‘Düşünce setinizi sevsinler’
SİYASETMuratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, AKP’li Mahir Ünal’ın ‘Cumhuriyet bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir’ söylemine gönderme yaparak, “Düşünce setinizi sevsinler. Senin düşünce setlerin Afganistan’daki, Suudi Arabistan’daki dünyanın değişik yerlerinde örneklerini görmeye alıştığımız köle düzenini kavramaya yeter” dedi.
Başkan Ümit Uysal, “Düşünce setinizi sevsinler. Harf devrimi tek başına bir devrim değil, tekke ve zaviyelerin kapatılması var, şeria ve evkaf vekaletinin lağvedilmesi de var. Merkezi diyanet işlerinin kurulması da var. Elmalılı Hamdi Yazır’a tertemiz bir tefsirin yazdırılması var. Bunların hepsi set, senin düşünce setlerin bunu kavramaya yetiyor mu? Yetmez. Senin düşünce setlerin kız çocuklarına, erkek çocuklarına, kadınlara insanlık dışı davranan Afganistan’daki, Suudi Arabistan’daki dünyanın değişik yerlerinde örneklerini görmeye alıştığımız köle düzenini kavramaya yeter” sözleri ile yüklendi.
Muratpaşa Belediyesi, Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anma etkinlikleri çerçevesinde Ata’ya Saygı Yürüyüşü gerçekleştirdi. Vatandaşların ellerinde meşaleler, Atatürk posterleri ve Türk bayrakları ile katıldığı yürüyüş Muratpaşa Belediyesi’nden Erdal İnönü Parkı’na kadar sürdü. 4 kilometrelik yürüyüşün ardından Muratpaşa Belediyesi Gitar Orkestrası’nın Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan mini konseriyle organizasyon sona erdi.
Erdal İnönü Parkı’nda konser öncesinde halka seslenen Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 10 Kasım’ın bir matem günü değil, bir anma ve anlama günü olduğunu söyledi. Uysal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atamız inanıyorum ki yüzyıllarca ağlayalım istemezdi. 10 Kasım bir anma ve anlama günüdür. Biz kimin ne yaptığını, ne yapmak istediğini biliyoruz. Ülkemizin bütün kaynaklarını üç buçuk oy için betona, yola, bayıra sere serpe saçıp ülkemizi borca batırıp gelecek nesillerimizi ambargo altına almaya çalışanları çok iyi biliyoruz. Biz bazı değerlere suikast girişiminde bulunanları, milli bayramları unutturmak isteyenleri, bayram kutlamalarını bize yasaklamaya çalışanları çok iyi biliyoruz.
Biz üç buçuk oy için nelerin yapıldığını, ortaya konulan şeylerden kaç canın gittiğini çok iyi biliyoruz. Terörden ölenlerden medet umanları çok iyi biliyoruz. 2015 Haziran-Kasım ayları arasında olup bitenleri çok iyi biliyoruz. Biz hurafecilikte yarıştıkları, iktidar kavgasına düştükleri ortakları ile birlikte ülkemizi kan gölüne çevirenleri çok iyi biliyoruz. Biz çocuklarımızın hepsini eyyamcılık olsun diye üniversitelere doldurup hepsini birden işsiz bırakanları, ülkemizi fabrika açamaz, üretemez, elini ayağını tutmaz hale getirenleri çok iyi biliyoruz.
Bu ülkenin kaynağını çarçur edenleri, geleceğini ambargo altına alanları, çocuklarımızın geleceğini karartanları çok iyi biliyoruz. Şimdi onlar Atatürkçülük yarışına giriyorlar. Plağın tersini koyuyorlar. Biz onların sırça görüntülerini kazıyınca altlarından çıkan çarpık rehavist anlayışı çok iyi biliyoruz. Onun dünyada örnekleri çoktur. Bütün bunları yapanlar Atatürk’ü, Cumhuriyeti anlayabilir mi?
Ülkemizin insan kaynaklarını savunanlar, ülkemizin çocuklarını ekonomik dünyada işlevsiz hale getirenler nesillerimize bu şekilde kıyanlar ülkemizin iktisadi kaynaklarını savuran saçan borca boğanlar kişiliksiz hale getirme girişiminde bulunanlar Atatürk’ü anlayabilirler mi? 10 fırın ekmek yemeleri lazım. 10 fırın ekmek yeseler de anlayamazlar. Harf devrimine derler ki düşünce setlerimiz bozuldu derler. Düşünce setinizi sevsinler. Harf devrimi tek başına bir devrim değil, tekke ve zaviyelerin kapatılması var, şeria ve evkaf vekaletinin lağvedilmesi de var. Merkezi diyanet işlerinin kurulması da var. Elmalılı Hamdi Yazır’a tertemiz bir tefsirin yazdırılması var. Bunların hepsi set, senin düşünce setlerin bunu kavramaya yetiyor mu? yetmez. Senin düşünce setlerin kız çocuklarına, erkek çocuklarına, kadınlara insanlık dışı davranan Afganistan’daki, Suudi Arabistan’daki dünyanın değişik yerlerinde örneklerini görmeye alıştığımız köle düzenini kavramaya yeter.
Senin düşünce setlerin inanç dünyamızı bile kavramaya yetmiyor. Ona bile fanatik, doğmatik zıtlıklar içinde tartışmaya kapalı takım tutar gibi bakıyorsun. O yüzden özgür düşünceyi, bilimsel düşünceyi, bizim 100 yıl önce Atatürk’ün öncülüğünde uyguladığımız iki tane 5 yıllık kalkınma planını bugün sahip olduğumuz bir çok şeyi onlara borçluyuz. Anlayamazsın. Bugün senin sahip olduğun hiçbir iktidar noktasının 3 aylık planı yok. Bu millete reva gördüğünüz muamele bu. Sizin bizi anlamanız hiç mümkün değil.
Bizim 10 Kasımlarda, milli bayramlarda hissettiğimiz duyguları basit bir hayranlık ve fanatizmle açıklamaya kalkan dünyanın çeşitli yerlerinde farklı kültürler de var. Onlar da bizim bu tutkumuzun, sevdamızın aslında çocuklarımızın geleceğine duyduğumuz tutku, bilime, aydınlığa, demokratik müreffeh zenginleşmiş geleceğimize hissettiğimiz bir tutku olduğunu, basit bir şahsi fetişizm olmadığını maalesef onlar da anlayamıyorlar.
Dünya coğrafyasının bu kısmında yaşayamayanlar bizim Atatürk tutkumuzun ülkemizin geleceğine duyduğumuz inanç, Türkiye’nin geleceği ile ilgili umudumuz, çocuklarımızın aydınlık geleceği ile ilgili umudumuz, tutkumuz, ülkemizin dört bir yanında yaşayan insanların ortak yaşamlarına duyduğumuz inanç olduğunu anlayamıyorlar. Anlatana kadar mücadeleye devam. Sonsuza kadar mücadeleye devam edeceğiz”
İlginizi Çekebilir