Tüketicilerin lehine diyebileceğimiz yeni aslında çok önceden olması gereken fiyat etiketi uygulaması 1 Mart itibariyle hayata geçecek. Ticaret Bakanlığı'nın değişikliğe gideceği Fiyat Etiketi Yönetmeliği çerçevesinde satıcılar ürün etiketlerinde indirim öncesi ve indirimli fiyatın ikisine birden yer vermek zorunda olacak.
‘İndirim değil bindirim’ söylemine hepimiz aşinayızdır. Bunun açılımını yapmak gerekirse indirim etiketini gören tüketicinin aslında bu mal veya hizmetin gerçek değerini veya ortalama fiyatını bilmediği için yaptığı alışveriş neticesinde yediği kazığı ifade eder. Bu durum geçtiğimiz günlerde bazı gıdalarda KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi sürecinde yaşanan olayla az çok benzerlik taşımaktadır. KDV indirimini önceden haber alan veya bilen işletmeler öncesinde fiyat artışını yapmış indirim zorunluluğu sonrasında da etiketlerde çok cüzi oynamalarla bunu tolere etmişti. Bunun sağlamasını yapacak azımsanmayacak sayıda vatandaş vardı bunu atladılar. Herkes neyin ne olduğunu artık iyi biliyor. Öyle ki bu kriz ortamı insanları önceki fiyat ile sonraki fiyatın mukayesesini yapabilecek düzeye getirdi. Akaryakıtta da öyle değil mi? Bugün herhangi bir şoföre 6 ay önceki fiyatla bugünkü fiyatı sorun doğru cevabı alırsınız.
Gel gelelim asıl konuya, bu yeni yönetmelik ile birlikte etiket aldatmacası ne derece önlenebilecek? Piyasaya baktığımızda bazı satıcılar, fiyatları önce yükseltip, sonra yüksek oranda indirim yapılmış gibi göstererek, aslında indirim öncesi fiyatın da üzerinde bedelle satışa sunuyordu. İndirim öncesi geriye doğru son bir ay içinde en düşük satış fiyatının indirim oranına esas alınması, tüketicinin kısmen de olsa istismarının önüne geçebilir. Burada her bir vatandaş gizli müşteriler gibi aynı zamanda da bir denetimcidir. Bu gerçekten hareketle indirimli satış vurgusu yapan yerlerde gezen vatandaşın son bir ay içindeki fiyatlarla ilgili bilgi sahibi olmaları, indirimi değerlendirmeleri açısından önemli olacak. Fiyatları takip eden tüketiciler, mağazanın yazdığı indirim oranı ile bir ay içinde en düşük fiyatı arasında bir çelişki gördüğünde Ticaret Bakanlığı birimlerine şikâyette bulunabilecek ve işin en çarpıcı tarafı ispat etmesi satıcının sorumluluğunda olacak.
Sanırım etiketlerdeki indirim-bindirim olayının nasıl olduğuna ilişkin daha iyi anlaşılabilmek için güzel bir örnek vermek yerinde olacak. Geçtiğimiz yıl vuku bulan olayda bir tüketici, Tüketiciler Birliği Derneği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz’e gelerek yaptığı bir alışverişten mağdur edildiğini anlatıyor. Tüketici, Antalya’da ismi lazım değil bir markanın yüzde 70 indirim kampanyasından 1400 liraya bir ceket satın alıyor. Tüketicinin aslında daha önceden yapması gereken iş sonradan aklına geliyor ve ceketi satın aldıktan sonra internet sitelerinde araştırma yapıyor. Bir de bakıyor ki kendisine indirim uygulanmamış. Müşterinin şikâyeti üzerine mağazanın müdürü ile görüşülüyor. Mağaza müdürü ceketin etiketini göstererek fiyatında indirimin gerçekten uygulandığını söylüyor. Etikette 4 bin 45 lira yazısının üstü çizilerek, 1400 liraya satıldığı yazısını işaret ediyor. Tabi bu durumda bunun sağlamasının yapılması gerekiyor. Bu ceketin indirim yapılmadan önce başkasına 4 bin 45 liraya gerçekleştirilen satışın faturasını göstermesi isteniyor. Bilgi edinme yasasına göre bu belgeyi gösterme zorunluluğu bulunan Mağaza müdürü herhangi bir fatura gösteremiyor veya göstermek istemiyor. Göstermediği için tüketiciyi yanıltmaktan dolayı hakkında yasal işlem başlatılacağı karşılığını alınca ceketi alıp para iadesi yapabileceklerini ifade ediyor. Yani 1400 lirayı verip ceketi geri alacaklar. Neşet Gündüz tabi işinde uzman ve Tüketici kanununu bilen tecrübeli bir isim. Hayır diyor. Satın alınan ürünün indirim oranının tüketiciye ödenmesini talep ediyor. Sonrasında tüketiciye ceketi satın aldığı paranın yüzde 70 indirim karşılığındaki miktarı makbuzla iade ediyorlar. Vatandaş indirimli aldığını sanıyor ama aslında indirim mindirim yok. Kanunun ve cezalar tüketiciyi korur ancak tüketicinin bilinçlenmesi işin en önemli kısmını teşkil ediyor. Alışveriş yapılmadan önce araştırma yapılması gerekiyor. İnsanlık hali yapıldıysa eğer bir hata bunun da çözüm yollarının olduğunu da bilmesi gerekiyor.
Yorum Yazın
Facebook Yorum