Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2022 faaliyet yılı 11. Olağan Toplantısı’nın konuğu, Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı oldu. ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı & Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Abdullah Erdoğan’ın Toplantı Başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin iç güvenlik sorunları konuşuldu.
Toplantıda, ANSİAD ailesine katılan Polydec Poliüretan Sistemleri Ltd. Şti. sahibi Volkan Bayraktar, UNİBA Tarım San. ve Tic. A.Ş sahibi Barış Büyükyörük ve Çam Halı Tekstil Tur. Ltd. Şti. sahibi Cüneyt Büyükçam’a ANSİAD Başkanı Akın Akıncı ve Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı tarafından üyelik rozeti ve belgeleri takdim edildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, “Türkiye uzun bir süredir yüksek enflasyon altında yaşıyor. Yüksek enflasyonun varlığı, faizlerin de yüksek olmasına yol açıyor. Enflasyon sorunu döneme bağlı olarak farklı nedenlerden kaynaklanarak şu anda çözümsüz bir biçimde ekonominin tepesinde duruyor” dedi.
TL’NİN DEĞER KAYBI ENFLASYONUN TEMEL NEDENİ
Enflasyonda temel nedenin TL’nin yüksek dış değer kaybı olduğuna işaret eden Başkan Akıncı, “Ham maddenin, ara malların ve makine teçhizatı gibi sermaye mallarının önemli bir bölümünün ithal ediliyor olması, TL’nin yabancı paralara karşı değer kaybı bu girdilerin pahalanmasına ve dolayısıyla üretim maliyetlerinin yükselmesine yol açmakta” diye konuştu. Fiyatlara yansıyan değer kaybının enflasyonu körüklediğini dile getiren Başkan Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu sorunu çözmenin tek yolu TL’nin değer kaybını önlemektir. Türkiye, aslında dünyadaki birçok ekonomi gibi hem bütçe açığı hem de cari açık veren bir ekonomi. Sorun yaratan husus her ikisinin de bu oranların üzerine çıkması. İşte ülkemiz uzun süredir bu açıkların sorunsuz yönetilebilir oranlarının üzerinde duruyor. Türkiye yalnızca ekonomik açıdan değil sosyal ve siyasal açıdan da yüksek riskli bir ülke. Bu yönden bakıldığı zaman uluslararası platformda risk değerlendirme notlarımız da yatırım için hiç de iç açıcı değil. Aynı durum CDS primimiz için de geçerli maalesef.”
SORUNU ÇÖZMEYE SONUÇTAN BAŞLANIYOR
Kısa vadede olumlu sonuçlar veren girişimlerin ekonomide yanılgıya sebep olduğunu dile getiren Başkan Akıncı, “Türkiye uzun süredir ekonomik sorunları çözme girişimlerine hep sonuçtan, enflasyonu hatta ondan daha önce faizi düşürmeye çalışarak başladı. Bu yanılgı yöneticilerin risk yaratan yaklaşımlarının kendi kararlarından doğduğunu kabul edememelerinden kaynaklanıyor. Oysa gerçek riskleri ortadan kaldıramadığınız ya da en azından azaltmadığınız bir ortamda çözümler hep geçici olmaya mahkumdur” dedi. Türkiye’nin kesin çözüm elde edebilmek için sonuçtan değil, nedenden yola çıkarak riskleri kaldıracak ya da azaltacak adımları atması gerektiğini kaydeden Başkan Akıncı, “Bunun da yolu komşularla sorunları çözmeye çabalamak, demokrasiyi geliştirmek, hukukun üstünlüğünü yaşama geçirmek gibi adımlarla sağlanabilir. Sadece bu adımlar için çaba harcanmış olsa bile ülkemizin CDS risk priminin ciddi bir biçimde düşebileceğini düşünmekteyim. Özetle belirtmek gerekirse bugünkü ekonomik sıkıntıların çoğu aslında ekonomik olmayan nedenlerin yarattığı risk artışından kaynaklanıyor. İşte bu nedenle çözüm de oralardan başlamak zorunda” diye konuştu.
