© Adalya Medya 2021

‘Oy potansiyeli gözüyle bakmadık’

Tekirdağ Belediyesinin depremzedelere yönelik tavrını sert bir dille eleştiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Tekirdağ Belediyesinin depremzedelerimizi misafirhanelerden çıkartmak suretiyle ortada bırakması asla kabul edilebilir değil. Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler. Biz hiçbir insani konuya oy potansiyeli gözüyle bakmadık" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhur İttifakı milletvekilleri ve il başkanları ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak seçimleri değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, "Yüzde 87'ye yaklaşan oranla tarihimizin en yüksek katılımlı seçimlerinden biri olan 14 Mayıs seçimleri, aziz milletimize ve demokrasimize yakışır bir şölen havasında gerçekleşmiştir’ dedi.

Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi "Şimdi 14 Mayıs'ta elde ettiğimiz başarıyı daha büyük bir zaferle taçlandırma vakti'. Bizler Cumhur İttifakı olarak 28 Mayıs Pazar gününe kadar bu hedef istikametinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. "Türkiye Yüzyılı İçin Hep Birlikte" diyerek arkadaşlarımızla beraber sahada olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimin ikinci turunda net bir sonuçla sandıktan zaferle çıkacağına inancımız tam. 14 Mayıs seçimlerinde Antalyalı hemşehrilerimiz yüzde 89,35 gibi yüksek bir katılım oranı ile bu demokrasi şölenine katkı sağladı. YSK'nın ilan ettiği sonuçlara göre AK Parti olarak vekil sayımızı koruduk, İttifak ortağımız MHP'nin vekili sayısının arttırmasıyla da Cumhur İttifakı olarak vekil sayımız 8'e yükseldi. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak Cumhur İttifakı oy oranımızı yüzde 40'ın üzerine getirdik."

"Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler"

Tekirdağ Belediyesinin depremzedelere yönelik tavrını değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, "Tekirdağ Belediyesinin depremzedelerimizi misafirhanelerden çıkartmak suretiyle ortada bırakması asla kabul edilebilir değil. Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler. Biz hiçbir insani konuya, oy potansiyeli gözüyle bakmadık. Ülkemizin her bir köşesindeki vatandaşımızın ihtiyacı ve sorununu çözerken bize oy vermiş ya da vermemiş diye bir kriterimiz olmadı. Bakınız Defne Devlet Hastanesi rekor bir sürede tamamlandı. Defne'de Kılıçdaroğlu'nun oy oranı kaç biliyor musunuz? Yüzde 90. Ama vatandaşımızın yaralarını sarma sorumluluğu bizim, biz hiçbir hizmet karşılığında vatandaşımızın iradesine ipotek koymayız, koyamayız. Aynı örnek Van ve İzmir depremlerinden sonra devlet olarak tüm depremzedelerimizin yaralarını sarmak için ortaya koyduğumuz gayrette de görülebilir. Bizim aklımız, gönlümüz, desteğimiz hep depremzede vatandaşlarımızla. Onların acılarıyla yüreğimiz dağlanıyor, mutlu etmek ve yeni bir hayatı birlikte kurmak için canla başla çalışıyoruz. Bize en büyük mükafat vatandaşımızın içinden gelen "Allah devletimizden razı olsun" duası olacaktır. Allah'ın izniyle bu zor günleri en kısa sürede aşarak müreffeh yarınlarımıza ulaşacağımızdan hiç endişe duymayın" sözlerine yer verdi.

"Vatandaşlarımız  yüzde 87 oranıyla yanıt verdi"

14 Mayıs'a giden süreçte ABD ve Avrupa basınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan yayınlara şahit olduklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, "Seçim sonrası geçiş sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda güya AB'ye tavsiyeler veren yayınlara dahi rastladık. Bunlar, Türk demokrasisini ve hangi renkten, görüşten olursa olsun vatandaşlarımızın milli egemenliğe bağlılığını hafife alan yayınlardı. Vatandaşlarımız bunlara Türkiye'de yüzde 87'ye; yurt dışında ise yüzde 53'e yaklaşan katılım oranıyla yanıt verdi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD üyesi ülkelerde seçim katılımında en ön sıralarda geliyoruz. 3 ay önce tarihimizin en yıkıcı afetini yaşadık. 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik. Buna rağmen seçimleri böylesine yüksek bir katılımla gerçekleştirmek demokrasimizin gücünü de ispat etti. Ne var ki, uluslararası basının tarafgir tavrını, bazı uluslararası gözlemcilerde de gördük. AGİT, AGİTPA ve AKPM gözlemcilerinden oluşan Uluslararası Gözlem Misyonunun basın toplantısında kullandığı siyasi içerikli, tarafsızlıktan uzak ifadelere tepkimizi Bakanlık açıklamasıyla ortaya koyduk. Bize bu eleştirileri yapan iki misyonun şefi Alman. Ama bakıyorsunuz aynı Almanya'da Sabah gazetesinden iki basın mensubumuz, bir FETÖ'cünün yalan yanlış ihbarıyla gözaltına alınıyorlar" sözlerine yer verdi.

"Türk karşıtlığı şeklinde vuku buluyor"

Sabah gazetesinin Avrupa haberleri merkezinin bulunduğu Frankfurt'ta ofislerinin basılmasını eleştiren Bakan Çavuşoğlu, "Bakanlık olarak gerekli açıklamayı yaptık. Büyükelçilerini de Bakanlığa çağırdık ve tepkimizi gösterdik. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda tüm dünyaya ders vermeye kalkan Almanya'nın çifte standartlı yaklaşımını ortaya koyduk. Demokrasiye, milli iradeye olan bağlılığımız, uluslararası siyasetin mevcut durumu ve bu çifte standartlı uygulamalar dikkate alındığında da çok anlamlı. Krizlerin, savaşların, çatışmaların arttığı günümüz dünyası hakkında analiz yaparken, iki yaygın reflekse karşı Türkiye refleksi benzetmesi yapıyorum. Birinci refleks, AB başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde görülüyor. Kendi refah alanına çekilme, küresel sorunları sırf göç gibi güvenlik boyutu itibariyle umursama. İkinci refleks daha ilkel. Bütün suçu kendinden olmayanlarda görme. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türk karşıtlığı şeklinde vuku buluyor" dedi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER