Antalya’da 29 yıl aradan sonra kent merkezine yağacak olan beyaz afete şahit olmak için 24 Ocak akşamından saatler kuruldu ve beklenen kar sabaha karşı yağmaya başladı. Yarı yıl tatilinde olan öğrenciler kendini sokağa atıp karın tadını çıkardı. Öğlene doğru kentte kardan eser kalmasa da karın ayazı ve üretime etkisi halen sürüyor. Soğuk ve dondurucu hava, örtü altı üretimin yani seracılığın merkezi Antalya’da toptancı hal fiyatlarına olumsuz yansıdı.
Sebze ve meyve yüklü TIR’lar yola çıkamadı, hale gelen ürünlerin miktarında yarı yarıya azalma oldu. Hava sıcaklığının eksilere inmesi nedeniyle seralardaki ürünlerin donmaması için yakacak masrafına giren çiftçiler seraları tam anlamıyla ısıtamadı. Tabiri caizse aldıkları parayı oduna kömüre harcadılar. 1 Çuval sobalık odun fiyatı 12 TL lira iken kömür fiyatları bu yıl yüksek zamlarla karşılaştı. Kömür satıcıları iflasın eşiğine gelirken Eylül'de yüzde 33.72 zamlanan kömür fiyatları, Ekim'de de yüzde 28.69 oranından zamlandı. 1 ton kömür fiyatı 3.500 liraya yükseldi.
Haftada bir toplanan sebze-meyve ayda bir toplanmak zorunda kaldı. Toptancı Hal Komisyoncularından Nevzat Akcan, girdi maliyetlerinde yaşanan yüzde 200 artışın çiftçiyi üretimden uzaklaştırdığını dile getirdi. Toptancı halde açıklanan günlük fiyatlardaki değişim ise ürkütücü tabloyu gözler önüne serdi. Biber, patlıcan ve kabak gibi sebzelerin fiyatları cep yaktı. Patlıcan ve Biberin hal çıkış fiyatı 25 liraya ulaştı. Sebzenin meyvenin çıkış yerinde fiyatlar böyleyken taşıma maliyetlerinin eklenmesi ile birlikte farklı illerdeki pazarlardaki etiketlerin üzerinde yazacak rakamları varın siz düşünün.
ELEKTRİK ZAMMI KÂBUS OLDU
Bir de son günlerde çarşıda, pazarda, otobüste, tramvayda, iş yerinde en çok konuşulan konu elektrik zamları… Son gelen elektrik faturalarını gören vatandaşlar adeta çarpılmışa döndü. Düşünsenize evinize 300 lira gelirken bir anda 600-700 lira fatura geldi. Bunu gördüğümüz anda bu fatura yanlış adrese mi geldi diye reaksiyon gösterdik. Gözümüzü ovuşturduk, gözlük taktık, büyüteçle baktık ama adres ve isim doğru. Fabrika mı işletiyoruz be kardeşim diye de serzenişte bulunduk. Derken itiraz etmek aklımıza geldi. Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’na (EPDK) itirazımızı yaptık. Gelen cevapta ‘Gelecek ayki faturanızdan fazla kesilen miktar düşülecektir’ demiyordu. Peki ya ne diyordu. Amiyane tabirle ‘bu daha bir şey değil, sizin kilowatt kullanımınızın büyük bir kısmı eski tarifedendi, Siz asıl gelecek ay kallavi faturayı göreceksiniz’ yazıyordu.
EPDK’nın bir tüketicinin itirazına adeta hazırda bekleyen cevabi yazıda şu ifadeler yer aldı: “Kıst uygulaması kapsamında, perakende satış şirketleri ilk okuma tarihi ile son okuma tarihi arasındaki gün sayısına göre; örneğin Aralık ayı içinde ne kadar gün varsa tüketimi ona göre oranlayarak eski fiyatlar üzerinden, Ocak ayı içerisinde ne kadar gün varsa da yine tüketimi ona göre oranlayarak yeni tarife üzerinden hesaplanmaktadır. Yani örnek vermek gerekirse aylık 150 kWh tüketimi olan bir tüketicinin ilk okuma tarihi 5 Aralık 2021, son okuma tarihi 5 Ocak 2022 olsun. Aradaki gün sayısı 31'dir.
Mevzuatımıza göre son okumayı gün ortasında yaptığı varsayılmaktadır. Bu durumda eski tarifeye konu gün sayısı 26,5 yeni tarifeye konu gün sayısı ise 4,5'tur.Bu durumda bu kullanıcının toplam 150 kWh'lik tüketiminden 150x26,5/31= 128,23 kWh'lik kısım eski tarifeden, kalan 21,77 kWh'lik kısım ise yeni tarifeden hesaplanacaktır.Perakende satış şirketleri yeknesaklık oluşturması açısından birim bedelleri eskale ederek faturalandırmaktadır. Bu noktada tarife geçiş zamanlarında (şimdi olduğu gibi) faturada görülen tüketime esas birim bedellerin, Kurumumuz tarafından yayımlanan tarifeler ile uyumlu görülmediği durumlar oluşturmaktadır. Bu durum nihai hesaplamaya etki etmemektedir. Nihai fatura bedeli kontrolü de Kurumumuz internet sitesi üzerindeki http://lisans.epdk.gov.tr/epvysweb/faces/pages/online/tarifeFatura/tarifeFatura.xhtml adresinden tüketiciler tarafından yapılabilmektedir”
EPDK’nın zamlı tarifeye itirazların yersiz olduğunu beyan eden bu açıklaması tüketiciyi adeta çaresiz bırakırken Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in Avrupa’da elektriği en ucuza kullanan üçüncü ülke olduğumuzu söylemesi fatura ile çarpılmışa dönen vatandaşa gelen elektriğin voltajını yükseltti. Bu açıklamanın ardından biz sevinelim mi üzülelim mi? Listenin yukarı sıralarında olmamız fatura bedelinin daha yükseltilebileceği anlamına mı geliyor? Faturalar yüzünden iş yerinde klimasını açmayıp soğuktan tir tir titreyen vatandaşlar buna sevinsin mi? Aydınlanmak için 40 yıl önceki gibi gazlı lambalarla mı idare edelim. Olaya daha lokal bakarak Antalyalılar olarak bu ayı da atlatalım da nasıl olsa yaz gelecek mi diyelim? Vatandaşlar olarak ne yapacağımızı şaşırdık. Şikayet etsen hesapta hata yok, ödemeyeceğim desen elektrik kesilecek daha sonra açma parası verilecek vs. vs.
Yorum Yazın
Facebook Yorum