Bakan tazminat davası açtı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun, CHP Meclis Grup Toplantısı ve özel televizyon kanalında "İBB'de görev yaptığı sırada yolsuzluk yaptığını" iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu'na toplam 500 bin TL'lik manevi tazminat davası açtığı öğrenildi. A Haber kanalında da konu ile ilgili konuşan Bakan Karaismailoğlu, Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili olarak "Elindeki uydurma kağıdı eline kim verdiyse onu da araştırması gerekir. Çünkü parti içi bir çekişme de olabilir" dedi.

Karaismailoğlu şu şekilde konuştu: "Bizim bir hayat felsefemiz var. Orada ailemize, milletimize bir sorumluluğumuz var. Helali, haramı hayatımızda yaşarız. Yaşam mücadelemiz de onun için. O yüzden böyle bir iftira karşısında en üst perdeden cevap vermemiz gerekiyordu. Biz de onun karşılığını verdik. Böyle altı boş olan, uydurma kağıt üzerinden, devletin bakanına böyle bir iftira attığınızda tabii ki en üst perdeden cevap vereceğiz. Sonuçta bu iş mahkemelik olmuştur. Yargıya hesabını vereceklerdir. Elindeki uydurma kağıdı eline kim verdiyse onu da araştırması gerekir. Çünkü parti içi bir çekişme de olabilir aslında"

"Kılıçdaroğlu, asılsız iftira ve tehdit içeren iddia ve ithamlarda bulundu"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun avukatı Ömer Faruk Karagüzel'in Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 10 Ocak'ta sunulan dava dilekçesinde şöyle denildi: "Davalı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Ocak 2022 tarihinde Habertürk TV TekeTek programında yaptığı konuşmasındaki beyanları ile müvekkilimin kişilik haklarına yönelik asılsız iftira ve tehdit içeren iddia ve ithamlarda bulunmak ve yalan söylemek suretiyle kişilik haklarını alenen ağır şekilde ihlal etmiştir."

"Davalının TekeTek programında yapmış olduğu konuşmasındaki beyanları ile müvekkilimi asılsız iddialar ile kamuoyu husumetine maruz bırakmış ve masumiyet karinesini hiçe sayarak ağır hakaret ve iftira içeren isnatlarda bulunmuştur. Söz konusu iddiaları ile ilgili olarak konuşmasını hiçbir belge veya materyal ile desteklememiş sadece iftira kastıyla hareket ederek müvekkilimin kişilik haklarını ağır şekilde ihlal etmiştir."

"Müvekkilim geçmiş görevleri esnasında yolsuzluk yapmış olduğu iddia edilmekte ise bu iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıt veyahut delil mevcut değildir. Programda davalının elinde salladığı tüm belgeler yalan ve uydurmadır. Zaten davalının ve çalışma ekibinin ellerinde gerçek bir belge olmuş olsa idi bunu kamuoyuna kolay yoldan servis edilebilirlerdi. Bu iddiaların tamamı yalandır. Durum bu şekildeyken söz konusu asılsız uydurma beyanlar ile müvekkilimin kamuoyuna husumetine maruz bırakılmasının tarafımızca kabulü mümkün olmamak ile beraber, Muhalefet Partisi lideri olan davalının bu tarz beyanlarda bulunurken adeta çamur at izi kalsın tarzındaki tutumu kendisinin siyaset hayatı boyunca kullanmış olduğu bir yöntemdir. Bu tehdit dili muhalefetin klasik yöntemlerinden biridir."