İÇ GÜVENLİK BİR KISIR DÖNGÜ
ANSİAD 11. Olağan Toplantısı’nın konuğu olan Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Cumhuriyet döneminden önce Osmanlı dahil büyük bir kısmı Türkiye’nin iç güvenlik sorunlarının oluşturduğunu kaydetti. Yakın tarihte iki büyük darbe, iki muhtıra ve bir de cemaat darbesi yaşandığına işaret eden Avcı, “Bu sorunların tamamı iç güvenlik sorunundan kaynaklanıyor. Bunları çözüme ulaştırabilirsek çok daha farklı bir ülke olabiliriz” dedi. Türkiye’de iç güvenliğin kısır bir döngü olduğunu dile getiren Hanefi Avcı, “Bu döngü bir süre sonra toplumu, vatandaşları birçok sorunla baş başa bırakıyor. Hepimizin amacı huzurlu ve güvende yaşamak. Buna mâni olan birçok sorun var” diye konuştu. Dünyada huzur ve güven içerisinde yaşayan devletler kadar iç çatışmalarla uğraşan ülkeler olduğunu kaydeden Avcı, “Bazı ülkelere bakınca insanlar ticaret ve sanatla uğraşıyor, başka bir yerde varını yoğunu satıp ülkeden kaçmaya çalışıyor, operasyonlar, bombalar, olaylar var. Peki dünyanın bazı ülkeleri böyle huzurlu ve güvenliyken, ürettiklerinin karşılığı var ve dünyada saygınlığı varken dünyanın bir kısmı niye huzursuz olur, bunu sormak gerekiyor” dedi.
İÇ GÜVENLİK SORUNLARI BÜYÜK ZARAR VERİYOR
Türkiye’nin uzun süre terörle beraber yaşadığı için olayları normalleştirdiğini belirten Hanefi Avcı, “Biz bu durumları kanıksadık, bunları olağanüstü görmüyoruz. Bir karakolun basılması bile normalleşti” diye konuştu. FETÖ terör örgütünün ciddi bir zarara neden olduğunu dile getiren Avcı, “Bu olayın ülkemize verdiği zararı hesaplamak çok kolay değil. 254 insanımız öldü, milyarlarca değerimiz yurtdışına kaçtı, hukuk sistemi bozuldu, her şey allak bullak oldu. Ölçmeye kalksanız altından kalkamazsınız, çok büyük rakamlara çıkar. Belki çok daha az zararla atlatabilirdik eğer iç güvenliği iyi yönetebilseydik. Bunların büyük bir kısmını yaşamazdık” dedi. Güneydoğu olaylarında 50 bine yakın insanı kaybettiğimizi kaydeden Avcı, “Asker, polis, öğretmen kaybettik. 1 trilyon dolar gibi bir maddi zarardan bahsediliyor. Daha sonra Hizbullah terör örgütünün, El-Kaide’nin yarattığı tahribata bakın bir de ölçemiyorsunuz. Dört yıl süren Kurtuluş Savaşı mücadelesinde 37 bine yakın şehir vermişiz ama sadece Güneydoğu’da 50 bin vatandaş ölmüş” diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadelenin öncelikle bilimsel temellerde ele alınması gerektiğine işaret eden Hanefi Avcı sözlerini şöyle sürdürdü; “Rejimi değiştirmek isteyen, adaletli olacağız, işçiler sömürülmeyecek diyen sol terör örgütleri var. Bölücü örgütler var kendilerinin sömürüldüğünü iddia eden, bağımsız bir devlet kurmak isteyen ve bir de dinci terör örgütleri var, ülkedeki rejimin dini bir hale getirilmesini isteyen. Normal yöntemlerle değiştirmeleri mümkün olmadığı için illegal yöntemleri deniyorlar.” Bu örgütleri var eden ortamın öncelikli olarak saptaması gerektiğini belirten Avcı, “Belli değerleri benimsemiş, belli değerli kabul etmiş ve toplumsal yaşam haline getirmiş ülkelerde terör olayları olmuyor veya terör orada yaşayamıyor. Bunları yerine getirmeyen ülkelerde ise bunu yerine getirmenin imkânı yok. Bunlar ne? Bütün dünyada şunu görüyorsunuz, fikir ve düşünce özgürlüğünün, basın özgürlüğünün geliştiği ülkelerde terör ve anarşi pek gözükmüyor” dedi. Hukukun üstünlüğünün sağlandığı, demokrasi kurallarının iyi işlediği ve özgürlüğün güvence altına alındığı ülkelerde terör ve anarşinin de olmadığını dile getiren Avcı, “Bu üç temel sağlanırsa vatandaşları özgür olan ve özgür ortamın sağlandığı ülkelerde insanlar daha büyük değerler yaratıyor. Sürekli baskı altında olan yerlerde yaşayan insanlar da küçülüyor. Daha az değer üretebiliyor” diye konuştu.
HUKUK, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ
Gelişmiş olan hukuk, demokrasi ve özgürlüğün vatandaşlara da yansıdığını belirten Avcı, “Hukukun geliştiği, kendileri bir sorunla karşılaşırsa hukukla çözebileceklerine inanan insanlar çok daha büyük değerler yaratıyor. Ancak hukuka inanmayan, hakkını hukukla alamayanlar, başka yöntemler aramaya kalkıyorlar. Özgürlük düzeninin olmadığı ülkelerde nasıl olsa normal yöntemlerle hakkımızı arayamayız normal yöntemler ile bir şey yapılmaz, mutlaka illegal yöntemler gerekli diye düşünüyor insanlar” dedi.
HALK OLARAK SEÇİMLERDE TAVIR KOYMAMIZ GEREKİYOR
Demokratik yapılanmanın iç güvenlik sorunlarında önemine işaret eden Hanefi Avcı sözlerini şöyle sürdürdü, “Demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla geçerli olduğu, herkesin her türlü fikir etrafında örgütlenebileceği, kendi düşüncesi etrafında siyasi örgütlenmeler oluşturarak seçimlere katılabileceği, her düşüncenin ve fikrin eşit mesafede halka ulaşma imkanlarının verildiği ve bunu seçimlere katılarak halkta karşılık görürse değişiklik yapma hakkının olduğu ülkelerde iç güvenlik sorunlarının çözümü çok daha kolay. Ancak baskı altında olduğu rejimin sadece belirli sınırlarda olup, sadece belirli sınırlarda düşünmeye ve var olmaya yönelttiği ülkelerde ise insanlar hep illegal olmaya, yer altı örgütleri kurmaya, haklarını hukuk dışı yöntemlerle aramaya kalkıyorlar.” Ne kadar özgürlüğünüz, hukukunuz ve demokrasiniz varsa o kadar olaylarınız var sözleriyle Türkiye’de yaşanan süreci özetleyen Avcı, “Düzeltebilmek için halk olarak seçimde tavrımızı koymamız gerekiyor. Yorulmayacağız, korkmayacağız, gayret göstereceğiz. Bu bir denetimdir, illegal yapıları önler. Para kazanmayan bir işletmeye yatırım yapar mısınız, elbette ticaretle uğraşan insanlar olarak yapmazsınız. Peki neden siyasette bunu işler hale getirmiyoruz. Tepkiler siyasete sirayet etmeli” diye konuştu. Toplantı, ANSİAD Başkanı Akın Akıncı ve BAKSİFED Başkanı Abdullah Erdoğan’ın, günün anısına Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’ya plaket takdimiyle sona erdi.
Yorum Yazın