© Adalya Medya 2021

‘Cemaatlerden oy beklentim yok’

Cemaatler konusu ile ilgili bir soruya yanıt veren Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, “Öyle ben geleyim devlet içinde devlet olayım, bunlara asla müsaade edilmeyecek. İsteyen oy vermesin” diye konuştu.

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2022 faaliyet yılı 17. Olağan Toplantısı’nın konuğu, TÜRKSAM Başkanı & Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Sinan Oğan oldu. ANSİAD Başkanı Akın Akıncı’nın toplantı başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, ‘Seçimlere Giderken Gelecek Türkiye Vizyonu: Tehditler, Fırsatlar’ konuşuldu. Türkiye’nin yerel ve bölgesel anlamda demokratik duruşuyla ANSİAD’ı örnek alması gerektiğini kaydeden Sinan Oğan, “Antalya gibi hem merkezden uzak hem de kendisi bir merkez olan yerlerde ANSİAD ve benzeri kurumların olması ve güçlenmesinde son derece fayda görüyorum” dedi. Cumhuriyetin 100. Yılında ülkenin yönetimine talip olduğunu kaydeden Dr. Sinan Oğan, “Cumhuriyetimizin 100. yılında bir cumhurbaşkanından beklentiniz nedir diye sorsak, geçmişte bıraktığımız 99 senenin üzerine her halde sayacağımız ilk 5 madde ekonomik krizden çıkma, adaletin sağlanması, sığınmacılar sorununun çözülmesi, eğitim, terör, dış politikada normalleşme gibi konular olur. Şimdi 100 sene geçmiş ve biz Atatürk’ün kurduğu, sağlam temellerini attığı cumhuriyetin 100. senesinde müstakbel cumhurbaşkanından aslında 100 sene öncesinden önemli ölçüde çözülen veya artık bugün gündemimizde olmaması gereken konuların çözümünü bekliyoruz” diye konuştu.

ANSİAD AİLESİNE KATILAN İŞ İNSANLARINA ROZETLERİ TAKILDI

ANSİAD ailesine katılan Yörükoğlu Tic. Tur. Tar. Pet. Enerji İnş. A.Ş. sahibi Ramazan Kara, Ekogarden Peyzaj Ltd. Şti. sahibi Teoman Akçalı, Mozderin Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. & Özderin Avukatlık Bürosu sahibi M. Mesut Özderin ve NOTEKS End. Mak. Tur. Teks. İnş. Petrol Ürün San. Tic. A.Ş. sahibi Nihat Oktay’a TÜRKSAM Başkanı & Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Sinan Oğan ve ANSİAD Başkanı Akın Akıncı tarafından üyelik rozeti ve belgeleri takdim edildi.

100. YILDA ÜLKENİN GELECEĞİNİ KONUŞMALIYDIK

Gündelik konuların çözümünü beklemenin başlı başına bir sorun olduğunu dile getiren Sinan Oğan, “Bizim cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin geleceğini planlamayı konuşmamız gerekirdi. Biz 100’üncü senede bu ülkede artık refah toplumu haline gelmiş olmamızı, insanların hayatını nasıl kolaylaştırabileceğimizi konuşmalıyken temel sorunlarımızı çözebilmiş bile değiliz” dedi. Adalet, eğitim, refah, ekonomi, sığınmacılar gibi sorunların 20 yıllık iktidar sürecinde çözülmesi gerektiğini kaydeden Dr. Oğan, “Çözülmesi için yeterince vakti ve gücü olan bir iktidar vardır ama maalesef bu sorunları çözemediği gibi, başlangıçta bazı şeyleri iyi yapmasına rağmen son dönemlerinden yeni sorunlar da üzerine ekledi” diye konuştu. Türk insanın başarısının önündeki engelin devletin kendisi olduğuna işaret eden Oğan, “Bugün blockchain sistemlerinin devlette nasıl uygulanması gerektiğini konuşmamız gerekirken, hala adaleti konuşuyoruz. Ben utanıyorum. Bu ülkede hala 100 sene sonra adaletin olmayışını konuşmak hala yargıtayda danıştayda dava takibinde belli rayiçleri konuşmak bana utanç veriyor ama bu bir gerçek. Hala enflasyonun hayat pahalılığının bu ülkede konuşuluyor olması bu ülkeye züldür” dedi.

YANLIŞLAR VE RÜŞVETLER SIRADANLAŞTI

İş dünyasının başarısının önündeki engelin devletin yanlış politikaları olduğunu dile getiren Oğan, “Yanlışlar, rüşvetler sıradanlaştı. Birisinin yurt dışından videolarda ortaya koyduğu çok ciddi iddialar başka ülkelerde konuşulurken burada bırakınız bakan istifasını hükümetleri en az on defa götürebilecek düzeydeyken Türkiye’de hiçbir şey olmuyor. Bir tek şey oluyor, FETÖ hain darbesinin eli kanlı dediği destekçisi Arap şeyhleriyle bir anda barışılıyor, buradaki insanların konuşmasının engellenmesine yönelik birtakım işlemler yapılıyor” diye konuştu.

HDP’NİN KİLİT PARTİ ROLÜNÜ ENGELLEYECEĞİZ

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin Atatürkçüleri ve milliyetçileri bir araya getirerek alternatif olmayı hedeflediklerini dile getiren Dr. Sinan Oğan sözlerini şöyle sürdürdü; “Ben MHP’liyim, Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermek istemiyorum diyen bir kitle var, İYİ Partiliyim ancak Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermek istemiyorum diyen bir kitle var, Zafer Partiliyim hiçbirine oy vermek istemiyorum diyen insanlar var, hatta ulusalcıyım ama Kemal Bey’e oy vermeyeceğim diyen küçükte olsa bir kitle var. Dolayısıyla da Türkiye’de yüzde 20’lik bir kitle kararsız değil, bakın oyunu vereceği bir partisi olmasına rağmen bu dayatılan sistemde ya Kılıçdaroğlu ya Erdoğan arasına sıkışmak istemeyen bir kitle var ve bu kitle günün sonunda tercih sunulmazsa sandığa gitmeyecek, sandığa gitmediği için sandığa ne kadar az insan giderse mevcut iktidara o kadar çok yarar.” Türk milliyetçilerine sandıkta alternatif oluşturmak amacıyla yola çıktıklarını dile getiren Dr. Sinan Oğan, “Biz insanlara sandığa gitme motivesini sağlamak istiyoruz, bu insanlara cumhurbaşkanlığında bir üçüncü adaya oy vermek imkânı sağlayacağız. İkincisi de seçimin ikinci turunda HDP’yi kilit parti olma rolünü engellemek istiyoruz ve engelleyeceğiz” dedi.

TERÖRLE MESAFE KOYMAMASINI KANIKSAMAMALIYIZ

HDP’nin terörle arasına mesafe koyması gerektiğini kaydeden Dr. Sinan Oğan, “HDP, AKP’nin anayasayı değiştirme çoğunluğunu elde etmesine engel oluyor, o sebeple de terörle arasındaki bağlantı önemli değil. Ben bunu kabul edemem. Bunu biz nasıl kanıksayabiliyoruz, yarın öbür gün biri parti kursa bir de terör örgütü kursa biz bunu prensip olarak kabul edebilecek miyiz? Mesele HDP değil, benim HDP’ye ya da Kürtlere farklı bir bakışım yok. Bu kanıksamadan kurtulmamız lazım. Türk milliyetçiliği kimliğine sahip biri olarak HDP’yi gündem dışına çıkartmak gibi bir konu yok. Konu bu değil. HDP’nin prensip olarak terörle arasına mesafe koymasını amasız, fakatsız ortaya koymamız lazım” diye konuştu.

CEMAATLERDEN OY BEKLENTİM YOK

Cemaatlerden oy beklentisi olup olmadığı ve cemaatler konusunda gelen soruya ilişkin düşüncelerini açıklayan Oğan, “Birincisi ben bu tür siyasette beylik laflara pirim vermiyorum. Türkiye’de belli çizgiler var. Mustafa kemal Atatürk’ün çizgisi birinci çizgidir. O çizgiden sapılmak istenen de bir süreç var ve o çizgiye dönmek lazım. İkincisi Türkiye’de kurumsallaşmadan uzaklaşıp bireyselleşmeye giden bir devlet yönetimi anlayışı var. Yeniden devlet yönetiminde kurumsallaşmaya gitmek lazım” dedi. Ülkenin dış işleri politikasının bir kişinin belirlediğini dile getiren Dr. Oğan, “Eskiden dış işleri politikamız dış işleri koridorlarında hazırlanır, oradan dış işleri müsteşarına, oradan dış işleri bakanına oradan da hükümete gelir ve bu bir devlet politikası olurdu. Şimdi dış işleri politikamızı sayın Cumhurbaşkanı belirliyor. İç politikaya göre belirliyor, ne bileyim bir takım ihvancı çizgiye göre belirliyor yani kafasına göre belirliyor. İşte bir gün önce elinde kan var dediği adamın ertesi gün sarayda elini sıkabiliyor” diye konuştu. Fabrika ayarlarına dönmek gerektiğini belirten Dr. Sinan Oğan, “Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çizgi ve bireylerin ve birtakım hırsların, tasarrufların dışına çıkıp kurumların ve kurumsallaşmanın olduğu bir noktaya gelmek lazım. Türkiye’de son 20 yılda gördüğümüz temel sorun Türkiye’yi siyasetçiler yönetiyor, eskiden devlet adamları vardı. Sayın cumhurbaşkanının en büyük eksiği devlet adamlığı misyonu yok. Bugün söylediğini yarın rahatlıkla yalanlayabilir” dedi. Oğan, “Cemaatler meselesi hiç lamı cimi yok, oy kaybederim oy kaybetmemek için şu cemaatin kapısında yatarım gibi bir derdim yok. Cemaatler siyasetten el çekçekler. Cemaat cemaatliğini yapacak. Öyle ben geleyim devlet içinde devlet olayım, bunlara asla müsaade edilmeyecek. İsteyen oy vermesin” diye konuştu. Toplantı, soru ve cevapların ardından ANSİAD Başkanı Akın Akıncı’nın Dr. Sinan Oğan’a Antalya gravürü takdimiyle sona erdi.

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER