Günlerdir Antalya Havalimanı'nda uçakların rötarlı iniş ve kalkışları konuşuluyor.
Bu rötarların nedeni ise havalimanında hava trafik kontrolürlerinin yaptığı iş yavaşlatma eylemi olarak biliniyor.
Ancak hakikat iş yavaşlatma değil, inisiyatif almadan çalışma diye özetleniyor.
Detaylara inmeden önce...
Antalya'da yaşayanlar olarak farkında olmadığımız bir hava trafiği, tepemizde dolaşıyor.
Bu trafik, basitçe bahsedilecek bir trafik değil.
Uçaklar iniş yapabilmek için dakikalarca Antalya semalarında uçuyor, iniş izni bekliyor.
Aslında farkında olmadığımız bir hava yoğunluğu, gökyüzünü kaplıyor.
Konuyu derinlemesine incelediğimde karşıma ilginç notlar ve gerçekler çıktı.
Konunun uzmanları ve sendika yetkilileri ile temasa geçtiğimde öğrendim ki, bu konu uzun süre öncesine ve "Ulaştırma Torba Yasa" sürecine dayanıyor.
Yani tek sorun maaş değil. Bütün mesele, hava trafik kontrolör mesleğinin, uçak pilotluğu gibi itibarlı ve özlük hakları yüksek bir meslek olması için çaba gösterilmesi.
Konunun bilinmesi açısından biraz daha geçmişe gidersek...
DHMİ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hüseyin Keskin, Türkiye'deki hava trafik kontrolörlerinin tamamına yakınını bünyesinde bulunduran sendika olan Hava Trafik Kontrolörleri ve Diğer Ulaştırma Çalışanları Sendikası (HTKSEN) yetkililerine bir söz verir. Bu söz, mecliste olan "Ulaştırma Torba Yasa" tasarısı içeriğinde bu meslekteki kişilerin özlük haklarının iade edilmesi, ek havacılık tazminatının karşılanması sözüdür.
Ancak burada verilen sözlerin büyük bölümü tutulmaz, ilgili bakanlığa bu konuda bir tavsiyede, görüşte, baskıda bulunulmaz, bulunulsa bile üzerinde durulmaz.
Keskin daha sonra da böyle bir sözün verilmediğini söyler, bir anlamda geri adım atar.
Ancak bu kez konuya müdahil dernekler ortaya çıkar.
Türk Ulaşım-Sen,
Ulaştırma Memur-Sen,
Birleşik Taşımacılık-Sen dahil, hava trafik kontrolürlerinin büyük bölümünün üye olmadığı, ancak yer ekibi çalışanlarının üye olduğu 11 dernek, 'İş yavaşlatma eylemi' adı altında açıklamalar yapar.
Bu açıklamalar ise Bakanlık ve DHMİ tarafından tepkiyle karşılanır, kendilerine karşı bir eylem kanısını ortaya koyar.
Diğer derneklerin yaptığı bu karar HTKSEN yönetimi tarafından popülizm adımı olarak algılanır, hakların alınmasının önüne set çekilen bir eylem olarak adlandırılır.
Çünkü eyleme konu olan çalışanların tamamına yakını HTKSEN üyesidir.
Yani açıklamaya imza koyan sendikalar aslında direkt değil, dolaylı taraftır.
GERÇEKTEN BİR EYLEM VAR MI?
Aslında 11 derneğin bahsettiği gibi bir iş yavaşlatma eylemi yok.
Eylemin adı, 'İnisiyatif almadan çalışma faaliyeti.'
Türkiye'de 2 bin, Antalya'da 105 hava trafik kontrolörünün yaptığı bu tanıma uygun eylem ne anlama geliyor derseniz..?
İNİSİYATİF ALMADAN ÇALIŞMA (“İAÇ”) NEDİR?
Hava trafiği kurallarının direkt uygulanması veya inisiyatif alınarak esnetilmesi çalışanların elinde.
