‘Ulualan çocuklarımızın geleceği’

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Manavgat'ın Ulualan bölgesi için yapılan imar planına karşı ilçede bulunan meslek odaları, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin oluşturduğu 'Ulualan Koruma Platformu' tarafından basın açıklaması yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın açıklamasında Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de yer aldı. Toplantının başında Manavgat Belediyesi tarafından hazırlanan, Manavgat ve Ulualan'a dair sinevizyon gösterimi yapıldı.

SEÇİME 1 AY KALA EMRİ VAKİ

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen,  Ulualan'ın ilçenin geleceği olduğunu belirterek, bölgenin sadece golf yatırımcısına tahsis edilecek şekilde planlanmasına karşı çıktıklarını söyledi. Sözen, “Yangının, depremin yaralarını nasıl sararız diye birlikte güç birliği yapmamız gerekirken maalesef ne hikmettir seçime 1 ay kala önümüze böyle bir emir vaki geldi. Hepimiz sorguladık, bu kadar sorun varken, ülkemizin bu kadar sorunu varken, bu acele niye diye sorguladık. Bunu bende sorgulayanlardanım. Bugün Manavgat’ımızın halen bir hastanesi yok. Temelini henüz atamadık. Türkiye’nin turizm alanındaki en büyük kentleri arasında yer alıyoruz. 300 bin yatak kapasitesiyle dünyanın en büyük lokasyonuyuz. Hastanemiz beklerken neden Ulualan gündeme geliyor. Kentin acil durumları göz önüne gelmezken neden bu kadar acil bir şekilde hem de seçime 1 ay kala Ulualan gündeme alınıyor. Ulualan’a dokunma. Size ortayı yedirtmeyiz. Yasal boyutta, Anayasal hakların tamamını kullanarak buna izin vermeyeceğiz. Burası bizim yumuşak karnımız. Size oradan para yedirme taraftarı asla değiliz. Buna da gücünüz yetmez. Kafanızdan bunu çıkarın. Anayasal hak olan her türlü imkânı kullanarak buna asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Orası da çocuklarımızın geleceği arkadaşlar. Orayı yok edemeyiz.” dedi.

PADİŞAH FERMANI GİBİ

Sözen açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayan bir kentiz. Böyle bir kentte yaşayan insanlar, emekçi insanlardır. Manavgat neden bir hastaneye kavuşmadı? Hastanemiz beklerken, neden Ulualan gündeme getiriliyor? Neden seçime bir ay kala gündeme getiriliyor? Çağdaş bir kent olarak hala üniversitemiz yok. Hak etmiyor muyuz? Bu ülkede yetişen gençler, bölgemizin gençleri iyi eğitim görebilecekleri bir Manavgat Üniversitesini hak etmiyor mu? Bunları aciliyet noktasına oturtmamız gerekirken, biz bizi yönetenlerle neden Ulualan’ı konuşuyoruz? Bir organize sanayimiz yok. Bizler hep 12 ay bölgenin canlı olmamasından şikâyet ederiz. Tedarikçilerin üretenlerin, sanayicinin, çiftçinin herkesin hayatının bittiğini görüyoruz. Biz şehir olarak doğrularımızı savunmaya devam edeceğiz, bu konuda bizleri sorgulamak kimsenin hakkı da değil haddi de değil. Ulualan'da 2018’deki duruşumuzu bugün de artırarak göstereceğiz. Yönetici halkı cezalandırdığı zaman halk da zamanın geldiğinde gerekli cezalandırmayı yapar. Bizim yerimize oturduğunuz yerden padişah fermanı gibi karar veremezsiniz. Buna izin vermeyeceğiz.”

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Ulualan Koruma Platformu ve Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Seydi Tahsin Güngör, "Manavgat için çok önemli olan Ulualan bölgesinin doğru planlanması halinde kentimiz ekonomisine ve gelişmesine büyük katkılar sağlayacaktır. Ekonomisi çeşitlenmiş, yaşam kalitesi yükselmiş, güçlü bir Manavgat için dayanışma içerisinde çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

100 BİN İMZA İLE İTİRAZ

Ulualan Koruma Platformu Sözcüsü ve Manavgat Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Hasan Özcan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ulualan bölgesi için 30 Aralık 2018'de yapılan imar planında yaklaşık 3 bin dekarlık alanın 3'ü konaklamalı, biri konaklamasız olmak üzere 4 ayrı parça halinde golf alanı kullanımlarına tahsis edilecek ve halkın kullanımını izole edilecek şekilde yapıldığını söyledi. Manavgat halkının ilçe belediyesi ve meslek odaları, STK'lar ve siyasi partiler tarafından kurulan Ulualan Koruma Platformu'na destek vererek yaklaşık 100 bin imza ile plana itiraz ettiklerini dile getiren Özcan, ancak itirazlarının dikkate alınmadığını, bunun üzerine Antalya Mimarlar Odası'nın başvurusu üzerine Antalya 3'üncü İdare Mahkemesi tarafından planın iptal edildiğini hatırlattı.

MANAVGAT BELEDİYE BAŞKANI ŞÜKRÜ SÖZEN’İN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI

Gördüğünüz kent bizim kentimiz. Ülkemizde olduğu gibi Manavgat’ta yaşamaktan da oldukça gururluyuz. Bu kenti ilgilendiren özel konularda burada yaşayan değerli dostların siyaset ötesi bir şekilde bir araya gelmek oldukça önemli. Bu gurur hepimizin gururu burada bir araya geldiğimiz için ve duruş gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.

Yangının, depremin yaralarını nasıl sararız diye birlikte güçbirliği yapmamız gerekirken maalesef ne hikmettir seçime 1 ay kala önümüze böyle bir emir vaki geldi. Hepimiz sorguladık, bu kadar sorun varken, ülkemizin bu kadar sorunu varken, bu acele niye diye sorguladık. Bunu bende sorgulayanlardanım. Bugün Manavgatımızın halen bir hastanesi yok. Temelini henüz atamadık. Türkiye’nin turizm alanındaki en büyük kentleri arasında yer alıyoruz. 300 bin yatak kapasitesiyle dünyanın en büyük lokasyonuyuz. Bunu biz unutmuyoruz kimse unutmasın. Böyle bir kentte yaşayan vatandaşlar neden bir hastaneye kavuşamadı. Hastanemiz beklerken neden Ulualan gündeme geliyor. Kentin acil durumları göz önüne gelmezken neden bu kadar acil bir şekilde hemde seçime 1 ay kala Ulualan gündeme alınıyor.

Turizm başlıyor, kış günü bile Alanya Manavgat yolu yükümüzü çekemezken, sezonda nasıl çekecek. Turist ülkemize 1 veya 1,5 saatte geliyor ama havaalanından oteline 3-4 saatte transferi gerçekleştiremiyoruz. Biz bu sorunlar dururken neden önümüze Ulualan getiriliyor. Emir vaki tutumla 3 bin dönüm yeri 4 işletmeciye vermeyi reva gördüler. 2,5 kilometre bir sahil alanını veriyorlar. Ne hikmetse bu alan bugün çok dikkatlerini çekiyor. Görev sürecimde bir çok Turizm Bakanıyla çalışma imkanım oldu. Bakanlık temsilcileriyle daha önce Ulualanı defalarca masaya yatırıp konuştuk. Ulualanda sadece bir tane golf alanı olacaktı oradan da bitin tesisler faydalanacaktı. Bu bizim şehir olarak hayalimizdi. Burası Manavgat’ı 12 ay canlı tutacak insanlara iş alanını devamlı kılacak bir projeydi. Uluslararası yarışmaların, etkinliklerin yapıldığı bir enerji alanı olacaktı. Ama ne hikmetse biz burayı 4 kişiye vereceğiz, sizede sorma ihtiyacı duymuyoruz diyerek plan önümüze konuldu.

Otelde sayın bakanlarla yaptığımız toplantıda bu planlamayı hepi birlikte yapalım, bir arada doğru olan yapalım diyerek oradan ayrıldık. Bunu belgelerle ispatlarız. 3 yıl geçmesine rağmen biz hiçbir bakanlık görevlisiyle bir araya gelemedik. Bugün kimseye sormadan seçime 1 ay kala planı askıya çıkardılar. Plana baktığımız zaman İstinaf Mahkemesi kamuya aykırı olduğu için bu planı iptal etti. Buna rağmen bugün bir aldatmacayla planı şehrimize dayatıyorlar. Halkımız yıllardır bu sahil şeridini koruyor, gelecek nesiller için düşünüyor. Fakat ne yapmışlar kurnazca plan notlarıyla burayı alacak şahıslara verecek şekilde yapmışlar. A kişi alacak ve günü birlik kullanım alanlarını da yarın üzerine geçirecek. Bizi yönetenlerin bakanlarda dahil sıfatı hiç önemli değil doğa karşısında dikkatli olmalı. Bakın doğa bize ders verdi. Ve doğa en son bize depremle ders verdi. Manavgat yangınında, yangını söndürmek için havalanan uçakların kalktığı pisti golf sahası yapacak kişilere verdik. Yarın yangının olmayacağının garantisi var mı? Bizi yönetenler adı bakan olsa bile bunları düşünmek zorunda. Yarın o üzerindeki kaftan olmayacak. Bizim söylediklerimizi dikkate almak zorundasınız. Bakın orada 800 dönüm orman var. 70 bin hektar alan ormanın yandığı bir şehirde 800 dönüm ormanı yok saymak olmaz. Buna kimin ne hakkı var. Beni bu konularda yok sayanları bende sorgular ve yargılarım. Ben yaptım oldu diyemezsiniz.

Biz şehir olarak doğrularımızı savunmaya devam edeceğiz, bu konuda bizleri sorgulamak kimsenin hakkı da değil haddi de değil.Ulualandaki 2018’de ki duruşu bugünde artırarak göstereceğiz. 100 bin imza topladığımız bu alanla ilgili olarak kayıtsız kalmayacağız. 2018 yılından bu yana Turizm Bakanlığıu tarafından bu duruşumuzdan dolayı cezalandırılıyoruz. Yöneticinin en büyük sıfatı önce emeğe saygı olmalı. Yönetici bencil olmamalı. Yönetici halkın kendisine verdiği yetkiyi tehdit olarak kullanmamalı. Yönetici halkı cezalandırdığı zaman halkta zamanın geldiğinde gerekli cezalandırmayı yapar.