Op. Dr. Şengör, "Yaşla beraber insanların üreme yeteneği azalıyor ama evlilik yaşı ilerlediği için, sosyal veya entelektüel sebeplerden dolayı evlilik yaşı giderek gecikiyor, buna bağlı olarak da gebe kalma ve çocuk sahibi olma yaşı ilerliyor. Yaşla beraber insanların üreme yeteneği azalır, çünkü farkına varmadan zararlı ajanlara maruz kalıyoruz. Radyoaktif durumlar, elektromanyetik dalgalar, kimyasal maddeler, beslendiğimiz gıdalar nedeniyle hücre yapımızda bozulma oluyor. 18 yaşından itibaren 34 yaşına kadar gebelik olabilir, 34 yaşından sonra yumurta rezervinde yumurta kalitesinde düşmeler başlıyor, özellikle 37 yaşından sonra daha da ilerliyor. En uygun yaş 20 ile 30 yaşları arasında. İdeal doğum yapı değişkendir, kişinin fiziksel ve genetik yapısı etkili olabilir, ailevi genetik hastalıklar ve erken menopoz durumu da göz ardı edilmemelidir, bir doktor muayene edip, gerekli hormon testi ve muayene neticesinde karar vermesi daha iyi olur" diye konuştu.
"Genetik veya kromozomal sebepler düşüğe neden oluyor"
Hamilelik döneminde kadınların yüzde 5 ila 8 arasında düşük yapma riskiyle karşılaştığını kaydeden Op. Dr. Ali Fuat Şengör, şu ifadelere yer verdi: "Genelde düşüklerin yüzde 95 oranında sebebi genetik veya kromozomal bozukluk olarak adlandırdığımız nedenler. Döllenme anında hatalı bir döllenme olduğu zaman, bebek gelişimine devam etmiyor. Bu durumu erken gebelik kaybı olarak adlandırıyoruz. İfade ettiğim gebeliğin önüne geçmemiz çok zor. Bunun dışında hamilelik sırasındaki enfeksiyonlar, tiroit ve diyabet gibi dahiliye hastalıkları, ileri derecedeki ateşli hastalıklar düşüğe yol açabiliyor. Bunlardan korunabiliriz. Ama genetik veya kromozomal sebeplere bağlı düşükleri önlemek çok zor, tabii tıpta gelişmeler devam ediyor. Eğer bir genetik veya kromozomal bozukluk taşıyıcısı varsa son yıllarda bunu tüp bebek ile bu rahatsızlık tespit edip, sağlam embriyo seçilerek düşük önlenebiliyor."
"Kısırlıkta, erkekten kaynaklı sorunlarla karşılaşılabiliyor"
Evli bir çiftin korunmaması halinde yüzde 85 oranında gebeliğin yakalanacağını ifade eden Uzm. Dr. Ali Fuat Şengör, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Evli bir çift korunmuyorsa bir yıl süre zarfında yüzde 85 oranında gebelik yakalanıyor, yüzde 15 civarındaki kişi de infertilite dediğimiz bebek problemi olan kişilerdir. Bu bozukluğu yaşayan kişileri genelde tedavi ediyoruz ama bazı hastaların tedavisinden yanıt alamıyoruz, bunlar daha ileri derecede bozukluk oluyor. Evlenme yaşı, zararlı alışkanlıklar, hastanın geçirmiş olduğu ameliyatlar önemli, bunlar kadınların gebe kalma sürecini bozabilen unsurlar. Erkek faktörü, bayan faktörü var, daha çok bayan faktörü ön planda. Erkek faktörü biraz daha düşük olmakla beraber o tür sorunlarla da karşılaşıyoruz. Yüzde 55-60 civarında bayan, yüzde 40 oranında erkeğe bağlı bir oran verebiliriz."
Yorum Yazın