ŞPO’dan BÜFE tepkisi

Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi tarafından Konyaaltı sahili ile ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:  "Konyaaltı sahili kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalması sebebi ile 3621 sayılı Kıyı Kanununa tabidir. 3621 Sayılı Kıyı Kanununun Genel Esaslar başlığının 5. Maddesinde  Kıyılar ile ilgili genel esaslar arasında   “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” hükümleri bulunmaktadır.

Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in  Üçüncü Bölümünde  Kıyıda, Denizde ve Doldurma ve Kurutma Yoluyla Kazanılan Arazilerde Planlama ve Yapılanma başlığının alt başlığı olan “Kıyıda ve Denizde Yapı” nın c bendinde “Kıyılarda ayrıca uygulama imar planı yapılmadan; rekreatif amaçlı iskele, tonoz sistemleri, aralarında en az 150 metre mesafe olmak kaydı ile 6 m2’yi geçmeyen büfe ve kirletici etkisi olmayan fosseptik yapımını gerektirmeyen seyyar tuvalet ile sabit olmayan duş, gölgelik ve soyunma kabini” yapılabileceği belirtilmiştir.

Konyaaltı Sahilinde 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı bulunmamakta olup sahildeki yapılaşmaya Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in “Kıyıda ve Denizde Yapı” hükümlerine göre izin verilmiştir.

Antalya İli, Konyaaltı İlçesinin dünyaca ünlü plajlarını barındıran Konyaaltı Sahili Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan “Konyaaltı Sahili Mimari ve Kıyı Düzenleme Projesi Alan Kullanımı Yönetim Usul ve Esasları” doğrultusunda, Milli Emlak Müdürlüğü tarafından 11/10/2016 tarihinde Antalya Büyükşehir Belediyesine kiralanmıştır.

Odamızın da içinde bulunduğu farklı sivil toplum örgütleriyle “Konyaaltı Sahili Mimari ve Kıyı Düzenleme Projesi Alan Kullanımı Yönetim Usul ve Esasları”  doğrultusunda yerinde incelemeler yapılmıştır. Konyaaltı sahilinde yapılan usulsüz uygulamalara yönelik tespitleri içeren rapor değerlendirilmek üzere Antalya Büyükşehir Belediyesine gönderilmiş, basın açıklamaları yapılmıştır.

Konyaaltı Sahilinde “Konyaaltı Sahili Mimari ve Kıyı Düzenleme Projesi Alan Kullanımı Yönetim Usul ve Esasları” doğrultusunda yapmış olduğumuz incelemeler sonucunda;

Akdeniz Bulvarı üzerindeki büfelerin, projede 6 m² olduğu halde, yerlerinde en az 100 m²  alan işgal ettikleri ve projede olmayan kapalı mekanlar oluşturulduğu,

Büfelerin kullanım amaçlarının dışına çıkılarak, aykırı bir şekilde restorana dönüştürüldüğü,

Proje içerisinde bulunan yaya yolu ve yeşil alanlar üzerine işletmeler tarafından aykırı bir şekilde masa ve sandalye konulduğu, çim olması gereken alanlarda farklı zemin malzemeleri döşenip, sabit ve üstü kapalı mekanlar oluşturulduğu,

Sahilde kumsal üzerinde aykırı bir şekilde servis büfeleri ve kabinlerin yapılmış olduğu,

İşletmelerin sahil bölgesinde kullandıkları üzerinde farklı logo-marka olan eşyalar ve reklam panosuna dönüşmüş objelerin proje standartlarına uymadığı ve sahilde görüntü kirliliğine sebep olduğu,

Her işletme için belirlenen şezlong sayısının arttırıldığı ve sahilde kiralanmış alanların izinsiz büyütülmüş olduğu,

Sahilde işletmelerin şezlong koyması gereken yerlerde sökülür-takılır üstü kapalı localar oluşturulduğu ve aykırı işgallerin olduğu,

Büfelerin ön ve yan cephelerinde tezgah ve bulaşık yıkamak için eviye ilavelerin yapıldığı hatta bazı yerlerde depo amaçlı kapalı mekanların oluşturulduğu,

Büfe işletmelerinin yaya yolu kenarına dondurma ve mısır satış arabaları vb. koydukları için yaya geçişlerini engellediği,

Sahilde taş ve kumlarla kot farkı oluşturulduğu, aykırı platformların yapıldığı ve bu da yetmeyerek masa-sandalye alanları oluşturabilmek için beton dökülerek doğal sahil yapısının acımasızca bozulduğu,

Sahilde yapılan taş-kum taşıma, doğal sahil yapısının bozulması işlemlerinden dolayı Konyaaltı sahilinin sınırlarının kıyı erozyonu tehlikesi içinde bulunduğu,

Akdeniz Bulvarı kenarındaki işletmelerin önlerinde bulunan yaya kaldırımlarını ve  yeşil alanları özel otopark gibi kullandığı ve bu durumun taşıt, bisiklet ve yaya geçişlerine engel olduğu,

Alt yapısı yapılmamış geçici tuvaletlerin yapıldığı ve bu tuvaletlerin çevre kirliğine ve görüntü kirliliğine yol açtığı,

Sahilde bulunan işletmelerin sahne vb. alanlar yapıp gündüz ve akşam saatleri yüksek seste canlı müzik yaparak gürültü kirliliklerine sebep olduğu tespit edilmiştir.

Anayasa’nın“Kamu Yararı” genel başlığı ile “Kıyılardan Yararlanma” alt başlığı altında 43. Maddede yer alan  “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” hükmü ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve 3194 sayılı İmar Kanunu ve Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nce onaylanarak yürürlüğe konulan ve bir kopyası bilgi için ilgili Meslek Odaları’na gönderilen “Konyaaltı Sahili Mimari ve Kıyı Düzenleme Projesi Alan Kullanımı Yönetim Usul ve Esasları” uyarınca Konyaaltı Sahili’nde yapılan izinsiz uygulamalar göz önüne alındığında; izinsiz uygulamaların kamu yararını içermediği, sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı, aykırı ve kaçak yapılaşma sebebiyle işgale sebep olduğu, kıyı alanlarında tahribat yarattığı düşünülmekte olup yetkililer tarafından bu durumlar şimdiye kadar göz ardı edilmiştir.

Sonuç olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi,  Antalya İl Milli Emlak Müdürlüğü,  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce  etkin denetim yapılmamış,  yasaların öngördüğü yaptırımları uygulanmamış olup yapılan usulsüz uygulamalar,  aykırı kullanım alanları için ecrimisil bedellerini tespit edilip, bedel alınması sureti ile işgaller yasal hale getirilmiştir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak doğayla barışık, yaşanabilir kentler oluşturmak, kıyılarımızı korumak ve kamusal alanlara sahip çıkmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bu bağlamda; Antalya Büyükşehir Belediyesi, Milli Emlak Müdürlüğü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyunun bilgisine saygılarımızla arz ederiz."