Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu’nun internet sitelerinde var olan yorum ve derecelendirme uygulamalarının manipüle edilmesi ile yorum alanlarında sahte ve aldatıcı veya doğruluğu kanıtlanamayacak yorumlara yer verilmesinin önüne geçilmesi amacıyla, yayınlanan yorumların ve derecelendirme uygulamalarının o mal veya hizmeti satın alan tüketiciler tarafından yapılması yönünde ticari uygulamada bulunanlara doğrulama yükümlülüğü getirdi. Söz konusu kararın gerekçesi, tesisten hizmet almayan kişilerin de yorum yapabilmesi ve bu durumun haksız rekabet ile manipülasyona yol açması olarak açıklandı. Buna göre tüketicilerin alışveriş yaparken tercihlerini doğrudan etkileyen bu yorumların haksız ticari uygulama olduğu değerlendirilerek, yorum ve puanlama seçeneğinde ısrar eden işletmelere durdurma cezasının yanı sıra 30 milyon lira idari para cezası uygulanacak.
Reklam kurulunun doğruluğunu ispatlamak için bir yöntem olmadığı tezi ile getirdiği Google yorum yasağı tüketiciler nezlinde ‘kurunun yanında yaşında yanması’ şeklinde karşılık buldu. Müşterinin bir mal veya hizmet satın alırken çoğu zaman tek referansı konumundaki bu yorumlara ulaşamamasının manipülasyonu engellemeye çalışırken alışveriş sirkülasyonunu da sekteye uğratacağını tahmin etmek güç değil.
Tüketicinin bir alışveriş sitesinde gördüğü ürünü veya hizmeti satın alırken evvela fiyata sonra fotoğraflara ve ardından yorumlara baktığını biliriz. Kendimden örnek vermem gerekirse ben fazlaca yorum olup olmadığına bakarım ve buradan bilhassa olumsuz yorumları seçer okurum. Eğer yüzlerce olumlu yorum arasından birkaç olumsuz yorumu baz alarak ürünü satın almaktan vazgeçiyorsam o işletmeye ve memnun kalanlara haksızlık etmiş olurum. Olumsuz yorum yapan kişilere ulaşıp ‘bunu ispatla’ demem de mümkün değil. İşletmenin olumsuz yorumları yorumları spam olarak işaretleyerek bunların görünmesini engellediği de bilinen bir gerçek.
İşin en vahim tarafı işletmenin veya mal üreticisinin ürünü kullananların rolüne bürünmesi olabilir. Fake hesaplar üzerinden malı veya hizmeti övücü yorumlar yaptırarak bir nevi oltalama tuzağını kurup müşterileri avlama yolunu seçiyorlar. Bilinçli tüketici bunun farkına varsa da ucuzluğuna ve ihtiyacın hasıl olmasına bağlı olarak bu yemi yutan çok sayıda tüketici olabilir. Peki bunun önüne geçmek için başka yöntemler geliştirilemez miydi? Konaklama hizmeti veren tesiste hiç kalmayan birinin burası ile ilgili kötüleyici ve aşağılayıcı yorumlarını ispatlaması için bir denetim mekanizması oluşturulamaz mıydı? Yorumları ve puanlamayı kapatmak mıydı yani çözüm? Yasaklayarak ve cezalar yazarak sorunun çözüleceğinin garantisi var mı? Sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğini tahmin edebiliyor musunuz? Ben bir tahminde bulunayım. İşletme cezayı yemekten korkup ticari kurnazlığına devam etmeyebilir, müşteri yorumsuz bir ürünü veya hizmeti deneme yanılma yoluyla satın alabilir veya internet alışverişini kesip mağazadan görerek seçerek satın almayı tercih edebilir. İnternetten yorum ve puanlamadan bihaber kredi kartıyla ödemeyi onaylayan tüketici devamında mağduriyetler yaşanırsa bunu şikayet yöntemi ile ilgili mercilerden telafi etmeye çalışabilir. Mağduriyetler her alışverişinde tekrardan zuhur edebilir. Oradaki haksız rekabeti bitireceğiz derken alışveriş zincirini sekteye uğratırsınız. Siber suçların tavan yaptığı günümüzde ceza ve yasak koyarak çözüm bulmak yerine suçu ve manipülasyonu önleyici başka yöntemler üzerinde kafa yorulsa daha iyi olmaz mıydı? İşini hakkıyla yapan, dürüst esnafın malını pazarlaması için elinde bulunan yegane argümanın yok sayılması kime ne fayda sağlayacak? Suçlu olan cezasını çekecek elbette ama vatandaş site site dolaşıp sadece fiyat kıyaslaması yaparak mı ihtiyacını karşılayacak ya da otele ön ziyarette bulunup ondan sonra mı tatilini satın alacak?
Yorum Yazın
Facebook Yorum