Kural ve olması gereken, hava trafik kontrolörünün kuralı direkt uygulaması; istisna ise trafik ve diğer faktörlerin izin vermesi halinde, uçuş sırasında hava trafik kontrolörü tarafından uçağa verilen dosyalanmış uçuş planından, inisiyatif alınarak sapma olmasıdır.
EUROCONTROL’ün de hava trafik kontrolörlerine tavsiyeleri arasında, hava trafiği kontrolü nedenleriyle gerekli olmadıkça shortcut/ kestirme verilmemesi.
Aksi durumun, bir radar açısından veya bir varış havaalanında zaman dalgalanmasına ve öngörülebilirlik kaybına neden olacağı ve her şeyin ötesinde hava ulaşımının emniyetine ve güvenliğine ihlal oluşturma ihtimalinin yüksek oranda olma ihtimalinin bulunmasıdır.
Bir hava trafik kontrolörünün bireysel inisiyatif almadan çalışması, aslında kuralı birebir uygulaması demektir.
İnisiyatif almama eyleminde ayrıca..:
Mesleki açıdan zorunluluk teşkil etmediği durumlarda iş yükü ve sorumluluklarını arttırma pahasına yapılan direkt rota verme uygulamasının askıya alınmasına...
Meydan AIP’lerinde var olan standart push-back, motor çalıştırma ve taksi usullerine inisiyatif kullanmaksızın, harfiyen riayet edilmesine...
Bu uygulamalar dışında, kamu yararı gözetilerek hizmetin gerekleri ve görev tanımın kapsamındaki tüm iş ve işlemlerin eksiksiz ve layıkıyla ifasına devam edilmesine...
İlaveten, VIP ve ambulans uçaklar, askeri uçuşlar ve İHA/SİHA’lar, havacılık kuralları çerçevesinde acil durum deklare eden trafikler için öncelikli iniş kalkış, direkt rota verme ve diğer her türlü inisiyatif dahilindeki uygulamaların sürdürülmesine de karar verilmekte.
Sözün özü, her şeyi kuralına göre yapma kararlılığı, şu anki eylemin adı.
Düşünün..!
Hava trafik kontrolürlük mesleğinde prosedür çöplüğünü risksiz şekilde işin hızlı yürümesi için yapanların, sadece bu prosedürleri harfiyen yerine getirmesi ile oluşturduğu manzara ciddi aksama olarak gündemde.
Bu da işin yavaşlatıldığı kanısını oluşturuyor, yapılan eylem kararı bu algıyı tetikliyor.
Hava Trafik Kontrolörleri ve Diğer Ulaştırma Çalışanları Sendikası (HTKSEN)'in üye meslek haklarını koruma isteği, son derece haklı gerekçe.
Bizim ülkemizde kaç meslek gurubu hakkını alıyorki!
Kaç meslek itibarlaştırılıyorki!
En basiti gazetecilik mesleği.
Bizim mesleğimiz bile her defasında itibar suikastine maruz kalıyor.
Antalya'nın turizm şehri olması nedeniyle, sadece inisiyatifsiz çalışma performansı bile eziyetin ciddi oranda hissedilmesine neden oluyor.
Yetkililer bu sorunu derhal çözmeli.
Aylar sonra mecburen çözecekleri sorun için vatandaşa eziyet edilmemeli.
İnisiyatif almadan çalışan bu mesleğin ne kadar itibarlı bir meslek olduğunu, özlük haklarını ne kadar hak ettiklerini Antalya iliklerine kadar hissetti.
Hissetmeyen kurumlar ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile DHMİ yönetimi.
İnisiyatif alma zamanı şimdi bu kurumlarda.
Göreviniz bu eziyete son vermek, krizi bitirmek.
Göreviniz mesleğin itibarını iade etmek, özlük haklarını yükseltmek.
Bunu yapmadığınız her gün Antalya kaybedecek, turizm etkilenecek, iş dünyasının sinirleri gerilecek, vatandaş üzülecek.
O zaman bu soruna Seyirci kalmayın, çözüm arayın.
Yorum Yazın
Facebook Yorum