© Adalya Medya 2021

Delikanlılığın kitabını yazdı

Şair, Seslendirme sanatçısı, Radyo-TV programcısı ve yazar Bedirhan Gökçe Wu Wei kitap kafede sevenleriyle bir araya gelerek ‘Delikanlı’ ve ‘Yüz Yüze’ isimli kitaplarını imzaladı.

İmza etkinliğinde şiirlerle hayatında yaşadığı hikâyeler sonucu nasıl tanıştığını anlatan Bedirhan Gökçe, Türkiye’de bir ilke imza atarak, verdiği şiir konserleri hakkında da bilgi verdi.

‘Türkiye’nin şiir okuyan adamı olduk’

Yazdığı şiirlerle büyük bir hayran kitlesi oluşturan ve Türkiye’de ilk kez şiir konserleri veren isim olarak kalplere dokunan ünlü şair ve yazar Bedirhan Gökçe ile kitap imza etkinliğinde güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Şiirlerle çocukluğunda nasıl tanıştığını anlatan ünlü şair, yeni nesile ilham verecek hikâyesini şu şekilde anlattı: ‘’Şiirlerle tanışmam çocukken başladı. Doğulu olduğum için babamdan Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova’yı dinledim ve onların eserlerinden çok etkilendim. Daha sonra bir abim sol görüşten siyasi tutuklu olarak cezaevine düştü. Cezaevine düşünce ondan Nazım Hikmet’i, Ahmet Arif’i, Cemal Süreyya’yı öğrendim. Diğer abim de sağcıydı. Ondan da Necip Fazıl’ı dinledim Bülent Bakiler’i öğrendim. Şiirde şu vardı; birinin kitaplar dolusu anlattığı bir dörtlükte anlatılıyordu. Bu muhteşemdi. Çocuk dünyamı çok etkileyen o kelimelerin gücü kelimelerin sihiri beni içine çekti. Abimin Almanya’dan getirdiği bir teybimiz vardı, o teyipte şiir kasetleri dinleyerek kendi sesimi kaydederdim. Özel radyolarda da kabul görünce bir anda Türkiye’nin şiir okuyan adamı olduk. Bir hikâyemi de paylaşacak olursam Necip Fazıl’ın annesine doğum gününde yazdığı dörtlük beni çok etkilemişti. Çünkü çok iyi hatırlıyorum; Anneler Gününde anneme alacak hediyem yoktu. Para da yoktu zaten. Aynısını yapmıştım, bir dörtlük yazmıştım. Bir de hatırlıyorum o zaman çok ucuz olan bir kek satıyorlardı onu alıp anneme vermiştim. Bir taraftan gözüm annemdeydi keki yemese de bana geriverse diye. Annem de bana kıyamadı ve ‘al oğlum sen ye’ dedi.’’

Önce şiir sonra türkü 

Sahnelerde müzikle şiirleri buluşturma fikrinin, kitap yazmak ve kişisel gelişimle ilgili verdiği mesajların detaylarını anlatan Bedirhan Gökçe konuşmasını şu şekilde sürdürdü: ‘Sadece fon müziği eşliğinde şiir okumak yetmiyor. Taklit yeteneğim vardı. Bunu şiirlere de yansıttım. Ege, Urfa ve Azeri ağzıyla şiirler okudum ve bu çok kabul gördü. Baktım bu da yetmiyor, bir şeyle zenginleştirmem gerekiyordu. Radyoda şiirden sonra türküye girme fikri zihnimde canlandı ve bunu sahnede yapmaya karar verdim. Ve arkama sazlar ile yanıma solist almaya başladım. Bu format da benden hariç kimse de yok. Şiir konseri düzenlemeye başladık.

‘Kişisel gelişim kursları aldım’

Pandemi dönemi tüm sanatçılar için seyirciye hasret kaldıkları bir dönem oldu. Evlerimize kilitlendik. Biz birbirimize sarılmayı unuttuk. Bu süreçte kişisel gelişim kurslarına katıldım ve kendime çok şey kattım. Sahnede de bunu halkla paylaşmaya başladım. Kitaplarımdan bahsedecek olursam delikanlılığın kitabı deniliyordu fakat araştırdım böyle bir şey yok. Bu televizyonlarda kullanılan slogan olmuş. Bende delikanlılığın kitabını yazsam dedim. Bana göre delikanlı nasıl olunur, 72 günde ‘Delikanlı’ isimli kitabımı yazdım. Sanatçıların görüşlerine de ver verdim. Yüz yüze kitabım ise önemli bilgiler barındırıyor. Günümüzde okuma kültürü çok düştü. O nedenle kısa bilgiler istiyor insanlar. Herkesin doğru bildiği yanlışları anlattık. Şu an biraz daha ağır şeyler yazıyorum. Çünkü ülkemiz ağır bir dönemden geçiyor. Şimdiki kitabımda ‘Sen Kıymetlisin’in vurgusunu yapmak istiyorum”

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER