© Adalya Medya 2021

‘İnsanlığın üçte ikisi kentlerde yaşayacak’

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin küreselleşmiş, dijital ve giderek artan bir şekilde şehirleşmiş bir dünyada yaşadığımıza vurgu yaptığı yazılı açıklamada, "2050 yılı kadar insanlığın üçte ikisi kentsel alanlarda yaşayacak. İnsanların refahı ve bu gezegendeki insan yaşamının korunması açısından inşa edilmiş çevrenin rolü çok büyüktür" ifadelerine yer verildi.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nce 7 Ekim Dünya Mimarlık Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, çarpıcı görüşlere yer verildi. Açıklamada, "Dünya Mimarlık Günü'nün sadece mimarların değil, aynı zamanda şehir planlayıcılarının, mühendislerin ve diğer meslek gruplarının da yer aldığı bir platform olarak küresel mimarlık problemleri üzerine farkındalık yaratmayı hedefler.

Her yıl farklı bir tema ile düzenlenir. Bu temaslar genellikle sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, enerji verimliliği gibi konular etrafında şekillenir. Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından bu yılın teması -Gelecek Şimdi Başlıyor, Daha Yeşil, Daha İyi, Daha Güvenli Bir Yaşam Alanı ve Sürdürülebilir Şehirleşme İçin Mimarlık- olarak belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi.

BARINMA TEMEL BİR İNSAN HAKKIDIR

Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nin 7 Ekim Dünya Mimarlık Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, küreselleşmiş, dijital ve giderek artan bir şekilde şehirleşmiş bir dünyada yaşadığımız vurgulanarak, "2050 yılına kadar insanlığın üçte ikisi kentsel alanlarda yaşayacak. İnsanlığın refahı ve bu gezegendeki insan yaşamının korunması açısından inşa edilmiş çevrenin rolü çok büyüktür. Daha Yeşil, Daha İyi, Daha Güvenli ve Daha Ekonomik Bir Yaşam Alanı İçin Mimarlık Sürdürülebilir Kalkınmamız için kapsayıcı bir hedeftir. Barınma temel bir insan hakkıdır. Ancak yaşam alanı, yaşadığımız, çalıştığımız ve günlük faaliyetlerimizi gerçekleştirdiğimiz fiziksel barınağın önüne geçer. Yaşamlarımızın geliştiği aha geniş bir alanı kapsar.

Kentler ve çevre bölgeler arasında dengeli bir şehirleşme, sürdürülebilir- ekolojik, sosyal ekonomik ve kültürel-kalkınma için olmazsa olmazdır. Kültür, miras, kapsayıcılık ve çeşitlilik açısından ilerlemeye saygı duyan bir kalkınma konusunda uzlaşmaya doğru çalışmalıyız. Mimarlık, bu insan ihtiyaçlarına şekil veren kamu yararı için bir disiplindir. Kültürel, sosyal, ekonomik, çevresel ve teknik değerler arasında dengeyi sağlamayı gerektiren sosyal bir sorumluluktur" ifadelerine yer verildi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER