bu ilk karma mecliste kadınların elde edebildiği yüzde 4,8 oran daha sonraki seçimlerde 2007'ye kadar bir daha yakalanamamış, son mecliste de ancak yüzde 17 oranına ulaşabilmiştir. Kadınların yurttaşlık haklarının en önemlileri olan seçme ve seçilme haklarının dünya ülkeleri arasında öncü bir konumla elde edilişinden 88 yıl sonra Türk kadını hala bu hakkını yeterince kullanamama derdiyle, yasalarla verilmiş olan haklarını fiili eşitliğe dönüştürme mücadelesi içindedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 Dünya Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Raporu’nda Türkiye genel eşitlik endeksinde 146 ülke arasında 124 sırada, politik güçlenme endeksi sıralamasında 112. sırada yer almaktadır. Dünya liginin en alt basamaklarındaki bu yerimiz ne yazık ki ne Türk kadını ne de Türk vatandaşı için hiç de övünç duyulacak bir tablo değildir. Kadınların TBMM'de, belediye meclislerinde, bakanlıklarda, kamu yönetiminde elde edebildiği karar pozisyonları, 21. Yüzyılın en gelişmiş ülkelerinde yakalanabilmiş olan yüzde 50 eşitlik oranının fersah fersah uzağındadır.”
“EN AZ YÜZDE 50 TEMSİL İSTİYORUZ”
Sarvan, “Antalya'nın köklü bir sivil toplum kuruluşu olarak, ülkemizin geleceğinin kadınların toplumun her alanında eşit temsiline bağlı olduğu inancıyla, 5 Aralık Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkı kazanmasının 88. yıldönümünde, tüm siyasi partilerimizden siyasetin her basamağında kadınların nüfustaki oranlarına uygun şekilde en az yüzde 50 temsili için gerek siyasi parti ve seçim yasalarında gerekse parti içi uygulamalarında gerekli değişiklikleri bir an önce yapmalarını talep ediyoruz” dedi.
“BU HAK İLE EŞİT YURTTAŞ OLMA STATÜSÜNE KAVUŞTUK”
“5 Aralık 1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkını kazandık. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün ifadesiyle Atatürk’ün ‘En ileri devrimlerinden’ biri gerçekleşti” diyen CHP Antalya İl Kadın Kolları Başkanı Nilüfer Deveci ise, “Birçok gelişmiş ülkeden önce kazandığımız bu hak ile eşit yurttaş olma statüsüne kavuştuk. 1935 yılında gerçekleşen seçimlerde, kadınlar büyük bir hevesle haklarına sahip çıktı ve oylarını kullandı. Özellikle büyük şehirlerde, kadınların oy kullanma oranı erkeklere yakındı. Seçim sonucunda 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. 1936 yılında yapılan ara seçimle birlikte, kadın milletvekili sayımız 18’e çıktı. Böylece Meclis’teki kadın milletvekili oranımız yüzde 4,6 oldu. Bu oranla parlamentoda kadın temsilinde dünyada ikinci sırada yer aldık” hatırlatmasında bulundu.
“DEMOKRASİ SORUNUDUR”
Aradan geçen 88 yıla rağmen 129’uncu sıraya gerilediğini dile getiren Deveci, “Örneğin bu oran, 2011 yılında kadınların seçme ve seçilme hakkını kazandığı Suudi Arabistan’da yüzde 20, 2006’da aynı hakkın tanındığı Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise yüzde 22,5’tur. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda yer alan endekste ise Türkiye 156 ülke arasında 133. sıradadır. Seçmen nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, kadınların karar alma süreçlerinde yeterince yer almamaları ve siyasette ‘eksik temsil’ edilmeleri bir demokrasi sorunudur.
Bu sorun öylesine büyük ki; araştırmalara göre Türkiye’nin tam cinsiyet eşitliğine ulaşması için 152 yıla ihtiyacı var. Oysaki biz kadınların 152 yıl beklemeye tahammülü yok” diye konuştu.
“KADINLAR SİYASETTE YETERİNCE TEMSİL EDİLMİYOR”
“Kadın kimliğinin, ulusal meclislerde ve yerel yönetimlerde temsili için belirlenmiş olan kritik eşik yüzde 33’dür. Peki, ülkemizde durum ne?” diye soran Deveci, şunları kaydetti:
“Meclis’teki 580 milletvekilinin ise yüzde 17,4’ü, yani 101’i kadın. Ülkemizdeki 17 bakandan sadece biri, yani yüzde 5,8’i kadın. 1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. 31 Mart yerel seçimlerine göre 1389 belediye başkanının sadece 37’si, yani yüzde 3’ü kadın. 2019 sonuçlarına göre, Türkiye’de toplam 50.217 muhtardan sadece 1.119’u kadın. Yani sadece yüzde 2’si. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı ise en fazla yüzde 3 olabildi. Gördüğünüz gibi bu oranlar, dünyaca kabul edilen kritik eşiğin oldukça altında. Kısacası; Türkiye’de kadınlar siyasette yeterince temsil edilmiyor.”
“HEDEFİMİZ TAM EŞİTLİK”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzüğündeki kritik eşik olan yüzde 33 cinsiyet kotasını hayata geçirdiğini belirten Deveci, “Elbette asıl hedefimiz tam eşitliktir. Ayrıca partimiz geçen yıl devrim niteliğinde bir adım attı. Kadınların siyasette eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk imzacısı olduğu yasa teklifimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören bu teklifimizle, milletvekilli seçimlerinde, siyasi partilerin aday listelerinde, kadın-erkek eşit temsilini sağlamayı hedefledik. Kadınların seçilebilecekleri sıralarda olmasını garanti altına almak için, listelerin bir kadın bir erkek şeklinde ‘fermuar yöntemi’ ile yapılmasını istedik. Bu teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiş olsa da bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Eşit bir Türkiye’yi kadın-erkek bir arada yeniden inşa edeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandıracağız” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın