© Adalya Medya 2021

‘Güzel hiçbir şey kalmadı’

Herkesin güzellemeler yaptığı bir ortamda ülkenin dağınık bir ev gibi göründüğünü dile getiren Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Ülkede normal giden, ‘evet bu da batıdaki örnekleriyle aynı’ dediğimiz hemen hemen hiçbir kalmadı” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve Meslek Odaları Komitesi’nin düzenlediği toplantıya CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan, CHP Antalya milletvekili adayları Aliye Coşar, Ramiz Ataman, Müge Gezginci Uysal, STK temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ülkenin geldiği noktanın hiç iç açıcı olmadığını kaydetti. Türkiye’nin yeniden toparlanıp çağdaş ülkeler seviyesine gelmesi için bir an önce herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine dikkat çeken Esen, ülkede güzel denecek bir şeyin bırakılmadığını dile getirdi.

ÜLKE DAĞINIK EV HALİNE GETİRİLDİ

Herkesin konuştuğunu ancak ortadaki dağınıklığı toparlamak için çok az insanın çaba sarf ettiğini ifade eden Esen, sözlerine şöyle devam etti: “Herkesi dinlediğiniz zaman hepsi ayrı ayrı güzel konuşuyor. Adeta hepsinden ayrı ayrı bal damlıyor. Ben de bu ortam içerisinde kendimi şöyle hissediyorum; son derece dağılmış, kirlenmiş, mahvolmuş bir ev. Bazen kendi evlerimiz de o hale gelir ya… ‘Ben burayı temizleyeyim’ dersiniz ama neresinden başlayacağını bilemezsiniz. Önce mutfaktan mı başlasak önce bulaşıkları mı yıksak bunu mu yapsak? Ülkemizde de neye nereden başlanacağı konusunda gerçekten büyük bir kafa karışıklığı var. Ülkede normal giden, ‘evet bu da batıda ki örnekleriyle aynı’ dediğimiz hemen hemen hiçbir kalmadı. Bu kurumda çağdaş nitelikleriyle aynı çalışıyor dediğimiz hemen hemen hiçbir kurum kalmadı. Değerli arkadaşlar, neresinden başlarsak başlayalım bir yerinden başlamamız gerekiyor. Ama en son yapılan tahribattan başlayarak düzeltmek, en doğru olanı olacaktır. En son yapılan tahribat hangisiydi ve aslında esaslı tahribattı, referandumla beraber ülkede ki hükümet sisteminin değiştirilmesiydi.”

 TEK ADAM SİSTEMİ DEĞİŞMELİ

Türkiye’deki hükümet sisteminin tek adama bağlanan, adına da ‘Cumhurbaşkanı hükümet sistemi’ denilen bu sistemin dünyada başka bir örneği olmadığını vurgulayan Başkan Esen, hükümet sistemindeki değişikliğin yapılacağı referandumda kapı dolaştıklarını ve bu sistemin uygulanabilir olmadığını anlattıklarını dile getirdi. Gelinen noktada haklı çıktıklarını kaydeden Esen, “Dünyada bir örneğinin olmadığını söyledik ve çok geçmeden hemen hemen 6 sene içeresinde bunun böyle olduğunu gördük.  Galiba buradan başlamamız lazım. Tüm ideolojilerin vazgeçilmez kavramları olarak bahsettiğimiz hukukun üstünlüğü, adalet, eğitim de fırsat eşitliği, gelir dağılımı adaleti gibi kavramlar bugünkü dağınıklık arasında kayboldu. Biz hukuk devleti dediğimizde, hukuk devleti karın doyuruyor mu diyen hukuk devleti mağdurları vardı. Biz adalet dediğimiz de adaletsizlik denildiğinde tüm geleceğini kaybettiği halde adeta paralize olmuş garibanlar vardı. Adalet karın doyurmaz diyorlardı. Bizim buralardan başlamamız lazım. Bizim toplumun en uç kesimine aslında temel kavramların, erdemlerin ve değerlerin hayatın tamamının kalitesini yükseltecek şeyler olduğunu anlatmamız lazım” diye konuştu.

GEÇİM SIKINTISI İLE BASKI ALTINA ALINDIK

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden, parlamenter sisteme geri dönüşün mutlaka yapılması gerektiğini belirten Esen, bu süreçte sendikal mücadelenin çok önemli olduğunu belirtti. Sendikaların kendi üyelerine bazı konuları çok iyi anlatmasının zorluklarına değinen Esen, sendika temsilcilerine hitap ederek, “Sizlerin kendi üyelerinize de kendi kitlenize de bazı şeyleri anlatmanız diğer batı ülkelerden çok daha zor. Çünkü fikirlerimiz öylesine baskı altına alınmış, öylesine garibanlık ve parasızlıkla, geçim sıkıntısıyla baskı altına alınmışız ki. Aslında bizim hayatımızı çok çok daha fazla belki birinci derece ilgilendiren konular konusunda sizin üyeleriniz veya emekçi kesimiyle kendi değerinin farkına varamaz noktaya getirilmiş. Geçim mücadelesi nedeniyle neredeyse ses çıkaramaz hale getirilmiş. Bu konuda CHP ve hakka emeğe değer veren partiler elbette sizlerin yanında olacaktır” diye konuştu.

UCUZ EMEK CENNETİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimine giderken, alışılmışlığın ötesinde çok kısaltılmış bir kampanyaya dönemi geçirdiklerini ifade eden CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, bu kısa sürede her yere yetişmeye çalıştıklarını söyledi. Ülkenin geldiği noktayı hak etmediğini belirten Cengiz, “Her şeye rağmen bu ülkede kırk yıldan bu yana süregelen, neo-liberal politikalar sonucu gelinen noktada, en son AKP döneminde de ülkemizi ucuz emek cennetine dönüştürülmüş olması hepimizi rahatsız ediyor. Bu ülkede emeğin değerinin bulduğu alın terinin hakkını aldığı bir düzeni hep birlikte kurmak zorundayız. Bugün, 2017’de değiştirilen rejim sonucunda bütün yetkilerin bir kişiye devredilmesi sonucu ekonomi alaşağı olmuş ülkeye 85 milyonla birlikte aynı anda yoksullaşırken yine her zaman olduğu gibi emek cephesi bundan en büyük payı aldı” dedi. 14 Maysı’ı büyük bir heyecanla beklediklerini söyleyen CHP Antalya Milletvekili Adayı Aliye Coşar, “Önümüzde ki seçim çok önemli. Sahalardayız. Tabi ki çok derdimiz var. İşçisinden esnafından kadınlarımızdan, çocuklarımızdan, üreticilerimizden ciddi anlamda sıkıntılarla boğuşan bir ülke haline geldik” dedi. Toplantıda konuşan CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Garip Erdoğan ise, “Eğer bütün bu yaşadıklarımız gerçek olaydı bilime ihtiyaç olmazdı. Doğruluk diye bir şey yoktur. Sadece evrensel bir değişim vardır. Evrensel değişikliklerin içerisinde istesek de istemesek de tarihsel dönemeçlerin içerisinde sendikaların önemi vardır. Sendikaların tarihine baktığımız zaman işçi sınıfı bu ülkede ve dünya da çok ciddi bedeller ödedi” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER