© Adalya Medya 2021

“Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana”

Gelecek Partisi Sosyal Politikalardan Sorumlu Antalya İl Başkan Yardımcısı Ömer Uçan, ülkedeki ekonomik tabloyu 'Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana' sözleri ile özetledi.

Gelecek Partisi Sosyal Politikalardan Sorumlu Antalya İl Başkan Yardımcısı Ömer Uçan, Gelecek Partisi İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Gürsel Kaya, İl Başkanı Mevlüt Demir ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte il binasında basın toplantısı düzenledi. Ekonomideki kötü gidişe ve vatandaşların yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çeken Uçan, Aşık Mahzuni Şerif’in türküsünden esinlenip elindeki soğanı da göstererek “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, sakın oy vermeyin sizi soyana” sözlerini sarf etti.   

“ADETA NEFES ALDIĞIMIZ İÇİN ŞÜRKEDER HALE GETİRİLDİK”

Kendisinin de esnaf olduğuna dikkat çekerek halkın ekonomik dar boğaz içerisinde olduğunu belirten Gelecek Partisi Antalya Sosyal Politikalar Başkanı Ömer Uçan “Halkın temel gıda maddesi ekmeğin 5 lira olduğu, üniversite öğrencilerinin yemekhanelerde açlığa mahkum edildiği, halkın bırakın ev sahibi olma hayalini, kirasını ödeyemediği bir zamandan geçiyoruz. Ben de bu ülkede yaşayan, yaşamaya çalışan ve adeta nefes aldığımız için şükreder hâle getirilen bir vatandaşım. Her gün halkın içine giriyor, onlarla sohbet ediyor, onların yaşadıklarına tanıklık ediyorum. Birileri halka masal anlattıkça sanıyorlar ki halk da bunlara inanıyor. Aslında gerçekler ortada iken onlar konuştukça battıklarının farkında değiller” şeklinde konuştu.

ASGARİ ÜCRETLİNİN GEÇİM SIKINTISINA DİKKAT ÇEKTİ

“En düşük emekli maaşını 3 bin 500 lira yaptıkları için gururlananlar, ev kiralarının en ucuz 5 bin lira olduğundan haberi yok gibi davranıyorlar. Asgari ücreti 5 bin 500 lira yaptık diye koltukları kabaranlar, elektriğe üst üste yaptıkları zamları çabuk unutuyor” diyerek asgari ücretlinin geçim sıkıntısına dikkat çeken Uçan, şunları ifade etti:

“Kaba taslak bir hesap yapacak olursak, 5 bin 500 lira asgari ücretle çalışan vatandaş hadi evinde eskiden oturuyor ve 3 bin 500 lira kira ödüyor diyelim. Geriye kalan 2 bin lira. Elektrik, su, internet, cep telefonu faturalarına bin lira ödese elinde bin lira kalıyor. İşe gidiş-geliş yol parasına da 400 lira harcasa cepte kalır 600 lira. Çocuksuz bir çift günde 3 ekmek tüketse 450 lira eder. Yani sadece ekmek yiyecek ve hayatta kalmaya çalışacaklar. Bunlar artık insanların aklı ile oynamaya başladı. Şimdi, o asgari ücreti 5 bin 500 yaptıkları için böbürlenenlere soruyorum. Vatandaş elinde kalan 150 lira ile ne yapacak? O da yeter diyorlarsa isterlerse vatandaş o 150 lirayı da onlara versin. Belki o zaman gözleri doyar.”

 “VATANDAŞ AÇLIĞA MAHKUM EDİLMİŞ DURUMDA”

Vatandaşın açlığa mahkum edildiğini söyleyen Uçan, “Pazara çıkamayan vatandaş akşam pazarın dağılmasını bekler duruma geldi. Bekliyor ki çöpe atılacak olan ürünler çöpe gitmesin onların sofralarında yemeğe dönüşsün. Yani tencerede taş kaynatıp açlığa mahkum olmak yerine, en azından atılacak ürünleri toplayıp karınlarını doyurmaya çalışıyorlar” dedi.

 “BİZİM POLİTİKALARIMIZ ÜRETİME DAYALIDIR”

“Açlık sınırının 7 bin 250 lira, yoksulluk sınırının 23 bin 600 lira civarında olduğu bir ülkede yaşıyoruz” diyen Gelecek Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Gürsel Kaya ise, “Maalesef aç, yok, yoksul bırakalım sonra da ellerinden tutup yardım edelim şeklinde bir politika izleniyor. Sosyal yardımlar adı altında yardımlar yapılıyor. Bugün milyonlarca insanın sosyal yardımlara muhtaç olduğunu görüyoruz. Mesele insanları aç, yoksul bırakmak, işsiz bırakmak ve daha sonra onlara sosyal yardım adı altında yardım etmek olmamalı. Gelecek Partisi olarak bizim politikalarımız önce üretime dayalı, daha sonra işsizliği, açlığı, yokluğu, yoksulluğu ortadan kaldırmaktır. Bu ülke düzlüğe çıkacak ve geleceğe dönük güzel şeyler yapacaksa üretime dayalı politikalar izlemeliyiz. Tarımda, hayvancılıkta, sanayide, teknolojide, ticarette her alanda üretime dayalı ve ürettiğimiz ürünleri ihraç ettiğimiz, ihracatın ithalattan çok daha üstte olduğu bir ekonomik anlayışla insanımızı açlıktan, yokluktan ve yoksulluktan kurtarabiliriz” şeklinde konuştu.

“KİMSE KENDİ CEBİNDEN YARDIMDA BULUNMUYOR”

Gelecek Partisi iktidara geldiğinde sosyal yardımların kesilmeyeceğinin de altını çizen Kaya, “Vatandaşa yapılan engelli, gıda, yakacak, giyecek, içecek, konut, kira gibi yardımların kesilmesi gibi bir şey asla yok. Devlet tarafından verilen yardımlar devlet tarafından sürdürülecek. Hiç kimse kendi cebinden sosyal yardım adı altında bir yardımda bulunmuyor. Bunlar hepimizin vergilerinden toplanan paralar. Vatandaşını sosyal yardıma muhtaç eden bir devlet değil, sosyal yardıma muhtaç olmayan vatandaş şekline dönüştürecek ekonomik ve siyasal politika uygulamak istiyoruz. Bu da ekonomik açıdan güçlü devlet, güçlü vatandaşlar demektir. Yaşlılar, engelliler, özellikle gençlerle ve üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarıyla ilgili her il ve ilçede çalışmalarımız var. Gençlerimize yurtlarda yer bulmaya, gıda yardımı yapmaya, burs bulmaya çalışıyoruz. İnşallah bu ülkede hiçbir vatandaşımız aç, susuz, yok, yoksul, evsiz, barksız kalmaz” ifadelerini kullandı.

“SANSÜR YASASI TEKLİFİ YASALAŞMAMALI”

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandığını hatırlatan ve kendisinin de basın mensubu olduğuna dikkat çeken Kaya, “Tam anlamıyla sansür yasası olan yasanın ilk 2 maddesi meclisten geçti. Bu yasa, seçim öncesi muhalefet partilerinin sesini kısalım, muhalefeti destekleyen basın-yayın organlarının özellikle internet medyasının sesini kısalım ve kimsenin düşüncesinin paylaşılmasını istemeyelim demektir. Bu son derece antidemokratik bir yaklaşım. Bir ülkede demokrasi varsa düşünce özgürlüğü, basın hürriyeti vardır” diyerek Mustafa Kemal Atatürk’ün “Basın hürdür, sansür edilemez” sözlerini hatırlattı. Teklifin yasalaşması halinde muhalefet partileri tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürüleceğini belirten Kaya, “İnsanın düşüncesine kilit vurulamaz. Demokratik ortamlarda herkes her şeyi kanunlar çerçevesinde söyleyebilmeli” dedi. Gazeteciliğin kolay olmadığına işaret ederek yasa çıkarılırken bir kez daha düşünülmesi ve yasanın çıkmasına engel olunması gerektiğini vurgulayan Kaya, Gelecek Partisi’nin mecliste olmamasına rağmen yasanın geri çekilmesi için elinden gelen çabayı gösterdiğinin altını çizdi.  

“BASIN KARTI ESKİ DEĞERİNİ KAYBEDİYOR”

Eskiden sarı olan sonradan turkuaz renge dönüştürülen basın kartlarının önceden basın mensuplarına birçok ayrıcalık sağladığına da dikkat çeken Kaya, basın kartının eski değerini kaybettiğini, yasa ile daha da değersiz hale geleceğini söyledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER