Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Mehmet Fatih Tekin gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Tekin, "Bugün bu ülkede yaşayan herkes, hükümetin uygulamaları nedeniyle bir şekilde, mağdur olmuş durumda. Kimse güvende değil, çünkü her yeni karar, her yeni düzenleme, her yeni politika bir kesimi daha mağdur ediyor diyerek; “Bu ülkede kim mağdur değil ki? Asgari ücretli mağdur. 22.000 lira ile geçinmek imkânsız. Emekli mağdur. Hayatını çalışarak geçirdi, 14.000 lira ile geçinemediği için yine çalışmak zorunda. Öğretmen mağdur. Atanamadı, atanan da hak ettiği ücreti alamıyor. Gençler mağdur. 16 yıl okuyor, çabalıyor ama iş bulamıyor. Çiftçi mağdur. Tarlasını ekip biçiyor ama kazandığı masrafını bile karşılamıyor. Peki bu mağduriyetlerin ortak noktası ne? AK Parti’nin getirdiği bu sistem! Bu sistem, çözüm üretmiyor, mağduriyet üretiyor. Çünkü bu sistem, halkı değil, rantı düşünüyor! Bu sistem, adaleti değil, keyfiyeti esas alıyor” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ: NE ARARSAN BULUNUR DERDE DEVADAN GAYRI!
Hep birlikte hatırlayalım. 2017 referandumunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bize nasıl anlatıldı? diyen başkan Tekin, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“ ‘Parlamenter sistem bize ayak bağı oluyor! Hızlı ve etkin kararlar alamıyoruz! CHS’ne geçince ülke uçacak! Bizim çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yok, yeter ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçelim!’ denildi. Üzerinden tam 7 yıl geçti, Mesela Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, hâlâ hunharca can almaya devam eden sokak köpekleri sorununu, çözmeye gücü yetiyor mu? İkide bir, aile, kültür, değerler türküsü söylüyorlar! Ben de soruyorum: aileyi, kültürü, değerlerimizi kanser eden gündüz kuşağı programlarına, televizyon dizilerine niçin dur demiyorsunuz? RTÜK ne işe yarıyor? Bir de neyden dert yanıyordu bu arkadaşlar? Bürokratik vesayetten! Ne zamana kadar? Tabi ki bürokrasiyi ele geçirene kadar! Cumhuriyet tarihinde daha önce örneği görülmemiş bir bürokrat tipi türedi ülkede! Bürokraside vatandaşa tepeden bakan bir anlayış bugün egemen. Vatandaş üst üste iki soru soramıyor? Bugün git yarın gel, ‘Bugün git on gün sonra gel’e döndü. Vatandaş işini halletmek için daha önce olduğundan daha fazla torpil bulmak zorunda.”
SON 1 YILDA İŞSİZ SAYIMIZ 1.7 MİLYON KİŞİ ARTTI!
İşsizlik oranlarını açıklayan Başkan Tekin, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, ekonomik yıkımını anlatacak birçok malzeme var, ben bugün sizlere işsizlik rakamlarından bahsedeceğim diyerek; “ Aralık 2024’te işsizlik oranı %8.5 açıklandı. Yani 3 milyon insan işsiz. Hükümetin açıkladığı birçok rakamın gerçeği yansıtmadığı gibi bu rakam da gerçeği tam yansıtmıyor. Çünkü: iş bulma umudunu kaybedip, iş aramaktan vazgeçenler bu yüzde 8,5’e dahil değil. Tam zamanlı iş bulamadığı için yarı zamanlı işlerde çalışmak zorunda kalanlar da yüzde 8,5’e dahil değil. Bunları da eklediğimizde işsiz sayısı 11.4 milyona çıkıyor. İşsizlik oranı da %28.2’ye fırlıyor! Peki dünya sıralamasında neredeyiz?
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre bizden daha kötü durumda olan sadece 28 ülke var. Bunların yarısı Afrika ülkesi, diğerleri ise adını bile duymadığımız küçük ülkeler. Son bir yılda işsiz sayımız tam 1.7 milyon kişi arttı. Halkın alım gücünü düşürerek, talebi baskılayan ekonomi politikaları, artan 1.7 milyon işsiz sayısının en önemli nedenidir! Bakın, Ocak 2025 itibarıyla: açlık sınırı 22 bin TL-açlık sınırının altında, yoksulluk sınırı 72 bin TL çalışanların yarısı asgari ücretle, yani 22 bin TL ile geçinmeye çalışıyor!” diye konuştu.
BEDELİ HEP HALK ÖDÜYOR!
Bedeli hep vatandaşların ödediğini vurgulan Başkan Tekin, “Şimdi soruyorum: Temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan insanlar enflasyonu nasıl artırabilir? Enflasyonu artıranlar belli! 2021’de servet transferiyle, düşük faizle servetine servet katanlar!
yüksek faizle kazancını daha da büyütenler, enflasyonu artırıyorlar. Kazanan hep aynı kesim! Bedeli ise halk ödüyor! İşte Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi budur. Tekraren söylüyorum bu sistem, halkı değil, rantı düşünüyor!” diye altını çizdi.
GAZZE’DE YAŞANANLAR MÜSLÜMAN ÜLKE LİDERLERİNİN SESSİZLİĞİNDEN KAYNAKLANMAKTADIR!
Başkan açıklamasını söyle sürdürdü:
“Amerika başkanlığından çok, Gazze’de emlak tüccarlığına soyunan Trump için de birkaç söz söyleyelim. Öncelikle korkutarak sonuç almaya çalıştığını, blöf yaparak adeta kumar oynadığını biliyoruz. Bölgemizde ve özellikle Gazze'de yaşananlar maalesef ki Müslüman ülke liderlerinin sessizliğinden kaynaklanmaktadır. Binlerce kilometre öteden ‘Cumartesi günü Gazze'ye cehennemi yaşatacağız’ diyen Trump'a aynı sertlikte cevap veren bir lider maalesef bugün yok! Eğer ‘Cumartesi dünyanın her hangi bir yerinde ve özellikle Gazze'de tek bir mazlumun kılına zarar gelirse 50 eyaletin 50'si de cehennemi yaşar’ diyecek cesaret ve dirayette bir lider olsaydı Trump bu cümleyi kuramazdı. İslam dünyasının böylesi bir lidere ihtiyacı var. O zaman göreceksiniz iki milyarı aşkın Müslüman o liderin arkasında saf tutacaktır. Biz bunu Necmettin Erbakan Hocamızda gördük. Endonezya'dan Fas'a kadar Müslümanların nasıl aynı duada buluştuğuna şahit olduk. Allah'ın izniyle biz bunu tekrar başaracağız.
Trump’ın bu kadar pervasızca konuşması karşısında Gazze’liler asla geri adım atmayacaklar.
Onun ölümü gösterip sıtmaya razı etmek taktiğine asla boyun eğmeyecekler. Cehennemin kapılarını açacağını söyleyenler 467 gün boyunca ellerinden geleni artlarına koymadılar ama o ateşte kendileri yandılar. Artık cılız çıkan seslere tahammülümüz yok, yol haritası netleşmeli, saflar sıklaşmalıdır. Gazze hiçbir algı operasyonuna kurban edilmemelidir. Vakit birliğin, cesaretin, dirayetin ve icraatın vaktidir. Her şeyden önce ateşkesi ihlal eden İsrail'in ateşkese uyması için uluslararası bir baskı kurulmalı ve yaşanan ihlallere son verilmelidir. Hamas'ın yapılan ihlallerden dolayı esir takasını askıya almasından sonra yine tehditler sıralayan eli kanlı, tescilli soykırım suçlusu Netanyahu'nun açıklamalarına cevap vermesi gereken sadece Hamas olmamalıdır. Gazze bu direnişin sembolüdür, yeniden doğuşun sancağıdır. Kimse kulağının üzerine yatmamalıdır.”
BUGÜN GAZZE’Yİ KAYBEDERSEK…
İspanya, İrlanda, Finlandiya ve Güney Afrika gibi bölgede olmayan ülkeler net tavır koyabiliyorsa hiç kimse kusura bakmasın herkes artık somut adım atmak zorundadır ifade eden Başkan Tekin, açıklamasını şu söylemlerle noktaladı:
“Başkalarının senaryolarında gönüllü, gönülsüz oyuncu olanlar mutlaka kaybederler. İspanya, İrlanda, Finlandiya ve Güney Afrika gibi bölgede olmayan ülkeler net tavır koyabiliyorsa hiç kimse kusura bakmasın herkes artık somut adım atmak zorundadır. Bu zalim düzen Yı-kı-la-cak nokta! Bir an önce Gazze'nin imarı konusunda İslam dünyasının, İslam İşbirliği Örgütü çatısı altında, koordineli bir şekilde hareket etmesini sağlayacak bir yapı kurulmalıdır. Gazze'yi İslam dünyası imar etmelidir. Gazze’nin güvenliğini sağlamak için İslam ülkelerinin de içinde bulunduğu ‘Gazze Barış Gücü’ adıyla bir askerî güç kurulmalıdır. Bu barış gücünde başta soykırım davasını açan ve şu anda yaptırımla tehdit edilen Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere soykırım ve işgal karşıtı tüm ülkeler bulunmalıdır. Ve bu Barış Gücü ne pahasına olursa olsun Gazze'yi teslim etmemelidir. Hiç kimse şunu unutmasın, Amerika'ya devredilmiş Gazze bir daha Gazzelilerin olmayacaktır. Gazze’yi teslim eden, görmezden gelen, bize dokunmasın da ne yaparsa yapsın diyen sadece Gazze’yi gözden çıkarmamış, aynı zamanda kendi topraklarını da sıraya koymuş demektir. Ve biz eğer bugün Gazze'yi kaybedersek yarın Anadolu için mücadele etmek zorunda kalacağımızı bilerek hareket etmek zorundayız.
NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
Milletimiz adına buradan “sorumsuz yetkililere” sesleniyorum: Gıda fiyatları artıyor, köyler boşalıyor, tarım ve hayvancılık bitiyor. Köye dönüşü teşvik edecek projeler geliştirmek için NEYİ BEKLİYORSUNUZ? Madde bağımlılığı tehlikesi çığ gibi büyüyor. Bu sorunla daha etkin mücadele etmek için NEYİ BEKLİYORSUNUZ? Sokaklar poligonu aratmıyor. Şehirlerimiz Teksas’a döndü. Bireysel silahlanmayı önlemek için bir yerlerden silah bırakma çağrısı mı gelecek? NEYİ BEKLİYORSUNUZ? Gündüz kuşağı programları ile aile kurumunun altı oyuluyor. Aileyi reyting canavarına kurban etmemek için NEYİ BEKLİYORSUNUZ? Geçim için değil, seçim için acele edenler; gerçek gündeme dönmek için NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
Milletin refahıyla değil, vergi matrahıyla ilgilenenler; aslan payını yandaşa verip refah payını vatandaştan esirgeyenler: Ucube ekonomi modelinden vazgeçmek için NEYİ BEKLİYORSUNUZ? Gazze ile ilgi, dostunuz Trump'ı, gördüğü fantastik rüyadan uyandırmak için NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
Evet onlar bekliyor, ama biz beklemeyeceğiz! Antalya’mızın 19 ilçesini karış karış geziyoruz. İnsanımıza gidiyoruz. Arkadaşlarımız ilçelerin bir çok yerinde programlar yaptılar vatandaşlarımızla buluştular. Dertlerini dinleyecek, notlarımızı alacağız. Sonra ilgilisine gideceğiz; konuşacağız, ne gerekiyorsa yapacağız. Ama bir şekilde bu dertleri çözeceğiz. Ta ki, hep birlikte, hepimizin güldüğü adil, müreffeh, ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’ kurana kadar!”
Yorum Yazın