15 Temmuz 2016’da ABD destekli FETÖ, yıllarca kendisini İslam'ın ilke ve değerleri ardına gizleyerek küresel güç odaklarının taşeronluğunu yaptığını belirten Saadet Partisi İl Başkanı Düzen, 15 Temmuz'un Türkiye için tarihi bir kırılma anı olduğunu ve 15 Temmuz'un asıl muhtevasının iyi anlaşılması gerektiğini belirten mesajında şunları söyledi:
“Bugün, devletimizi, milletimizi, mukaddesatımızı ve ordumuzu hedef alan 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün 8. yıl dönümünü idrak ediyoruz.
Bu girişim, eşi benzeri az görülen, büyük bir cesaret ve özveriye sahip olan aziz milletimizin gayreti ve fedakârlığı ile o gece önlenmişti.
Üzülerek ifade etmeliyiz ki; bu kalkışma öncesi yapılan büyük hatalar, ehliyet ve liyakate gereken özen gösterilmeyerek, devlet kadrolarının bir guruba teslim edilmesi, milletimizin 15 Temmuz darbe girişimi ile karşı karşıya kalmasının esas sebebidir.
Bu süreçten sonra atılması gereken en önemli adım, hain darbe girişiminin siyasi ayağının bir an evvel ortaya çıkarılması olmalıydı. Ancak, anlam veremediğimiz bir şekilde 15 Temmuz’un siyasi ayağı bugüne kadar hiç araştırılmadı.
Buna mukabil, darbe girişiminde etkili olma ihtimali bile olmayan öğrenci, öğretmen, memur gibi toplum kesimlerinin üzerine gidildi ve ciddi mağduriyetler ortaya çıktı.
15 Temmuz gecesinde milletin büyük bir destan yazdığını ve darbe hukuksuzluğunun karşısında olduğumuzu beyan ettik. Bakınız o gece alanlarda sadece bir veya iki partiye mensup insanlar yoktu. Her siyasi partiden, her ideolojiden insanı görmek mümkündü. AK Partili ile CHP'li, MHP'li ile Saadet Partili yan yana tankların önüne çıktılar ve bu girişime karşı göğüslerine gere gere siper ettiler.
Söz konusu vatan olunca milletimiz için siyaset teferruat oluyor. O gece en önemli motivasyon, ülkemizin geleceğiydi ve o gelecek için millet büyük bedel ödedi, ancak ülkesini darbeye ve darbecilere teslim etmedi.
O gece milletimizin tavizsiz ve kararlı duruşu darbecilerin moralini bozarken, darbeye karşı direnecek olan kolluk kuvvetlerimize de büyük bir moral kaynağı oldu. Bu sebeple darbenin başarısız hale getirilmesinde milletimizin tavrı çok büyük bir öneme sahiptir. Darbeye karşı direnen şehit ve gazilerimiz, alanlarda bulunan bütün milletimiz ve kolluk kuvvetlerimiz topyekûn bu başarının sağlanmasının mimarlarıdır.
Tüm bu yaşananlardan sonra aziz milletimizin daha ferasetli duruş sergilemesi, yapılan yanlışları sorgulaması, gerektiğinde bunun için kamuoyu oluşturması ve sahip oldukları değerlere önem vermesi en büyük arzumuzdur.
İnanıyoruz ki, birlik ve beraberliğimiz tesis edildiği takdirde, ne içeriden ne de dışarıdan ülkemize kastetmek isteyenler asla başarılı olamayacaklar, benzer bir teşebbüse cesaret bile edemeyeceklerdir.
Bu sebepledir ki, 15 Temmuz’u gösterişli, büyük programlarla anmaktan ziyade bu teşebbüsün arka planını tam manası ile anlamak ve gerekli tedbirleri almak mecburiyetindeyiz.
Önemli bir husus da, olağanüstü hal uygulamalarından bir an önce kurtulmamız gerektiğidir.
Milletimize bu kara geceyi yaşatanları, hain darbeye teşebbüs edenleri bir kez daha şiddetle kınıyor, o gece şehadet şerbeti içen kardeşlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Ülkemiz ve milletimizin Bir daha böyle teşebbüslerle karşı karşıya kalmamasını temenni ediyoruz”
Fotoğraflar: www.15temmuz.gov.tr
Yorum Yazın