1 - 7 Mart Muhasebe Haftası ve Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMO) 33. kuruluş yıldönümü törenle kutlandı. Kutlama nedeniyle ASMO Yönetimi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk anıtına çelenk sunularak Oda binasında basın açıklaması yapıldı. Hem yaşanan deprem felaketi hem de mesleki sorunlar nedeniyle buruk bir kutlama yapılırken, depremde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dileyen ASMO Yönetim Kurulu Başkanı Sacittin Hancıoğlu, yaşadıkları mesleki sorunlara da dikkat çekti ve çözüm talep etti.
1-7 MART MUHASEBE HAFTASI
1-7 Mart Muhasebe Haftası’nın Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleğinin toplumun tüm kesimlerine tanıtılması, ülke ekonomisine ve iş dünyasına sunduğu değer ve faydaya ilişkin farkındalığın arttırılması amacıyla kutlandığına dikkat çeken Hancıoğlu, “Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleğini düzenleyen ve 13 Haziran 1989 tarihinde yürürlüğe giren, 3568 sayılı Meslek Yasasına istinaden, 122 bin Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve 5 bin Yeminli Mali Müşavir ile 19 bin stajyer ülke genelinde faaliyet göstermekte. 77 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve 8 Yeminli Mali Müşavir Odası, TÜRMOB çatısı altında hizmet vermekte. 1 - 7 Mart Muhasebe Haftası; tüm yurtta çeşitli etkinliklerle 33 yıldır kutlanmakta. Bizim bu haftayı 3 Mart tarihinde kutlama sebebimiz ise, Antalya Odamızın 3 Mart’ta tüzel kişiliğe sahip olmasından kaynaklanmakta” dedi.
“ÖZVERİ İLE ÇALIŞIYORUZ”
Ekonominin kaydını tutan ve mali danışmanlık yaparak memleketin her köşesinde hizmet sunan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin, üreten, canlı ve dinamik bir Türkiye için el birliği ile çalışmakta olduğunun altını çizen Hancıoğlu, “Kaliteli hizmet sunarak, işletmelerimizin gelişimine katkı vererek, güvenilir işletme danışmanlığı vizyonumuzla ülkemize ve işletmelerimize hizmet vermekteyiz. TÜRMOB ve Odalarımız; kamu yararına, sürekli yüksek kalitede hizmet sağlayan standartlarla, muhasebe ve denetim mesleğinin dünyadaki gelişmelere paralel olarak ilerletilmesi ve geliştirilmesi için çalışmakta, gerek stajyerlerimizin ve meslek mensuplarımızın eğitimi noktasında, gerekse mesleğin uygulanmasına yönelik üzerine düşen sorunların çözümü konusunda büyük bir özveri ile çalışmakta” ifadelerini kullandı.
“ÇÖZÜLMESİNİ TALEP ETTİĞİMİZ ÖNEMLİ SORUNLAR VAR”
İşletmelerin muhasebe ve denetim işlemlerini gerçekleştiren, devletin vergi gelirlerinin arttırılmasına katkı sunan ve devlet kurumlarının işleyişine yardımcı olan mali müşavirlik mesleğinin, önemli sorunları bulunduğunu da belirten Hancıoğlu, çözülmesini talep ettikleri bazı sorunları şöyle özetledi:
“Serbest meslek erbabında KDV’nin Gelir Vergisi’nde olduğu gibi tahsilat esasına göre düzenlenmesi sağlanmalı. Mali müşavirlik hizmetlerinde KDV indirimi yapılmalı. Mali müşavirlere arabuluculuk yetkisi verilmesi gerekmekte. Beyanname imzalatma zorunluluğunun kapsamı genişletilmeli. Mali tatile ilişkin süreler uzatılmalı. Meslektaşlarımıza yeşil pasaport hakkı verilmeli. SMMM'lerin beyanname ve finansal tablo imzalamaktan doğan sorumlulukları yeniden düzenlenmeli. Kamu kurumlarınca istenen bilgi, beyan ve formların sayısı oldukça artmıştır. Tüm verilerin bir data merkezinde toplanması ve ilgili kurumların bu merkezden bilgileri alması sağlanmalı.”
“SORUNLARIMIZ DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE ÇÖZÜLMELİ”
“Görev ve fonksiyonlarımızı yerine getirirken yaşadığımız ve çözülmesini talep ettiğimiz biriken çok sayıda sorunumuz bulunuyor. Bu sorun ve sıkıntıların, diyalogla ve işbirliği içerisinde çözülmesi gerektiği görüşündeyiz” diyen Hancıoğlu, “Ülkemizin, şeffaf, öngörülebilir, sade ve kolay anlaşılır bir vergi sistemine sahip olması gerektiğine inanmaktayız. Bu kapsamda yapılacak, kanunların gözden geçirilmesi, vergilendirme süreçleri ile beyanname ve bildirimlerin sadeleştirilmesi ve sayılarının azaltılması gibi her türlü iyileştirme çalışmalarının destekçisi olma gayretinde olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“PHASELİS BETONA BOĞULMASIN”
Konuşmasının sonunda kent ve ülke gündemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Hancıoğlu, “Ülkemizde can derdimiz varken, birileri yine Phaselis’i gözüne kestirmiş. 1. derece arkeolojik SİT alanlarına çivi bile çakılmasının yasak olduğu güzelim Phaselis imara açılmak isteniyor. Phaselis’in betona boğulması halinde geri dönülmez bir doğa tahribatına yol açılacağından, yetkililer tarafından bu girişime dur denilmeli. Yine deprem bölgesinde yeniden yapılaşma yapılırken bölgenin tarihi yok edilmemeli ve şehirlerin özellikleri korunmalı. Bu amaçla; meslek odalarının bilgisine kesin olarak başvurulmalı. Bir başka önemli konu da Antalya’mızın demokratik yapısındaki olağan üstü değişiklikler. Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye’deki karışıklıklar, savaş, yakın komşularımızdaki kargaşalar nedeniyle ülkemize kontrolsüz bir göç neticesinde ve bunlara ilave ne yazık ki deprem bölgesinden şehrimize geçici olmayacak bir göç. Bütün bu olağanüstü gelişmeler şehrimizi kira sorunu, trafik sorunu, ekonomik ve sosyal anlamda yaşanılamaz bir kent haline getirmekte. Bütün bu sorunları yaşarken, meslektaşlarımızın Muhasebe Haftasını kutluyor, dünyamız, ülkemiz ve meslektaşlarımız için sağlıklı, barış dolu ve yaralarımızın sarıldığı huzurlu günler diliyorum” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın