Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı 2 saat 15 dakika sürdü. Toplantıda, asgari ücret, döviz kurundaki hareketlilik ve stokçulukla mücadele konuları ele alındı. Kritik toplantının ardından Erdoğan, özellikle ekonomi gündemine ilişkin net mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Türkiye şehit yakınlarına galis küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken bu defa Genel Kurul'da yaşanan bir başka edepsizlik örneğiyle sarsılmıştır.
Kılıçdaroğlu'na tepki
Üstelik bu edepsizlik meclisin ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. Milleti kendi yalanlarıyla, iftiralarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan egolarıyla geldikleri yer burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir programı olmayanların içlerindeki kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttığı görülüyor.
Buradan herkesi TBMM'nin asaletine, nefasetine, izzetine, bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini milletimizin takdirine bırakıyoruz.
Bakan Nebati'ye tebrik
Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati beye bir kez daha başarılar diliyorum. Sayın Nebati bugüne kadar iş dünyasından sivil toplum faaliyetlerine, milletvekilliğinden bakan yardımcılığına kadar farklı alanlarda farklı görevleri başarıyla yapmış bir kardeşimizdir.
Katar ziyareti
Katar'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdik. Katar'la bugüne kadar son ziyaretimizle birlikte siyasi, askeri, ticari, ekonomik ve kültürel konuları kapsayan toplam 84 mutabakat imzalayarak işbirliğimizi sürekli ileriye taşıdık. Ziyaretimiz sırasında Katar'ın 15 milyar dolarlık yatırıma ilave edilecek hususlarda da kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk.
"Muazzam altyapıyı inşa ettik"
Türkiye'nin yatırım atağı her alanda hızla sürmektedir. Adana'da 1.4 milyar dolar yatırım bedeli olan petrokimya tesisinin temelini atmıştık. Ülkemizin dört bir yanında yürütülen yüzlerce dev yatırımı yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin kurtuluşunu küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerde değil, kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarda, istihdamda, ihracatta görüyoruz. 19 yıldır yoluyla, köprüsüyle, barajıyla, santraliyle, sulama sistemleriyle sahip olduğumuz muazzam altyapıyı bunun için inşa ettik. 19 yıldır bunca okulu, üniversiteyi, mesleki eğitim kurumunu, hastaneyi, adliye sarayını bunun için kurduk. 19 yıldır ülkemizi her alanda bölgesinin ve dünyanın yükselene yıldızı yapmak için onca mücadeleyi bunun için verdik.
Yeni ekonomi modeli
Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate, hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye'de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur. Tek parti faşizmiyle başlayıp darbeler ve vesayet dönemiyle süren, dışarıdan aldığı destekle kendini milli iradenin üstünde gören, gerektiğinde terör örgütleriyle dahil her tür şer şebekesiyle işbirliğine giren bu zihniyet her defasında milletimizin irfanına çarpmıştır. Bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi de aynı sinsilikle mecrasından çarptırmaya çalışıyor. Biz ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme; hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor. Bu zihniyet ülkemizi tüm siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor. Biz ülkemizi büyüterek, işsizliği azaltarak enflasyonu düşüreceğiz diyoruz, bu zihniyet IMF reçetelerini dayatarak Türkiye'yi yeniden siyasi ve ekonomik boyunduruk altına sokmak istiyor. Salgın döneminde benzer bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3.4 küçüldüğü geçen yıl biz yüzde 1.8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılkı büyüme oranımız çift haneli rakama doğru gidiyor.
Müjdeleri peş peşe sıraladı
Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine hazine faiz desteğiyle ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. 2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5.2 milyar liralık faiz yükünü hazine üstlenmiştir.
3 yıl boyunca hazinenin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacak. Böylece esnafın ilave yük altına girmeden işini gücünü devam ettirmesini sağlayacağız. Ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını mart sonuna kadar devam ettirme kararı aldık.
Bir müjde de çiftçilerimize... Kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı.
651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini aralık ayının 2. yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz.
Tarımı desteklemeyi, çiftçilerimiz tohumu toprakla buluşturması, ekmesi, biçmesi, üretmesi için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz.
Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz.
Önümüzdeki günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı paylaşmaya devam edeceğiz.
Salgınla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Avrupa'da yeniden yükselişe geçen salgın ülkemizde kontrol altındaki seyrini sürdürüyor.
"Stokçularla sonuna kadar mücadele edeceğiz"
Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları görmezden gelmiyoruz. Fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, belediyelerimize talimat veriyorum: Girdi maliyetlerindeki ve kurla izah edilemeyecek fiyat artışı yapan ve stokçuluk yapan kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi milletine böyle ağır bir suç işleyenlerin yakasına yapışılacaktır.
Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan, yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, insafsızlık, ahlaksızlık demek değildir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız.
Bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey sömürüdür. Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır.
Salgınla birlikte yeniden yapılanan küresel ekonomik sistemde yıldızı parlayan ülkelerin en başında Türkiye var. Döviz, altın ve TL cinsinden tasarrufu bulunanların da bu büyük atılıma katılmaları halinde ülkemiz çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girebilecek seviyeye ulaşacaktır.
Ülkemizdeki fiyat artışı sorununu arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz.
Kaynak: internethaber
Yorum Yazın