‘Eczacı stok yapmaz’
Antalya Eczacı Odası’nda yaşanan başkan değişimi sonrası yaşanan süreci www.adalyamedya.com haber sitemizde anlatan ve eczacılarla ilgili konulara dair sorularımızı yanıtlayan Antalya Eczacı Odası Başkanı İsmail Erçin, özellikle bulunamayan ilaçlarla ilgili eczacıların herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ilaç takip sistemi nedeniyle stoklama durumunun mümkün olmadığını işaret etti.
Eylül ayında gerçekleştirilen genel kurulda yeniden başkanlığa seçilen Mehmet Ertekin’in, geçtiğimiz günlerde iş yoğunluğu nedeniyle kendi isteğiyle istifa ederek Başkanlık ve Yönetim Kurulu üyeliğini bırakmasıyla yapılan yeni görev dağılımında, Antalya Eczacı Odası Başkanlığına Uzman Eczacı İsmail Erçin geldi. Ertekin döneminde Genel Sekreterlik görevinde de bulunan Erçin, yeni görevinin heyecanını yaşarken, eczacılar ve ilaç sektörüyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Eczanelerin ilaçları stoklaması gibi bir durum söz konusu mudur?
"Tamamen sistemsel, altyapı ile alakalı bir durum. Üretici ilacını üretir ve ilaç takip sistemine bildirir. Ecza deposuna faturasını keser. Ecza deposu da ilacı aldığını bildirir ve sattığını eczaneye fatura eder. Eczane de aldığını bildirir. Herşey Bakanlığın bilgisi dahilinde ve kontrolündedir. Biz bu ilaç takip sistemini destekliyoruz. Çünkü, kaçak ve sahte ilacın önüne geçiyor. Eczanede ise 2 çeşit satış yöntemi var. Birisi Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK), diğeri vatandaşa perakende satış. SGK'ya satışları biz ilaç takip sistemine bildirmiyoruz. Çünkü, SGK otomatik olarak sistemle entegre. Vatandaşa sattıklarımızı bildiriyoruz ama internetin gitmesi veya programda yaşanan sıkıntılardan dolayı ister istemez bazen ilacın bildirimi yapılamıyor. Bu da tamamen sistemsel olduğu için eczacının bir suçu yok. Denetlemelerde ilaç var gibi görülüyor ama eczacı reçeteyle sattığını belgesiyle gösteriyor. Bu nedenle eczanelerin ilaç saklaması mümkün değil. Kimse 3-5 kutu ilacı saklayıp hem kendini hem de mesleğini kötü duruma düşürmez. İlaç olduktan sonra eczacı niye vermesin? ilaç saklama aksine bize zarar verir.
Peki vatandaşın ilaca ulaşamamasının nedeni nedir?
Vatandaşın eczanelerde ilaç bulamamasının sorumlusu kesinlikle eczacılar değil. Geçtiğimiz yılki yasaklamalar döneminde talep olmadığı için özellikle çocuk ilaçları çok fazla satılmadı. Çocuklar çok fazla hastalanmadığı için çocuk ilaçları rafta bekledi. Çoğunun kullanım süresi geçti. Tüketim azaldığı için firmalar daha az üretti. Bu yıl talep artınca firmalar da az üretince sıkıntı ortaya çıktı. Üretimin veya ithalatın artmasıyla bu bir süre sonra dengeye oturur. Bununla ilgili eczacıların müdahale edebileceği bir durum yok. Tamamen üreticiyle veya daha fazla hastalanmayla alakalı bir durum
Depolarla eczane arasında ilaç kavgası yaşanıyor mu?
Son dönemlerde örneğin çocukların bazı burun spreyleri, anti gribal şurupları yok. Uzun zamandır bir çok ilacın bulunmasında sıkıntı var. Tam sayı belli olmamakla 600 küsur ilaçta yokluk yaşanıyor. Uzun zamandır yoklarla yaşıyoruz. Bulmaya çalışıyoruz. Depolarla kavga halindeyiz ama üretici göndermezse onların da yapabileceği bir şey yok. İl dışından bile ilaç bulunması için arayanlar oluyor. Eczacılarımızdan bulmaya çalışıyoruz ama her zaman şanslı olamıyoruz.
Üreticiler zarar etmemek için mi az üretiyor?
İlaçtaki Euro kurunun 4.57 lira ve gerçek kurun 3 katına yakındır. Bundan dolayı üretici daha az üretmek istiyor. İlaç, belli bir yüzdenin altında kalırsa ruhsatı iptal ediliyor. Üreticiler ruhsat iptal edilmeyecek ama çok da zarara yol açmayacak adetlerde üretim yapmaya çalışıyor.
İlaçtan daha fazla kar etme düşüncesi mi hakim?
İlaçtaki 4.57 lira olan Euro kuru Şubat ayında güncellenecek. Biz her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız. Hiçbir zaman ilacı daha pahalı satalım derdinde değiliz. Biz hizmetimizi düzgün bir şekilde yaparak vatandaşın iyileşmesi derdindeyiz. Kur düzenlemesinde firmalarla devlet arasında bir pazarlık söz konusu. O sonucu bizde bekliyoruz. Şubat'ta bir zam olacak. Zammı üreticilerle devlet belirleyecek.
İlaçtaki Euro kurunun üreticilerin talep ettiğinin altında kalması durumunda üreticinin Türkiye piyasasından çekilme riski de var. O zaman ilacı hiç bulamayız. Bazı ilaçların alternatifi yok. Bu daha büyük sıkıntıya yol açabilir.
Doktor-hasta tartışması Eczacı-hasta şeklinde de yaşanıyor mu?
İlaç bulunamadığı zaman eczacılarla vatandaşların karşı karşıya gelme durumları oluyor. Sadece bununla ilgili değil, çoğu konuda biz vatandaşla karşı karşıyayız. Hastanelerimiz çok yoğun. Oralarda bekleyen hastalar eczaneye geliyor. 20 bin çeşit ilaç var. Hepsini eczanede bulundurmamız mümkün değil. 'İlaç yok, depodan gelecek' diyoruz karşı karşıya kalıyoruz. İlaç var olsa da muayene ücretleri nedeniyle karşı karşıyayız. Mesela vatandaş 10 kere hastaneye gidiyor 10 liralık ilaç, 100 lira muayene ücreti. Eczacıyla hiçbir alakası yok. Sadece tahsilat yapıyoruz. Sistem eczacıyla vatandaşı karşı karşıya getiriyor. Bunun yanısıra özellikle nöbetlerde gerginlikler yaşıyoruz. Sağlıkçıya, eczacıya, çalışanlarımıza şiddet oluyor. Devlet her eczaneye, hastaneye polis koyamaz. Bu konuda vatandaşlarımızın bilinçlenmesi lazım. Bu işin çözümü vatandaş bilinçlenecek, herkes sakin olacak. Bazı şeyler maalesef doktorun da, eczacının da, kalfanın da elinden gelmiyor"
Vitamin ilaçlarına fazlasıyla rağbet var, sizce sakıncaları var mı?
Pandemi döneminde vitamin ilaçlarına talep oldukça arttı. Bu ilaçların kesinlikle doktor ve eczacı danışmanlığında kullanılması lazım. Kesinlikle kulaktan duyma şeylerle kullanılmamalı. İnternet aracılığıyla sahte ürün satışları gerçekleşiyor. Nasıl ve nerede üretildiği, hatta nasıl saklandığı belli değil. Örneğin, eczanede 10 lira olan bir ürün internette 5 lira olabilir mi? Mümkün değil. Her şeyin bir maliyeti var. Ya sahte, ya uygun koşulda saklanmamış ya da imhaya gönderilmiş ama imha edilmemiş gibi bir sürü faktör var"
Antibiyotik kullanımında ülke olarak neredeyiz?
Antibiyotik kullanımı konusunda Türkiye, Avrupa'da bir numara maalesef. Burada bir fazla kullanım söz konusu. Biz eczacılar olarak bu konuda önlemimizi aldık. Reçetesiz antibiyotik satmak kesinlikle yasak. Yılda en az 2 defa Sağlık İl Müdürlüğü tarafından denetleniyoruz. Gerekli şeylere her zaman dikkat ediyoruz. Burada iş biraz da doktorda bitiyor. Sağlık Bakanlığı'nın bir çalışma yapması lazım. Belki eğitimler artırılabilir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı belki doktorları yönlendirebilir. Örneğin, bitkisel tedavi alternatif olabilir.
Röportaj: Murat ŞENTÜRK