Pazartesi günü yılın ilk kabinesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak. Enflasyon rakamlarının yanısıra memur ve emeklileri ilgilendiren yılın ilk 6 aylık zam oranları da görüşülecek. Bunlar elbette milyonlarca kesimin odaklandığı önemli konular ancak bunların dışında belki de en önemli konu vaka sayılarındaki artış. 2 yıla yakın süredir hayatımızda olan koronavirüsün Omicron varyantının normalden kat be kat hızlı yayılmasının ülkemizde de bazı kararların alınmasına neden olacağa benziyor.
Kabine toplantısından genel bir kapanma kararı çıkması sürpriz olarak görülürken, okullarda yüz yüze eğitime ara verilmesi beklentiler arasında yer alıyor. Okullar kapanacak mı? İkinci dönem okullar uzaktan eğitime mi geçecek? Yüz yüze eğitime ara mı verilecek? Online eğitime mi geçilecek? Soruları bu kritik toplantının ardından cevabını bulacak.
Yeni yılın ilk günü ortaya çıkan bilanço vaka sayısı bakımından önceki günlere kıyasla daha ağır görünüyor. 20 binlerde seyreden vaka sayısı 36 bin 731 iken ölüm sayısı ise 145 olarak açıklandı. Vefat sayısı 200’lerden 100’lü sayılara düşse de vakaların düşürülmesi gerekiyor. ‘Bu salgın okulda öğrenciden öğrenciye ardından evlerdeki bireylere yayılıyor diyenler elbet vardır. Somut tespit olmasa da bunu tahmin etmek güç değil. Tam da bu konu ile ilgili yılın son gününde eğitimin başındaki isim Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından eğitime mola veren sınıf sayıları açıklandı.
Bakan Özer açıklamasında şöyle diyordu: “6 Eylül tarihi itibarıyla tüm kademe ve sınıf seviyelerinde haftada 5 gün yüz yüze eğitime başarılı bir şekilde devam ettik. Yaklaşık 4 aydan beri kesintisiz haftada 5 gün eğitime devam edebildik. Bu süreçte okullarda kapatılan sınıf sayısı, toplamda yüzde 1'in çok çok altında seyretti. Bugün sadece 1524 sınıfımızda yüz yüze eğitime ara verildi. 850 bin sınıfımızın olduğu göz önüne alındığında bu rakam oldukça düşük."
Bakan Mahmut Özer bu açıklamasına ilaveten okulların ilk açılması ve son kapatılması gereken yerler olduğunu belirterek, hepimizin de takdir edeceği gibi ‘eğitim şart’ diyen insanımızın hassasiyetiyle bunu söylüyordu. Bakan Özer, ‘okul dışı ortamlardaki önlemlere daha fazla ağırlık verilmeli’ diyerek adeta ‘bizim okullarda sorun yok siz başka ortamlara dikkat edin’ mesajı veriyordu. Sayın Bakan’ın açıkladığı sayılara baktığımızda haklı olduğunu düşünebiliriz ancak bu virüs güncel haliyle daha da hızlı yayılım gösteriyor. Bu nedenle okullarda bir müddet yüz yüze eğitime ara verilmesi velilerin, servisçilerin, öğretmenlerin, idarecilerin içinde bulunduğu sayısı azımsanamayacak kesimin izole olması anlamına geliyor.
‘Okula gelmese AVM’de, sokakta, kapalı mekânlarda bunu yayar, okulu bahane etmeyin’ diyenleri duyar gibiyim ancak okullarda hijyenik tedbirlerin yeterince alınmadığı yönünde eleştiriler de var. Bunları da göz ardı edemeyiz. Yarınki toplantıdan yüzyüze eğitime ara, online eğitime kaldığımız yerden devam kararı çıkabilir. Çıkarsa bu kez beraberinde eğitimdeki fırsat eşitliği de gündeme gelecek. Şöyle ki geçen yıl yaşanan internet ve bilgisayar imkânı olmayan ya da ihtiyacı karşılanmayan kesim ders dinlemek için geçen yıla göre fiyatları fırlayan teknolojik ürünleri almaya çalışacak. Çok kardeşlilerde durum daha da vahim. Kardeşlerin dersleri çakışacak. Okula gitseler hastalık riski, evde kalsalar imkânların kıtlığı yani bildiğin yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal… Eğitimdeki sorunların çözümü en büyük dileğimiz, bu zor günler geçince telafisi olabilir, kabul etmeliyiz ki sağlıktan daha kıymetlisi yok.
Gelelim kabineden eğitimle ilgili çıkabilecek karar olasılıklarına; İkinci dönemin komple online eğitimle geçirilmesi zayıf ihtimal gibi göründüğünden en azından 24 Ocak’ta başlayacak olan 15 gün tatilin süresi uzatılabilir. Bu durumda yayılımın hızı ve vaka sayıları düşürülebilir. Sabahın erken saatlerinde soğukta yollara düşen öğrenciler için bir nebze sevindirici bir adım atılmış olur. Ekonomik kararlardan daha önemli olan bu konuda nasıl bir karar alınacağını bekleyip göreceğiz.
Peki Omicron denilen bu hızlı yayılan ancak ölümcül etkisi önceki varyantlara nazaran daha zayıf olduğu uzmanlarca dile getirilen varyanttan nasıl korunacağız? Varyant ile ilgili soru işaretlerinin cevabı Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan’dan geldi.
"Açıkçası 2022 özellikle bahar dönemi için daha iyimserim" diyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan, tedbirlere uyar ve aşılarımızı yaptırırsak sonucun güzel olacağını belirterek, "Hastalandığınızda grip mi koronavirüs mü olduğunuzu bilemiyorsunuz. Birbirine çok karıştı. Ayırt etmek için uğraşmayacağız, hepsinden korunacağız” diyerek eskilerin deyimiyle eşeğinizi sağlam kazığa bağlayın diyordu. Hoca bahar aylarında virüsün kaybolacağı sinyali ile iyimser bir hava yaratırken, hastalık grip mi virüs mü bilemiyoruz diyerek işin içinden çıkılamadığına vurgu yapıyordu. Yani düşünsenize sokaktasınız hafif semptomlarınız var ama gidip test yaptırmadığınız için virüsün vücudunuzda olduğundan bihabersiniz. Yayıyor da yayıyorsunuz. Umut ediyoruz ki 2 yıldır hayatımızı kabusa çeviren bu virüs bahar aylarında normal grip gibi ilacıyla aşısıyla atlatılabilen bir hal alır.
Kalın sağlıcakla
Yorum Yazın
Facebook Yorum