İntiharların sebebi kaygı

Antalya Barosu Başkanı Av. Ali Çağdaş Bozaner, basın mensupları ile kahvaltıda buluştu.  Kent merkezindeki bir kafede gerçekleşen buluşmada Bozaner, önemli değerlendirmelerde bulunarak gerçekleştirdikleri çalışmalarla ilgili bilgi verdi.

Antalya Barosu’nun 99 yıl önce kurulan büyük bir kurum olduğunu vurgulayan Bozaner, “Sorumluluğumuzun büyük olduğunun, yapacağımız çalışmaların ne kadar iyi olursa bizden sonra geleceklere o kadar iyi bir yol açacağımızın farkındayız” diye konuştu.

“Yargının içinde bulunduğu sorunların zirveye çıktığı artık aşikar” diyen Bozaner, “Özellikle yargının 3 sac ayağından biri olan avukatların meslek içerisinde yaşadığı sorunlar oldukça fazla. Bunların çözüm noktasında Antalya Barosu yönetimi olarak elimizden gelen mücadelenin fazlasını ortaya koyacağız” dedi. Baroların toplumsal meselelere dahil olma, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda çalışmalar yapma hak ve yetkisi olduğuna da dikkat çeken Bozaner, “Antalya Barosu olarak bizde bu gibi durumlarda kentimizin, bölgemizin ve ülkemizin başat unsuru olan bir rolü üstlenmeye çalışıyoruz. Çünkü biz, 99 yıllık, 8 binden fazlası aktif, 10 binden fazla üyesi olan, Türkiye’nin 4. büyük Barosuyuz. Bu anlamda farkımızı ve farkındalığımızı her şekilde ortaya koyacağız” açıklamasında bulundu.

Özellikle mesleğe yeni başlayan avukatların çok ciddi ekonomik ve özlük sorunları olduğunu belirten Bozaner, “Biz onların hiçbir aşamada yalnız kalmadıkları ve zorlukları beraber göğüsleyebileceğimiz bir süreci inşa etmek istiyoruz” dedi. 

Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Bozaner, intihar vakalarının hatırlatılması üzerine, Türkiye’de mülakat adı altındaki liyakati esas almayan sistemin, gençlerin fırsat eşitliğine sahip olmamasının ve gelecek kaygısı yaşamasının sebeplerinden olduğunu belirtti. Bozaner, “1 haftada 3 tane elim hadise yaşadık. Bu da gençlerimizin ne kadar umutsuzluk girdabında olduğunu ve artık farklı çalışmalar yapılması gerektiğini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

Hukuk Fakültesi kontenjanlarının artmasından kaynaklı sorunların olduğuna da işaret eden Bozaner, “Hukuk Fakültesi kontenjanlarının gerekenin çok üstende olduğu bir gerçek. Fakülte kontenjanlarının belli bir düzene oturtulması gerektiği gerçeğiyle karşı karşıyayız” dedi. 2007 yılında Antalya’daki 1 hukuk fakültesinde 50 kişi kontenjan olurken, bugün 2 fakültede kontenjan sayısının 600’ü bulduğunu belirten Bozaner, “O zamandan bu zaman Antalya genelinde 12 kat artan kontenjandan bahsediyoruz. Asıl mevzu bu değil. Mevzu, Türkiye’de avukatların iş imkanları ve yetkilerinin çok dar olması. Avrupa’da insanlar bir adım atarken mutlaka avukattan yardım almak veya bir avukata danışmak zorunda kalıyor. Türkiye’de bu yetki alanı çok dar olduğundan, kontenjanların da fazla olmasıyla birlikte avukatların ekonomik anlamda darboğazda kaldığı bir süreci yaşıyoruz. Hem kontenjanlarla ilgili ciddi bir çalışma yapılması ve toplumdaki ihtiyaca göre değerlendirilmesi lazım hem de avukatların hak ve yetkilerinin artırılması, belli iş ve işlemlerde yurttaşların haklarını temin ederken mutlaka bir avukatla çalışmasının zorunlu hale getirilmesi lazım” şeklinde konuştu.