Göz kuruluğunu önemseyin!
SAĞLIKDRN Ajans PR tarafından F Muftak’ta düzenlenen bilgilendirme kahvaltısında Kaya Göz Merkezi doktorlarından, Dr. Şayegan Şule Altan konu ile alakalı bilgi ve görüşlerini paylaştı. Altan, göz kurluğunun önemsenmeyecek bir rahatsızlık olmadığına vurgu yaptı.
Göz kurluğu özellikle dijital ekranlara bakma süresinin arttığı son yıllarda çok sayıda şikâyetin ana sebeplerinden birisi olarak biliniyor. Özel Kaya Göz Merkezi tarafından gerçekleştirilen kahvaltılı bilgilendirme toplantısında da ana gündem maddesi; göz sağlığı ve göz sağlığını korumak için yapılması gerekenler oldu. Toplantıda Özel Kaya Göz Merkezi doktorlarından Dr. Şayegan Şule Altan ve Senomed International Medikal Çözümler Ürün Müdürü Özge Evin Bekir konu ile ilgili güncel bilgiler paylaştı.
Göz kuruluğu nedir?
Göz kurluğu hakkında bilgi veren Doktor Şayegan Şule Altan: “Göz kuruluğu normalde gözün dış yüzeyini koruyan, nemli tabakanın eksik ya da düzensiz olması halidir. Bu tabaka gözün hem toz, rüzgar gibi çeşitli dış etkenlerden hem de bazı mikroorganizmalardan korunmasını sağlayan bir tabakadır. Bu tabakadaki sorunlar nedeniyle gözde kuruluk semptomları ortaya çıkar ve buna ‘kuru göz’ adı verilir.” dedi.
Klima ve dijital ekranlara dikkat!
Göz kurluğunda çevresel faktörlerin etkili olduğunu ifade eden Dr. Altan: “Çevresel faktörler dediğimiz sigara dumanı, klima, saç kurutma makinalarına fazla maruz kalmak gibi durumlar göz kuruluğuna sebep olur. Klimayı kapatamıyorsak klimanın etki ettiği ortamın sık sık havalandırılmasının, saçların saç kurutma makinalarının yüze ve göze yakın tutulmadan kurutulmasının önemli olduğunu belirtmek isterim. Dijital ekranlar uzun süreli maruz kalınması -ki bu çağımızın en büyük hastalıklarından birisi-, göz kuruluğuna neden olan en önemli sebeplerden birisi. Bunlara dikkat etmek durumundayız.” diye konuştu.
‘Gözyaşı’ ve ‘Göz Sıvısı’ aynı şey değildir.”
Doktor Şayegan Şule Altan: “Diyabetik ilaçlar, anti depresan ilaçları ve göz damlalarının yanı sıra kontakt lensler de gözdeki sıvı üreten hücrelere zarar vererek göz sağlığını bozabilir. Zaten göz kurluğunda sorun sıvıyı üreten hücrelerin bozulmasıdır. Buradaki göz sıvısından kastımız ağladığımızda ortaya çıkan gözyaşı değil. O gözyaşı saf su halindedir. Ancak göz kuruluğunda eksikliği hissedilen göz yaşı yağlı bir sıvıdır. Bizim eksikliğinde rahatsızlık duyduğumuz sıvı budur.” dedi.
“Eye-light çok güveli ve tercih edilebilir bir seçenek”
Konuyla ilgili toplantıda detaylı bir sunum gerçekleştiren Senomed Uluslararası Medikal Çözümler Ürün Müdürü Özge Evin Bekir ise: “Yaşadığımız çevresel ve sosyal faktörlerin dışlanamaması, ekran maruziyeti sürelerinin uzaması, hava kirliliği ile beraber göz kuruluğu vakaları da artış gösterdi. Bununla birlikte farkındalık da artmakta. Zaten göz kuruluğu ne kadar erken teşhis edilip tedavi edilirse vereceği zarar ve rahatsızlık da o kadar az olan bir hastalık. Vatandaşlar erken teşhisin yanı sıra ilaç ve damla gibi yönetmeler ile değil de çok daha sürdürülebilir, çok daha uyum sağlayacağı tedavi yöntemlerine de ihtiyaç ve istek duyuyorlar. Bu noktada eye-light çok güveli ve tercih edilebilir bir seçenek.” diye konuştu.
NASA’da kullanılan yöntem
Özge Evin Bekir: “Eye-light tedavisi ile beraber biz, patentli ve FDA onaylı bir fotobiyomodülasyon tedavisi yapıyoruz. Bu da NASA’da astronotları tedavi etmek için uygulanan bir fotobiyomodülasyon yönetiminin geliştirilmiş halidir. Bu yöntem ile göz kuruluğu, brefalit, demodex, sedef, akne gibi birçok oküler yüzey hastalığını tedavi edebiliyoruz. Bununla birlikte bu teknolojik yöntem bize, birçok dermatolojik tedaviyi de ağrısız ve acısız şekilde yapabilme imkanı sunuyor.” diye konuştu.
Toplantıya katılan davetliler anlatılanlardan ve yapılan sunumlardan memnun kaldıklarını ifade ederek göz sağlığı konusunda doğru bildikleri yanlışları öğrendiklerini ve bundan sonra daha da dikkatli olacaklarını ifade ettiler. Program fotoğraf çekimlerinin ardından sona erdi.
İlginizi Çekebilir