© Adalya Medya 2021

‘Zordayız geçinemiyoruz’

Yaşanan hayat pahalılığına, yüksek enflasyona ve vergi sistemine isyan eden Türk-İş Antalya İl Temsilcisi ve Yol-İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Cemil Ünal, “İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı” dedi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), tüm Türkiye genelinde ‘zordayız geçinemiyoruz’ sloganı ile eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi. Hayat pahalılığına tepkilerini gösteren işçiler, “Vergide adalet istiyoruz! Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın” yazılı pankart açtı. Antalya’da Attalos Meydanı’nda biraraya gelen Türk-İş üyesi işçiler, “Direne direne kazanacağız, zafer direnen işçilerin olacak, işçiyiz haklıyız kazanacağız, susma sustukça sıra sana gelecek, yaşasın onurlu mücadelemiz, Ankara Ankara duy sesimizi bu gelen işçinin ayak sesleri” şeklinde slogan attı. “Emek en yüce değerdir, KİT’lere kadro, ya iyiyleştirme ya eylem, geleceğe umut olmak umutla bakmak istiyoruz, huzurlu yaşamak işçinin de hakkı, emekçinin ücreti açlık sınırının altında kaldı, hayat pahalılığına dur diyoruz, vergide adaletsizliğe dur diyoruz, 696 K.H.K. ile engellenen tayin hakkımızı istiyoruz, yaşasın iş – ekmek – sendika mücadelemiz, kamuda taşeron istemiyoruz, yoksulluğa dur diyoruz, ekonomik krizin sebebi biz değiliz” yazılı dövizlerle dikkat çeken işçiler adına konuşan Türk-İş Antalya İl Temsilcisi ve Yol-İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Cemil Ünal, “İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı” dedi.

‘Yoksulun dayanarak gücü kalmadı’

Yaşanan hayat pahalılığına, yüksek enflasyona ve vergi sistemine dikkat çeken Ünal, “Bugün burada, toplumun büyük bölümü yaşamlarını her geçen gün ağırlaştıran koşullara dikkat çekmek için toplandık. Yüksek enflasyon, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı istihdam gibi sorunlu, halkımızı geçim sıkıntısına sürüklenmekte; Mutlu bir azınlık dışında herkes bu yükün altında eziliyor. Artık işçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalama 15 bin lirayı aşmış durumda. İnsanlar, yüksek kiralar yüzünden sağlıksız bir ortamda yaşamak zorunda kalıyor. Markete, pazara her adım atışımızda fiyatların arttığını görüyoruz. Geçen ay elektrik fiyatlarına zam geldi, bu ay ise doğalgaza yüzde 38 zam yapıldı. Okulların açılmasıyla birlikte eğitim masrafları da katlanılamaz hale geldi. Anne babalar, "Çocuğumuz okula nasıl devam edecek?" diye kara kara düşünüyor. İşçilerin ise kısıtlayıcı eğitim masraflarını karşılayamayacakları duruma geldi.”dedi.

‘Gerçek enflasyon tutarları yansıtılmıyor’

Başkan Ünal, 2024 yılının başından bu güne kadar her şeyin fiyatı iki ayrılırken, işçinin, emeklinin, kırılanın gelirinin yerinde saydığını belirtti. Ünal, “Açıklanan enflasyon tutarları yansıtılmıyor. Yaşanan enflasyon ile oranlı enflasyon arasında büyük bir uçurum var. İşçilere ve emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün zayıfı daha da zayıf hale getiriyor. İşçinin gücü hızla düşerken, işverenlerin payı her geçen gün artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuluyor.  Türkiye, Avrupa'da birinci, dünyada ise 28. sırada yer alıyor. Bu eşitsizlik, gerçek enflasyon oranları açıklanmadıkça daha da derinleşecek.Tasarruf Tedbirleri Genelgesi ile işçinin servisi ve diğer hakların kabul edilmesi mümkün değil. Bu haklar, toplu iş sözleşmeleri ile kazanılmıştır ve genelgeyle ortadan kaldırılamaz. Bu durum, Anayasa'nın ilgili hükümlerine, ILO normlarına ve uluslararası sözleşmelere aykırı. Tasarruf, onların haklarını kısıtlayarak değil, kamudaki verimin israfını engelleyerek çalışmayı engelleyen bir durum.Enflasyonun bir an önce gerçek seviyenin açıklanması için gerekli adımlar atılması gerekir. Gelir adaletini sağlamak adına vergi sistemindeki adaletsizlikler giderilmeli. Bu ülkenin kaynaklarını kullanarak servet sahibi olanların, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemelidir. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alın. Gelir vergisi bütün işçilik için yüzde 15'e sabitlenmeli ve sosyal haklardan vergiler kesilmemelidir” dedi.

‘Acilen ek çerçeve protokolü yapılmalı’

Başkan Cemil Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: “2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşması Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin yürürlükleri arasında farklılık gösterebilir, yüksek enflasyon ortamında ücret zammı açısından büyük sorun yaratmaktadır. Bu durum, işyerlerinde huzursuzluk ve çalışma barışını tehdit eder hale gelmiştir. Acilen ek bir çerçeve anlaşma protokolü yapılmalı ve ücret zamları bu doğrultuda düzenlenmelidir. Emeklilik aylıkları programlama sistemlerinde yapılan değişiklikler, işçilerin gelirini hızla artırmak ve emekli aylıklarını geçinmeyi imkansız hale getiriyor. Geçimini emeğiyle sağlayan işçilerin emeklilik zamanında güvencesi kıdem tazminatıdır. Ancak kıdem tazminatı tavanı uygulaması zararları artırmıştır. Bu mağduriyetin ortadan kalkması için kıdem tazminatı tavanı, brüt asgari ücretin 7,5 katı olarak belirlenmesi gerekir.

TÜRK-İŞ olarak, işçinin, emeklinin insanın yakışır bir hayat sürmesi için mücadele ediyoruz. Sokaktaki enflasyonu en iyi biz biliyoruz ve taleplerimizi dile getiriyoruz. Emeğimizin karşılığı olan gelirimizin, enflasyon verilerine kurban edilmesine karşı açık bir tavır alıyoruz.Bir kez vurguluyoruz; Hayat pahalılığı, Yüksek enflasyon, Adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, kayıt dışı istihdam, Güvencesiz çalıştırma sorunları altında ezilmeyeceğiz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz, 696 Sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz. KİT’lerde ve Kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, Örgütlenmenin önündeki engelleri tek tek aşacağız, Yaşasın TÜRK-İŞ, yaşasın emek, barış, özgürlük mücadelemiz!”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER