Tüketici kanununda düzenleme
SİYASETMHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yapılan değişiklikle tüketicinin korunacağını ve art niyetli durumların önüne geçileceğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerine MHP Grubu adına söz alan MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, kanun teklifinin tüketiciyi korumak üzere çıkarıldığını ancak tüketiciyi korurken, oluşabilecek art niyetli durumlarında önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanununun güncellenmesi maksadıyla hazırlanan 2/4260 sayılı Kanun Teklifi ile tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirlerin alınması, tüketicilerin hak arama yollarının kolaylaştırılması, tüketicilerin bilgilendirilmesine ağırlık verilmesi ile orantılılık, ölçülülük ve caydırıcılık ilkeleri gözetilerek ceza sisteminin yeniden düzenlenmesi amaçlanıyor.
“İLKOKULDAN BAŞLAYAN BİR MÜFREDAT BELİRLENMELİDİR”
Konuşmasında tüketicinin bilinçlenmesinin önemli olduğuna değinen MHP Milletvekili Başkan, “Tüketim; kısaca üretilen mal ve hizmetlerin, insanların temel ihtiyaç ve isteklerini karşılamak amacıyla kullanılmasıdır. İnsan hayatını sürdürmek için beslenme, barınma ve giyinme gibi temel ihtiyaçların karşılanması ile değişen toplumsal hayat, ilerleyen teknoloji, küreselleşme ve gelişen ekonomik koşullar ile birlikte her geçen gün artmakta, farklı isteklerin de karşılanması, önemli hale gelmektedir. İnsan ihtiyaçları özellikle medya ve reklamlar aracılığı ile de desteklenerek giderek çeşitlendirilmiş, harcama ve tüketim bir statü kimlik göstergesi halini almıştır. Modern insan: tüketim kültürü vizyonu ile tanımlanmış, alışveriş merkezleri ise etkinlik alanı haline getirilmiştir. Diğer taraftan, pek çok kampanya ile desteklenen “özel günler” tüketimi teşvik etmektedir. Gerçekleştirilen yüksek satış rakamları ise adeta “özel günler ekonomisi” yaratmakta ve bu da yine eğlencenin tüketimle özdeşleşmesine neden olmaktadır. Ancak sınırsız ve nedensiz tüketim felakettir. Elbette bir ülkede üretim yapılabilmesi ve ülkenin ekonomisinin büyüyebilmesi için talebin ve tüketimin olması gerekmektedir. Ancak burada ekonomik büyümeyi destekleyecek fakat gereksiz harcamalardan kaçınacak bir denge tutturmak çok önemlidir. Burada bilinçli tüketici ve bilinçsiz tüketici ayrımı ortaya çıkmaktadır. Bilinçli tüketici şöyle olur; Bir mal ya da hizmet satın alırken gerçek ihtiyaçlarını göz önünde tutar, ihtiyaç duyulmayan ürünlere gereksiz yere harcama yapmaz. İsrafı engellemenin insani ve vicdani bir görev olduğunu bilir. Planlı alışveriş yapar. Kaliteli, sağlıklı, güvenli, çevreye saygılı ürünü seçer. Yerli malına öncelik verir. Ayıplı bir mal ya da hizmet satın aldığında hakkını arar. Sosyal hayatta ailece, alışveriş merkezi gezileri yerine doğa da vakit geçirmeyi tercih eder ya da farklı sosyal-kültürel aktiviteler yapar. Her konuda olduğu gibi tüketicinin bilinçlenmesinde ve korunmasında da devlete büyük bir rol düşmektedir. Bunların başında tüketim konusunda gerekli bilinçlendirmenin yapılması gelmektedir. Devlet ilkokuldan başlayarak çocuklarımıza ev ekonomisi kavramını, yerli malı kullanmanın önemini ve israfın kötülüklerini aşılayacak bir müfredat belirlemelidir“ dedi.
“BİLİNÇLENMEDE DEVLETİN ROLÜ ÖNEMLİDİR”
Tüketicinin bilinçlenmesinde ve korunmasında da devletin önemli bir rolü olduğuna değinen MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, “Tüketicinin korunması kavramı, modern anlamda 1960’lı yıllardan sonra dünyada ivme kazanmış olsa da oldukça eski bir kavramdır. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle tüketiciyi korurken dikkat etmemiz gereken bir hususta kötü niyetli tüketicilerinde olabileceğini göz ardı etmememiz son derece önemlidir. Çünkü kötü niyetli olarak bundan fayda sağlayan, bundan imkân sağlayan tüketicilerinde olacağını unutulmamalı ve her iki tarafı da gözetmeninde bizlerin sorumluluğunda olduğunu belirtmek istiyorum. Son olarak, kanun teklifi ile yapılan değişiklikle, kanuna aykırılık halleri için öngörülmüş bazı idari para cezaları, fiilin ağırlığı, failin kusuru ve ekonomik durumu dikkate alınarak ve orantılılık, ölçülülük ve caydırıcılık ilkeleri gözetilerek yeniden düzenlenmektedir” diye konuştu.
MHP ANTALYA MİLLETVEKİLİ ABDURRAHMAN BAŞKAN NEVRUZ BAYRAMINI KUTLADI
Ülkemizin kardeşlik ve dayanışma güvencesi olan Nevruz Bayramı’na da TBMM kürsüsünden değinen MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, “4659. Yılını kutladığımız Ergenekon’dan çıkışımızı müjdeleyen Nevruz Bayramından bahsetmek istiyorum. Nevruz, Türk’ün toyu, Türk’ün bayramıdır. Türk milletinin yeni günü, Türklüğün tarihin derinliklerinden süzülüp gelen kültürel gücüdür. Nevruz, binlerce yıllık tarih içinde, milletimizi ortak sevinç ve huzurda, ortak ülkü ve dostlukta buluşturan atalarımızdan miras, torunlarımıza emanet bir övünç vesilesidir. Nevruz, büyük Türk milletinin sönmeyecek varlık ateşi, Ötüken Ormanlarından Balkan Dağlarına uzanan birlik, beraberlik nişanesidir. Nevruz, Türk’tür, Turan’dır, ülküdür heyecandır. Nevruz ülkemizin kardeşlik ve dayanışma güvencesidir. Balkanlardan Orta Asya’ya kadar gönüllerin coşkusu, yüreklerin heyecanı, kalplerin huzuru Türk’ün bahar bayramıyla daha da güçlenmiş ve eşsiz güzelliklerini bizlere sunmuştur. Binlerce yıldan bu yana Balkanlardan Orta Asya bozkırlarına, Adriyatik’ten Çin seddine, Kafkas yaylalarından Ortadoğu vadilerine, Kırım köylerinden Sibirya düzlüklerine kadar yakılan Nevruz ateşi Türklüğün hayat ve varlık haklarını tescil etmiştir. Nevruz; Türk milletinin nesilden nesile taşıdığı barış ve bayram meşalesidir. Bu meşalenin altında birlik ve kardeşlik duyguları, dostluk ve dayanışma hasletleri canlı bir şekilde var olmuştur. Türk milleti Nevruzla birlikte yeni ve umut dolu günlerin geleceğine inanmış, buna güvenmiştir. Asırlar geçse de bu çok önemli tarihsel ve kültürel gerçek Türklüğün vicdan ve ruhunda bugüne kadar özenle korunmuş, safiyetle yaşatılmıştır. Bu yüzden Nevruz; yeniden doğuşun, bolluğun, bereketin, dirilişin, uyanışın, kardeşliğin, huzur ve esenliğin simgesi olmuştur. Tarihiyle, coğrafyasıyla, şiiriyle, şarkısıyla, gelenek ve görenekleriyle, Türklüğün bayramlarını yaşamak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak milletçe hepimizin görevi olmalıdır.
Bu vesile ile Nevruzunuzu kutluyor, Türk-İslam dünyasına ve insanlık âlemine, huzur, kardeşlik, beraberlik ve bolluk getirmesini temenni ediyorum. Nevruzun taşıdığı değere ve anlama uygun olarak; yaşanan bütün olumsuzlukların geride kalmasını, yeni ve güzel günlerin, bereketin, mutluluğun ve şuurlu bir uyanışın aziz milletimize beraber olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum” dedi.
ABDURRAHMAN BAŞKAN “ÜLKÜCÜ ŞEHİT SÜLEYMAN ÖZMEN’İ UNUTMADI”
Ankara Ziraat Fakültesi öğrenciyken 23 Mart 1970 tarihinde şehit edilen Süleyman Özmen’i de vefatının yıldönümünde unutmayan MHP’li vekil Başkan, “Meslektaşı olmaktan onur duyduğum ağabeyim Süleyman Özmen’i şehadetinin 52. Yıl dönümde destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun; Öz menem! ... Öz menem! ... Onlar kabuk... Öz menem! .. Sen yelde savrulan kül.. Yüreklerde köz menem! .. Ülkü uğruna şehid, Men Süleyman Özmen' em! .. Mısraları ile rahmet minnet ve dua ile anıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
İlginizi Çekebilir