‘Vatandaş mülteci gibi oldu’
GÜNDEMNM Consultancy ortaklarından Yapı ressamı Yusuf Ucan, Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Antalya’daki yabancı istilasının yol açtığı sorunları ve emlak sektörünün geleceğini değerlendirdi. Kente göçün aşırı boyuta ulaştığını belirten Ucan, Vatandaşın kendi ülkesinde mülteci durumuna düştüğünü söyledi.
NM Consultancy firmasının ortaklarından Yusuf Ucan, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gayrimenkul yatırımları, konut, villa, ticari gayrimenkul, turizm tesisleri, arsa ve arazi konusunda profesyonel bir anlayışla yatırımcılara en iyi koşullarda en uygun fiyatlı en doğru yatırım fırsatları sunuyor.
Varlık Mahallesi’nde faaliyet gösteren NM Consultancy firmasının İsrail ve Filistin’de de şubeleri bulunuyor. Kendisi bir Yapı ressamı olan Yusuf Ucan, babası Taciettin bey ve kardeşi Muhammet ile koordineli olarak emlak alanında uluslararası anlamda danışmanlık hizmetlerini sürdürüyor.
Kendinizden ve firmanızdan biraz bahseder misiniz?
Ben hem alaylı hem mektepliyim. Çocukluğumdan bu yana inşaat işlerinde çalıştım. Bir yandan da bu işin okulunu okudum. Babam ve kardeşim ile birlikte NM Consultancy firmasını kurduk. İsrail ve Filistin’de de şubelerimiz var. Gayrimenkul dışında ithalat ve ihracat işleri de yapıyoruz.
Emlak sektörüne baktığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Antalya ölçekli düşünürsek bu kentte emlak sektöründe çok afaki rakamlar ortaya çıktı. Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber ülkemize çok sayıda sığınmacı geldi. İstanbul ve Antalya’ya akın ettiler. Antalya’nın iklim ve coğrafi olarak çok değerli bir konuma sahip. Burada 1000 lira olan kiralar 15 bin-20 bin bandına yükseldi. 60-70 hatta 100 bin liraya ev kiralandığına da şahit oluyoruz. Burada yıllardır oturup mağdur olan insanlar azımsanmayacak kadar fazla oldu. Hal böyle olunca sahil kesimden iç kesimlere doğru ikametgâh değişiklikleri yaşandı. Kuzey bölümlerde oturulmayacak evler bile 5 bin liraya kiralanmaya başladı. 1,5 milyon liranın altında konut satın alınamıyor. Bu fiyatların da eskiye dönmesi çok mümkün görünmüyor.
Sizce bu fırsatçılık mı yoksa doğal bir durum mu?
Bu durum fırsatçılık olarak da insanların kendini korumaya alması olarak da yorumlanabilir. Benim bile oturduğum evin şu an kat be kat kirası arttı. Kira artışına karşı çıkanlar daha ucuza oturmak için ücra köşelere taşındı. Bizim insanımız kendi ülkesinde mülteci gibi yaşamaya başladı. Dışarıdan çok göç alındı. Emlak sektörüne yabancıların da girmesi esnafı hayli rahatsız etti. Konyaaltı ve Muratpaşa ilçelerinde emlak ve gayrimenkul satışını yapan Rus firmalara her geçen gün bir yenisi eklendi. Evleri kendileri satın alıp kar marjını koyup satma veya kiralama yolunu seçti. Yüksek fiyata ev satın alan yabancılar, bu kez emlakçı pozisyonunda ticaret yaparak kendi vatandaşlarından acısını çıkartmaya başladı. Onlar da tabiri caizse uyandı. Kendi aralarında whatsapp grupları ile ticari faaliyetlerini sürdürür oldular. Buna devletin dur demesi gerekiyor. Kendi vatandaşımız bundan mağdur oluyor. ‘Taşınmaz Ticareti Yetki Belgesi’ olmayanların mutlaka denetlenmesi lazım.
Dolandırıcılığa karşı vatandaşlara neler önerirsiniz?
Bir şeyi ucuz görüyorsanız şüphelenmeniz gerekir. Fake dediğimiz ilanlar insanların dikkatini çekiyor. Vatandaş iletişime geçtiğinde dolandırılıyor. Ev alış satışlarında kaparoyu gönderiyorlar. Sonra karşısında muhatap bulamıyor. Sonra da bize gelip dert yakınıyor. Biz de onlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bizim gibi kurumsal firmalara gelerek yatırım konusunda fikir alabilirler. Onların çözüm ortağı oluruz.
İlginizi Çekebilir