Antalya Ticaret Borsası’nın (ATB) 2025 yılı ilk olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında gerçekleştirildi. Yönetimin 2024 yılı ve Ocak ayı faaliyetleriyle ilgili meclis üyelerinin bilgilendirildiği toplantıda konuşan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım sektörü ve ekonomiye ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Çandır, sözlerine Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. 2024 yılını değerlendirerek 2025 yılına ilişkin öngörülerini paylaşan Çandır, 2024’ün 2023 yılının gerisinde kalan bir yıl olduğunu söyledi. 2025 yılı için umutlu konuşan Çandır, meslek komiteleri toplantılarında sıkça gündeme gelen zincir marketler konusuna da değindi. Zincir marketlerin, kendi isimleri veya alt markaları altında fason üretim yaptırarak, ürünlerini ürettirdikleri işletmelerle doğrudan rekabet eder hale geldiğinin altını çizen Çandır, “Bu durum, özellikle son dönemde belirgin bir artış göstermiş ve piyasa dengelerini olumsuz yönde etkilemiştir” dedi. Çandır, piyasada hakim unsur olma özelliklerini düzenlemek ve piyasa dengelerini korumak için yasal düzenleme ve uygulamalara acil ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
SEBZE MEYVE MİKTARLARINDA AZALMA VAR
Her ay Antalya halleri aylık domates, sebze ve meyve fiyat ve miktar endekslerini açıkladıklarını hatırlatan Çandır, “Hallerimizde işlem gören sebze ve meyve miktarları her geçen yıl azalmakta. Bu durum, haldeki piyasa işleyişini olumsuz yönde etkilemekte. Son 10 yılda hallerimizdeki işlem miktarları domateste yüzde 56, sebzede yüzde 47 ve meyvede ise yüzde 38 azalmıştır. Böylece 2024 yılında Antalya hallerinde işlem gören domates miktarı 294 bin tona, sebze miktarı 814 bin tona ve meyve miktarı ise 189 bin tona gerilemiştir. Açıklanan son verilere göre Antalya’nın domates üretimi 2.6 milyon tona, sebze üretimi 5 milyon tona ve meyve üretimi ise 2 milyon tona ulaşmıştır. Yani genel olarak üretimin yüzde 10’u kadar ürün, hallerde işlem görmüştür. Bu durum, gerçekten piyasa bozucu bir mekanizma yaratmakta. Çünkü yaş meyve sebze piyasasının, çok hızlı ve etkin işleyişe sahip olması gerekli. Piyasanın etkin işleyişi, toplam miktarın anlamlı yoğunluğunun hallerde işlem görmesiyle gerçekleşebilir” dedi.
ENFLASYON DAHA ÇOK ARZ KAYNAKLI
Merkez Bankası’nın faiz indirimine de değinen Çandır, son iki ayda 5 puanlık faiz indirimi ile politika faizinin yüzde 45’e çekildiğine dikkat çekti. Yaşanan enflasyonun, talep kaynaklı olmaktan çok arz kaynaklı olduğunun altını çizen Çandır, şunları dile getirdi:
“Yani ciddi bir üretim darboğazından ya da iştahsızlığından geçmekteyiz. Çünkü üretim maliyetleri, talep piyasasını karşılayacak düzeyin üzerinde seyretmekte. Anketlerde de açıkça gördüğümüz gibi maliyet yapımız ve düzeyimiz, üretim faaliyetleri için açık ara önümüzdeki en büyük engel olarak görülmekte. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmak isteniyorsa işin temel çözümü, maliyet yapısını bozucu politikalar uygulamamaktır. Bunun ilk ve güven verici adımı da kuşkusuz yönetilen ve yönlendirilen fiyatları, yurtiçi üretici fiyatlarının altında tutmaktır. Diğer bir temel politika uygulaması da veri ve bilgi paylaşımının daha şeffaflaşmasını sağlamak. Döviz fiyatlarının manşet enflasyonun altında bırakılma çabası da ileriye yönelik ciddi bir baskı unsuru oluşturmakta. Bu baskı, üretici kesimde endişe yaratmakta ve belirsizliği gereksiz yere artırmakta. Türk Lirasının gerçekçi ve sürdürülebilir olmayan değerlenmesi, bir taraftan ihracatçımızı çıkmaza sürüklerken diğer taraftan da yurtiçi üretimi motive etmek yerine ithalatı motive etmekte. Bu da istediğimiz bir durum değil.”
KAPANAN ŞİRKET SAYILARI YÜZDE 46 ARTTI
2024 yılının ekonomik göstergeler bakımından 2023 yılının gerisinde kaldığını belirten Çandır, “Öncü göstergeleri değerlendirdiğimizde, 2025 yılı için yaklaşık yüzde 3 civarında bir ekonomik büyüme bekliyoruz. Tarım sektörü için genel ekonomiden daha düşük bir büyüme öngörüyoruz” dedi. Ülke ihracatının yıllık yüzde 2.1 artarken, Antalya ihracatının yüzde 1.4 azaldığına dikkat çeken Çandır, şöyle konuştu:
“Tarım ve gıda ihracatımız yüzde 3.3 artarken, kentimizde yüzde 2.2 azalmıştır. Kentimizin ihracatının lokomotifi olan yaş meyve ve sebze ihracatı ülkemizde yüzde 2.4, kentimizde ise yüzde 7.3 azalmıştır. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan kredi kullanımı hem ülkemizde hem de kentimizde yıllık yüzde 43 civarında bir artış göstermiştir. Yani enflasyonun yüzde 45 civarında ilan edildiği bir ortamda aslında kredi büyümesi olmamıştır. Diğer taraftan, çekle işlem hacmi ülkemizde yüzde 71, kentimizde ise yüzde 56 artmıştır. Bu göstergede de reel artış düşük kalmıştır. Buna karşılık protestolu senet hacmi ülkemizde yüzde 150, kentimizde ise yüzde 258 artarken, karşılıksız çek hacmi ülkemizde yüzde 211, kentimizde ise yüzde 196 artış göstermiştir. Kurulan ve kapanan şirket sayıları da 2024 yılında hem genel olarak hem de kentimizde, olumsuz değişimler göstermiştir. Ülkemizde kurulan şirket sayısı yüzde 10, kentimizde ise yüzde 21 azalmıştır. Kapanan şirket sayıları ise ülkemizde yüzde 21, kentimizde ise yüzde 46 artmıştır.”
“KAPSAMLI POLİTİKALAR GELİŞTİRMELİYİZ”
Kesme çiçek sektörüne yönelik Ur-Ge projesi kapsamında Kolombiya, İngiltere ve Kuzey İrlanda olmak üzere Birleşik Krallık’ta ziyaretler gerçekleştirdiklerini son olarak da Kenya’yı ziyaret ederek önemli görüşmelerde bulunduklarını hatırlatan Çandır, “Kenya’da, kesme çiçek üreticileri ve ihracatçılarıyla yüz yüze görüşmeler yaparak ticari iş birliği olanaklarını değerlendirdik. Avrupa’nın kesme çiçek ithalatında önde gelen ülkelerinden biri olan Kenya, son 20 yılda bu alanda bir başarı hikayesi yazmıştır. Bu başarıda, uygun iklim koşulları, iş gücüne erişim kolaylığı, düşük maliyetler ve kamu tarafından sağlanan teşvikler büyük rol oynamakta. Vergi teşvikleri, uygun maliyetli havayolu lojistiği, elektrik gibi girdi maliyetlerinin azaltılması ve yabancı yatırımcıya sunulan avantajlar, üretim ve ihracatı destekleyen politikaların başlıca unsurları. Avrupa Birliği pazarına yakınlığıyla önemli bir avantaja sahip olan ülkemizin, bu tür kapsamlı politikalar geliştirmesi, kesme çiçek üretim ve ihracatının hızla artmasına fırsat yaratacağını paylaşmak isterim” diye konuştu.
TARİFE BEDELİNDEKİ YÜZDE 308’LİK ARTIŞA TEPKİ
Orman Genel Müdürlüğü’nün 2025 yılı Döner Sermaye Bütçesi kapsamında 2025 yılı tarife bedellerinde afaki düzeyde artışların yapıldığını dile getiren Çandır, “Örneğin, kekik için tarife bedelinde yüzde 208 oranında artış yapılmıştır. Bu tutara, yüzde 3 oranındaki Bakanlık Fonu ve yüzde 20 oranındaki KDV eklendiğinde, 2025 yılı için toplamda yüzde 308’lik bir artış ortaya çıkmakta. Bu artışlar, orman köylüsünün ürün toplamaktan vazgeçmesine, üyelerimizin faaliyetlerini sürdürmekte ve ticaretlerini devam ettirmekte zorlanmasına yol açacaktır. Ülkemizin ihracatını olumsuz etkileyerek uluslararası pazarlarda kayıplara neden olacaktır. Üyelerimiz, söz konusu bedellerin 2025 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranını aşmayacak biçimde güncellenmesi talep edilmekte. Üyelerimizden gelen talep üzerine konuya ilişkin gerekli düzenlemenin yapılması için gerekli girişimlerde bulunduk, takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
“ZİNCİR MARKETLER, ÜRÜNLERİNİ ÜRETTİRDİKLERİ İŞLETMELERLE REKABET EDER HALE GELDİ”
Zincir marketler konusuna değinen Çandır, “Zincir marketler, kendi isimleri veya alt markaları altında fason üretim yaptırarak, ürünlerini ürettirdikleri işletmelerle doğrudan rekabet eder hale gelmiştir. Bu durum, özellikle son dönemde belirgin bir artış göstermiş ve piyasa dengelerini olumsuz yönde etkilemiştir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin zincir market raflarında yer alması her geçen gün daha da zorlaşmakta. Diğer taraftan üyelerimiz; zincir marketlerin mevcut tedarikçilerine sunduğu zorlu tahsilat şartları, promosyon talepleri, tek taraflı indirim ve iade uygulamalarının birçok işletmeyi ve markayı ciddi anlamda zorladığını ifade etmekte. Piyasada hakim unsur olma özelliklerini düzenlemek ve piyasa dengelerini korumak için bu kapsamda yasal düzenlemelere ve uygulamalara acil ihtiyaç duyulmakta” dedi. Çandır’ın konuşmasından sonra meclis üyeleri, sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yorum Yazın