Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, partisinin savunduğu ya da gündeme getirdiği konulara hâkim ve her konuda hazırlığının tam olduğunu bildirdi. Abdurrahman Başkan, Antalya'da düzenlenen toplantılarda yaptığı konuşmada Zillet İttifakına yönelik eleştirilerde bulunurken "Daha şimdiden cumhurbaşkanı kim olacak kavgasına düşen bu 6’lı masa, Türk milletinin gönül sofrasına hiçbir şey sunamaz. Günlük siyasi tartışmaların içinde debelenen zillet ittifakının her bir paydaşı ayrı telden çalmakta, ayrı söylemlerde bulunmaktadır" dedi.
Antalya'daki ”Adım adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma” temalı toplantılar dün ve bugün gerçekleştirilrken toplantılara MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, MYK ve MDK Üyeleri, Antalya İl Başkanı Hilmi Durgun, İlçe Başkanları ve partililer katıldı.
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:"Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla gerçekleştirdiğimiz Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantımıza hoş geldiniz şeref verdiniz.
YÖRÜKLERİN DİYARI ANTALYA BİRLİK VE DİRLİĞİN MERKEZİ
“İlteriş Kutluğ Kağan'ın buyruğuna ilk uyanlar biz değil miydik?
Kurt başlı tuğlar altında yüce dağlardan geçitleri seyrediyorduk.
Kartalca hür olmanın tadını birlikte tatmadık mı?
Çoğalıp acuna yayılmaya gök kılıçlar üzerine andımız var.
Nispetsiz cenkler içre gösterdiğimiz erlik ile kavuştuğumuz dirliğe hamdolsun.”
Ben de merhum şairin dedi gibi, kavuştuğumuz bu dirliğe şükrederek sözlerime başlamak istiyorum.
Görüyorum ki Yörüklerin diyarı Antalya’mız birliğin ve dirliğin merkezi olmuş, yek pare bir düşünceyle geleceği müjdelercesine birbirine kenetlenmiş.
Selam olsun, Ergenekon meşrebince yanan Türkmen ocağına
Selam olsun, bir Turan ufkunda dalgalanan Akdeniz’in mavi suyuna
Selam olsun, Sarı Hocanın rüyasını gerçeğe dönüştüren Selçukluya
Selam olsun, Söğüt’e uzanırcasına kurulan Yörük çadırına.
ÇOK BADİRE ATLATTIK ÇOK BEDEL ÖDEDİK
Türk milleti olarak bugüne kadar pek çok badire atlattık, pek çok bedel ödedik. Bu kutlu topraklarda hür ve müstakil yaşamak için çok çetin yollardan geçtik. Uçurumun kenarına itilmek istensek de doğru bildiğimizden şaşmadık, yolumuzdan dönmedik.
Bizi güçlü kılan, mazimizden aldığımız ilham, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından sağlanan istiklâl sevdasıydı. Gün geldi, 15 Temmuz’da bizi yine uçurumun kenarına itmek istediler; ancak yüreğimizde taşıdığımız vatan sevdası sayesinde düşmedik.
“Türk Devleti Kudret, Türk Milleti İrfan Sahibidir. “
CUMHUR İTTİFAKI BİR GÖNÜL OTAĞI
15 Temmuz’da bizi düşürmek isteyenlerin oyunları bozulmuş, kurulan tuzaklar yıkılmıştır.
Tarih, siyasi olarak bizlerin de omuzlarımıza bir kez daha sorumluluk yüklemiş, bu anlamda Cumhur İttifakı adı altında milli bir irade oluşmuştur.
Cumhur İttifakı, herkesin “Buraya Kadarmış” dediği noktada yeniden başlayanların andıdır.
Cumhur İttifakı, bu topraklarda hür ve müstakil yaşamak isteyenlerin bağrı, Cumhur İttifakı bir gönül otağıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler de 7 Ağustos 2016’da İstanbul Yenikapı Açık Hava Toplantısı ile temelleri atılan bu ittifakın ülkemiz adına sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için taşın altına gövdemizi koyduk.
Bizim için “Söz Konusu Vatansa, Gerisi Teferruattır” düsturu parola olmuştur hep. Politikalarımızı belirlerken bu parola ile siyaset üstü bir anlayışı benimsedik. Devletin ve milletin menfaatini her şeyin üstünde tuttuk. Yüce meclisimizin çatısı altında bu hassasiyeti göz önünde tutarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Türk Milletinin milli birliğinin bir tezahürü olarak vücut bulan Cumhur İttifakı’nın ruhuna uygun şekilde hareket ediyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir yandan ülkemizin faydasına olan yasalara ve güvenliğimizi sağlayacak tezkerelere destek sağlarken diğer yandan vatandaşlarımızın güncel sorunlarını meclis gündeminde ifade ediyoruz.
Dolayısıyla hem yasama çalışmalarının hem de denetim mekanizmasının sağlıklı işlemesine gayret gösteriyoruz.
