Antalya denince akıllara Türkiye’nin turizm başkenti gelir. Denizi, kumu, güneşi ve kültürel zenginlikleri ile bu ünvanı hak eden bir destinasyon Antalya. Bu güzide kente gelen turist profiline bakıldığında ise karşımıza daha çok Alman, Rus ve Ukraynalılar çıkıyor. 2021'de en çok turist gelen ülkeler arasında Ruslar 4 milyon 656 bin 962 ile zirvede yer alırken, Rusları, 3 milyon 13 bin 349 ile Almanlar takip etti. 3.sırada ise 2 milyon 55 bin 418 ile Ukraynalılar yer aldı.
Dünyadaki krizlerden en çok etkilenen sektörlerden olan turizm özellikle son 7 yılda sürprizlere gebe diyebiliriz. 2015 yılında Rus uçağının Suriye hava sahasında düşürülmesi sonrası Türkiye-Rusya arasında soğuk rüzgarlar esmiş, turizm de bundan olumsuz etkilenmişti. 2020’de başlayan Pandemi hem ziyaretçi sayısında hem de gelir anlamında turizmciye büyük bir darbe vurmuştu. Aşının bulunması ile geçtiğimiz yıl nefes alan turizm sektörü, 2022’de normalleşmenin de etkisiyle rekora koşmaya hazırlanırken Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ile yeni bir şok dalgası içine girdi.
Herkesin aklında bu sezon da mı güme gidecek sorusu vardı. Bunu kestirmek güç, öyle ki savaş halen devam ediyor. Ruslar, ekonomik anlamda darboğaza girmeleri nedeniyle tatili planlarını ertelemeyi düşünürken, Ukraynalılar ise yaraları sarmakla meşgul olacak gibi görünüyor. Turizm yara almasın diye geçtiğimiz yıl kılı kırk yaran ülkemiz ise ikna turlarına odaklandı. ‘Savaş yakında biter siz tatilinizi yine de planlamaktan geri durmayın’ mesajları komşu ülkelerde dolaştırılırken bir yandan da tanıtım çalışmalarına hız verdik.
Yıllardır bir çok kesimden gelen ‘yeterince tanıtım yapmıyoruz’ eleştirilerine cevaben bu yıl turizm tanıtımına 120 milyon dolar harcanacağı açıklandı. Bu alandaki eksikliği kabul eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, katıldığı bir canlı yayında, Türkiye’nin elindeki varlıkları tanıtamadığını vurgulamış bu nedenle Turizm Geliştirme Ajansının bu rolü üstlenerek 125 ülkede ulusal TV kanallarında ve sosyal medyada tanıtım kampanyalarına ağırlık verdiğini paylaşmıştı.
Dünyanın bir çok ülkesinden kanaat önderlerinin, youtuberlerin, editörlerin ülkemize getirilip doğal ve kültürel zenginliklerin tanıtımına aracılık ettiklerine temas eden Bakan Ersoy, turizmde en önemli hedefin ise krizlere karşı bağışıklık gösterebilmek olduğunun altını çizmişti.
Savaşlar, ekonomik krizler, salgınlar vs. olma ihtimaline yönelik Pazar çeşitliliğinin çıta hedef olduğunu vurgulamıştı. Pandemi döneminde Türkiye’ye gelen turist sayısında 52 milyon turist seviyesinden 16 milyona ve 12 milyar dolar gelir seviyesine düşüldüğünü hatırlatan Bakan Ersoy, geçtiğimiz yıl 30 milyon turist 24 milyar dolar gelir hedefinin tanıtım faaliyetlerinin etkisi ile 30 milyon turist artı 24,5 milyar dolar gelir olarak gerçekleştiğini işaret etmişti. Ersoy’un savaşa rağmen bu yıl 42 milyon turist ve 35 milyar dolar gelir hedefini koyması dikkat çekmişti.
Peki sadece tanıtımla mı oluyor bu işler? Ruslar ve Ukraynalılar gelmezse biz elimiz boş, gözümüz yaş mı kalacağız? Bu konuda en güzel yorumu ise Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya yaptı. Bağlıkaya, turizmde pazar çeşitliliğinin sektör için son derece önemli bir konu olduğuna temas ederek, “Türkiye 4 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insanın rahatlıkla ulaşabileceği bir konunda yer alıyor. Avrupa ve BDT ülkeleri gibi ana kaynak pazarların yanı sıra Orta Doğu, Balkanlar gibi bölgelerden gelen ziyaretçilerimiz de ülke turizmine büyük katkı sağlıyor. Bu bölgelere yoğunlaşmak gerek. 2022 yılında Almanya, İngiltere, Hollanda, İsviçre, Belçika ve Fransa pazarlarında yükseliş beklentisi devam ediyor. Yapılan erken rezervasyonlardan bunu görmek mümkün. Polonya, Romanya, Moldova ve Litvanya gibi ülkelerin dışında; Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan gibi Türki Cumhuriyetlerin de alternatif pazarlar arasında yer aldığını kabul etmeliyiz. Pandeminin etkisinin azalması ile İran pazarında yeniden bir yükseliş trendine girebiliriz” diyerek 3 ülkeye sıkışmış turizm Pazarının genişletilmesinin telafi anlamında önemli bir hamle olacağını vurguladı.
SAVAŞ FIRSATÇILARI İŞBAŞINDA
Pazar çeşitliliği ve tanıtım dışında üzerinde durulması gereken bir başka konu savaş nedeniyle ülkemize gelerek ev kiralamak isteyen Rus ve Ukraynalı vatandaşlara ve kendi vatandaşlarımıza yönelik fırsatçı tutumumuz. Antalya’da 29 bin Rus, 9 bin civarı da Ukraynalı yaşıyor. Konut satışlarında ilk sıraları yabancılar alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Antalya'da şubat ayında 4 bin 727 konut satışı gerçekleşirken, 1099 konutun yabancılar tarafından satın alındığı açıklandı. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan durumun ardından Rusların sahil kentlerimize ilgisi artarken buralarda konut kiraları ikiye üçe katlandı. Antalya ve Alanya’da Rusya vatandaşlarının kiralık konutlara talebi son dönemde yaklaşık dört kat arttı. Daha önce aylık 200-600 dolar civarında olan kiralar, bugün 2,5-3 katına çıktı. Kentte daire ya da müstakil ev kiralayan Rus ya da Ukraynalılar kirayı 1 yıllık peşin ödediği için gayrimenkul sahipleri de ilk sırada onları tercih etti. Ev kiralarının 3 ila 3 bin 500 lira arasında olduğu bölgelerde kiralar 7-8 bin liraya çıkarken mülk sahiplerinin Türk vatandaşlarına ev kiralamaya yanaşmadığı kamuoyuna yansıdı. Koyun can derdinde kasap et derdinde sözünü bir kez daha hatırlatan bu savaş fırsatçılarına karşı devletimizin üstüne düşeni yapması gerektiği aşikardır. Bir malın sonuçta bir ederi vardır, fırsatçılık yapmaya kimsenin hakkı yoktur.
Yorum Yazın
Facebook Yorum