Son zamanlarda Antalya’nın çeşitli bölgelerine geziler gerçekleştirerek incelemelerde bulunan meslek odalarından oluşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Konyaaltı Varyantı’ndan başlayarak Lara Düden Çayı’nın denize döküldüğü alana kadar olan falez kıyı bandındaki tespitlerini paylaştı. Kent ve kentliler adına yanlış gördüklerine “Dur” diyerek yetkilileri göreve davet eden Antalya İKK, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi toplantı salonunda gerçekleştirdiği son açıklamasında falezlere dikkat çekti. Falezlerdeki yapılaşmayı ortaya koyan üyeler adına açıklama yapan TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver, falezlerde bulunan kesin yapı yasağına muhalefetin ve doğal yapıda yaşanan tahribatın son bulmadığı takdirde, bölgenin doğal yapısında geri dönülemez hasarlara sebep olmakla birlikte olası doğal afetlerin yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
“BÜYÜK KISMINDA KESİN YAPI YASAĞI BULUNUYOR”
Kıyıların ilk çağlardan bugüne kadar insanlar tarafından konut, ulaşım, ticaret ve turizm nedeniyle çok sık kullanılmakta olduğuna dikkat çekerek bu sebeple ülkemizde yaşayan insanların kıyı alanlarından yararlanmasında kamu yararı ilkesinin bulunması gerekliliğinin Anayasa’nın 43. maddesi ile güvence altına alındığını hatırlatan Ünver, “Türkiye'nin en önemli turizm kenti olan Antalya’nın yaklaşık 640 kilometrelik sahil şeridi bulunmakta olup, kentimizde kıyı bandı boyunca 17 kilometre uzunluğunda ve 30 metre yüksekliğinde, oldukça dik yamaçlı falezler yer almaktadır. Antalya falezleri, doğal zenginliği, eşsiz flora ve faunası ile taşıdığı değerler nedeniyle koruma altına alınarak ‘Doğal Sit Alanı’ ilan edilmiş olup bu alanların büyük kısmında kesin yapı yasağı bulunmaktadır” dedi.
“YASALARA AYKIRI OLARAK ÖZEL MÜLK GİBİ KULLANILIYOR”
TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu olarak kamusal görevlerinin de bilinciyle, Konyaaltı Varyantı’ndan başlayarak Lara Düden Çayı’nın denize döküldüğü alana kadar tüm falez kıyı bandı güzergahında 10 Kasım 2022 tarihinde yerinde inceleme ve tespitlerde bulunduklarını belirten Ünver, yapılan inceleme sonucunda “yalı yar” olarak da adlandırılan Falezler bölgesinin Anayasaya ve Yasalara aykırı olarak birçok işletme tarafından kamu yararı dikkate alınmadan özel mülk gibi kullanıldığının tespit edildiğini bildirdi.
“CEZALAR KİRA BEDELİ GİBİ ALGILANIYOR, KAÇAK YAPILAŞMANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”
Özel İşletmelerin kıyıda yaptıkları işgaller için “Ecrimisil” adı altında para cezaları alınırken, kesilen bu cezaların işletme sahipleri tarafından kira bedeli gibi algılandığını belirten Ünver, “Gecekondu görüntüsü niteliğindeki birçok kaçak ve izinsiz yapının bulunduğu falez kıyı bandında, imar barışından faydalanan yapıların tahliyesi sağlanmalı, yeni bir imar barışı beklentisi ile artan kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli ve bir an önce nitelikli, bölgenin flora ve faunası ile uyumlu dokunuşlara yer verilmeli” dedi.
“BEKLENTİMİZ TÜM YAPILAŞMALARA TAVİZ VERİLMEDEN MÜDAHALE EDİLMESİ”
“Falezlerde bulunan kesin yapı yasağına muhalefet ve doğal yapıda yaşanan tahribat son bulmadığı takdirde, bölgenin doğal yapısında geri dönülemez hasarlara sebep olmakla birlikte olası doğal afetlerin yaşanılması kaçınılmazdır” diyerek uyarıda bulunan Ünver, “Tüm yurttaşlarımız tarafından bilinmelidir ki; kıyılardan yararlanmada herkes eşittir ve özel işletme sahipleri tarafından, vatandaşlarımızın sahil bandını ücretsiz kullanması Anayasa ve Kanunlara göre engellenemez. Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği’ne bağlı Meslek Odaları İl Koordinasyon Kurulu olarak halkımız ve gelecek kuşaklar adına sorumlu idarelerden beklentimiz, falez kıyı bandındaki doğal dokuya aykırı tüm yapılaşmaların hiçbirine taviz verilmeden gerekli denetimlerin yapılarak ivedi ve etkin müdahale edilmesidir” ifadelerini kullandı
Yorum Yazın