15 TEMMUZ SONRASI OLUŞAN ALGILARA DİKKAT ÇEKTİ
Hatırlayınız; 15 Temmuz sonrası şöyle bir algı oluşturulmaya çalışılmıştı.
Ordumuzda neredeyse asker kalmamış, F-16’larımızı kullanacak pilot kalmamış, ordumuzu komuta edecek komutan kalmamış diye bir kara propaganda yürütülmüştü.
Böylesi bir algı operasyonunun yapıldığı bir dönemde, şanlı Türk ordusu 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Operasyonu’nu başlatmıştır.
Herkes iyi bilir ki; “Kurt pusuya düştüğünde nasıl kurtulacağını değil, nasıl intikam alacağını düşünür.”
Ve yine hatırlayınız; Afrin’de operasyon bölgesinde tankın üstündeki bir askerimize “istikamet neresi?” diye sorulduğunda o kahraman askerimiz hiç düşünmeden "Kızılelma" cevabını vermişti.
Bu şuurla hareket eden bir orduyu değil algı operasyonları, hiçbir güç engelleyemez.
ABD'YEİ ELEŞTİRDİ
Ülkemizin güvenliği için bugün yarın yeni bir Suriye Sınır Ötesi Operasyonu düzenleyeceğiz.
Türkiye'nin Suriye'de operasyon sinyali vermesi ilk kimi rahatsız etti dersiniz tatbikî de ABD'yi rahatsız etti. Pentagon sözcüsü Kirby, Türkiye'nin PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG'ye yönelik olası operasyonundan endişe ettiklerini belirtti.
Onlar ne derse desinler hangi endişe kapılırlarsa kapılsınlar bizler “Türk Milletinin bekası için Gazi Meclisimizde kurucu unsura sadakatle koruyucu unsur olarak Genel Başkanımızın arkasında aynı kararlılıkla durmaya devam edeceğiz.”
Bizler, Türk devletinin ortaya bir irade koyarak gerçekleştirdiği bu operasyonları, beka kavramının anlam derinliği ile destekledik.
Gelin görün ki bu sürece şahitlik eden CHP, “Afrin’de ne işimiz var?” diyecek kadar ülkemizin dış politikası konusunda kendi toprağına yabancılaşmış, yabancı devletlerle fikren yakınlaşmıştır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifadeleriyle “Dalından kopan, kökünden savrulan CHP’nin hız ve yönünü bundan böyle Türkiye düşmanlarının estireceği rüzgâr belirleyecektir.”
ADI DEVA KENDİSİ VEBA
Tamda bu nokta geçtiğimiz hafta ABD Ankara Büyükelçisi Jeffrey Flake’nin peş peşe önce İP Genel Başkanı Akşener’ ardın HDP Genel Merkezi’nde Pervin Buldan ve Mithat Sancar’a ve oradan da Adı Deva kendi Veba olan Ali Babacana ziyaretini hatırlatmak istiyorum.
6+1 Masanın ana gövdesi olan ABD’nin Ankara Büyükelçisi 6+1 lik masaya ne ödev verdi. Devletimize ve Milletimize karşı hangi kumpasları hangi pusuları kurdurmaya niyetlendi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidar olduklarında Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağını alenen ifade etmesi ise hafızalarımızdadır.
"Uygun zemin olduğunda Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konuşulabilir” diyen zihniyetle aynı masaya kurulan ve aynı fikirde olan Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın altına sakladığı HDP ile de ayrıca kol kola girerek bizleri şaşırtmamıştır.
Aziz Atatürk’ün “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, İlelebet Muhafaza ve Müdafaa etmektir” çağrısı kulaklarımızda yankılanıyorken, CHP’nin, Türk devletine “Seri Katil” diyen İstanbul İl Başkanını halen müdafaa ve muhafaza etmesi de bir başka şaşılmayacak durumdur.
Çünkü CHP’nin ne Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le, ne cumhuriyetle ne de Türk milletinin değerleriyle bir bağı kalmamıştır.
ZİLLET İTTİFAKI AYRI AYRI TELLERDEN ÇALIYOR
CHP’nin başını çektiği zillet ittifakı, 6’lı masa etrafında toplanmış, sözüm ona ülkeyi yönetmeye talip olmuştur.
Daha şimdiden cumhurbaşkanı kim olacak kavgasına düşen bu 6’lı masa, Türk milletinin gönül sofrasına hiçbir şey sunamaz.
Günlük siyasi tartışmaların içinde debelenen zillet ittifakının her bir paydaşı ayrı telden çalmakta, ayrı söylemlerde bulunmaktadır.
Bu 6’lı masaya NATO, S-400, sığınmacılar, anayasa gibi belli başlı önemli konu başlıkları ile ilgili soru yönelttiğinizde altı farklı cevap alırsınız.
Hemen ifade etmeliyim ki özellikle CHP, İP ve HDP yabancı ülkelerin büyükelçileri ile görüşme sevdası anlamında tutarlı bir yol izlemektedir.
Altını bir defa daha çizerek ifade etmek isterim ki yabancı başkentlerin gölgesinde siyaset üretmeye çalışanların Türk milletinin geleceğine yön vermesi mümkün değildir.
Bu hususta Milliyetçi Hareket Partisi olarak tavrımız çok nettir.
Biz Ankara merkezli bir siyasi anlayışı hâkim kılmayı savunur, Anayasamızın ilk dört maddesini kırmızı çizgimiz sayarız.
Misak-ı Milli sınırlarımıza, cansiperane şekilde müdafaa edeceğimiz kutlu bir emanet olarak bakarız.
Bu nedenle 3 Ekim 2009'da Nahçıvan'da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında kurulmuş olan uluslararası "Türk Keneşi" olarak kurulan Türk Konseyi, 12 Kasım 2021 tarihinde düzenlenen İstanbul Zirvesi sırasında ismi Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirilmiştir.
Bu nedenle “Batı Asya'da enerji kaynaklarına komşu olan Türkiye aynı zamanda Doğu Asya'nın güçlü imalat sanayii ülkeleriyle ticari ilişkiler geliştirmektedir. Sahip olduğu üretim kapasitesi, imalat sanayii altyapısı ve rekabet gücü, Türkiye'nin bölgesinde kritik aktörlerden biri olmasını sağlamıştır.”
1,3 trilyon dolarlık milli gelir, 560 milyar dolarlık dış ticaret hacmi, 250 milyar dolarlık yurtiçi yatırım stoku ve üretim kapasiteleriyle Türk Devletleri Teşkilatı çok büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir.
21. yüzyılda Türk dünyası yılı olacağının her zaman bilincinde olan Milliyetçi Hareket Partisi’nde bu bilinç ve cesaret ezelden beri vardır.
2023 SEÇİMLERİNE TÜM GÜCÜMÜZLE HAZIRLANIYORUZ
Milliyetçi Hareket Partisi savunduğu ya da gündeme getirdiği konulara hâkim ve her konuda hazırlığı tamdır.
Yeri gelmişken vurgulamak isterim ki göç konusunda çalışma yapan ve bunu rapor haline getiren ilk siyasi parti Milliyetçi Hareket Partisi olmuştur.
İşte bu inanç ve sorumluluk bilinci ile 2023 seçimlerine tüm gücümüzle hazırlanıyoruz.
Cumhur İttifakı olarak büyük Türk milletinin çelik iradesine güveniyor, kuruluş ilkelerimize bağlılığına sonuna kadar inanıyoruz.
Töremize sahip çıkacağız, Orhun Abidelerine kazınan ulu sözleri hafızamıza, Yunus’un sevgi, Yusuf Has Hacip’in erdem dilini gönlümüze nakşedeceğiz.
Kültürel belleğimizi zinde tutarak yalnızca siyasi gelişmelere değil, sosyolojik ve kültürel değişimlere karşı öz benliğimizle uyum sağlayacağız.
Bunu yapmaya mecburuz! Değişen ve gelişen dünyaya karşı hazırlıklı olmak bunu gerektirmektedir.
Kendi değerlerimizi korumak, geleceğimizi sağlam temeller üzerinde inşa etmenin en önemli gerekliliğidir. Türk milliyetçileri olarak gayemiz ve inancımız bu yöndedir.
Türk kültürünü çocuklarımıza aktarmada öncülük etmeliyiz. Gençlerimizin karanlık siyasi söylemlerle kafa karışıklığına sürüklenmemesine müsaade edemeyiz.
Sözlerime Dede Korkut’un duasıyla son verirken, buraya kadar teşrif ederek bizleri bahtiyar kılan siz muhterem misafirlerimize saygılarımı sunuyor, teşekkür ediyorum.
“Yerli Karadağlarınız yıkılmasın!
Gölgelice kaba ağacınız kesilmesin!
Kan gibi akan görklü suyunuz kurumasın!
Kanatlarınızın ucu kırılmasın!
Kadir Mevlam sizi namerde muhtaç etmesin!
Allah’ın verdiği umudunuz kırılmasın!
En sonunda arı imandan ayırmasın!”
BAŞKAN'DAN TEŞEKKÜR
Bu arada MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, 3 günlük programları Alanya toplantısıyla tamamladıklarını belirterek."Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz programlarda emeği geçen İl Başkamız Hilmi Durgun ve MYK Üyelerimize, Ülkü Ocaklarımızın kıymetli Başkanlarına, 19 ilçemizin her biri birbirinden değerli İlçe Başkanlarına, Belediye Başkanlarımıza, Belediye Meclisi üyelerimize ve tüm dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Varlığımız, dirliğimiz, birliğimiz daim ve var olsun" dedi.
Yorum Yazın