Türkiye 6 Şubat 2023 sabahı saat 04.17 'de 7,7 ve aynı gün 13.24’te ise 7,6 büyüklüğünde ikinci depremle sarsıldı. Depremde Hatay, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana ve Elazığ’ın yanı sıra Kahramanmaraş da derinden etkilendi. Resmi rakamlara göre 120 bin kilometre karelik alanda 11 il, 124 ilçe, 6.929 köy ve mahallede ağır yıkımlara neden olan bu depremlerde 53 bin 537 canımızı yitirdik, 107 bin 213 vatandaşımız da yaralandı. Ölenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara da başsağlığı dilerken tıpkı önceki depremler gibi bu depremin ardından da ‘ders çıkarmalıyız’ sözü sıkça dillendirildi. Yaraları sarmak için 85 milyon tek yürek olduk ülkenin dört bir yanından bölgeye adeta yardım sağanağı oldu. Bu hepimizi derinden etkileyen afetin üzerinden 1 yıl geldi geçti. Bence sorulacak en önemli soru 11 vilayet ve dışındaki bölgelerde depreme karşı ne yaptık? sorusu olmalı. Antalya özelinde konuşmak gerekirse bu konuda en güzel açıklamayı Antalya Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi yaptı diyebilirim. Başkan Funda Yörük’ün açıklamasından bir kesiti aynen aktarıyorum. “6 Şubat depreminden hiç çıkarım yapamamış olacağız ki bu bir yıl içerisinde kentimizde henüz afet önlem çalışması yapılmamıştır. Bu çalışmaların ivedilikle başlaması için Antalya’daki tüm kurumları/kuruluşları özellikle de İlçe Belediyelerini ve Büyükşehir Belediyesini acilen göreve davet ediyoruz. Sadece anmak söylemde kalır artık bir şeyler yapmak lazım. Yoksa yine yeniden her şey için çok geç olacak. Doğa asla affedici olmaz. Doğaya uyumlu, bilime yönelik işler yapmalıyız ki geçmişte yaşananlardan ders aldığımızı göstermeliyiz”
Depremi engelleyemezsiniz ama depreme karşı önlem alabilirsiniz. Antalya deprem riski yüksek iller arasında yer aldığına göre gerçekten yaşamak ve yaşatmak istiyorsak bunun için elimizi taşın altına koymamız gerekir aksi taktirde bu kent de acı tecrübeler yaşayabilir.
MERKEZ BANKASI İSTİFA VE PİYASALAR
Cuma günü Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, ‘şahsıma ait itibar suikastı yapılmıştır’ diyerek istifa ettiğini duyurmuştu. Hafize hanım istifa etti mi yoksa görevden alındı mı orası kapalı kutu. Ekonomistler bu ayrılık sonrası piyasaların ciddi anlamda olumsuz etkileyeceğini düşünmüyor. Gerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gerekse Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sosyal medya paylaşımları, politika duruşunda bir değişiklik olmadığına, şoför değişikliği olsa da aynı rotada devam edileceğine işaret ediyor. İsimler değişti politika sabit diyebiliriz. Faiz artışlarının yerini faiz indirimi alacak diyemeyiz.
Kemer sıkma politikası aynı şekilde devam edecek. Fakat ekonominin düzlüğe çıkması muğlak bir durum teşkil ediyor. Öyle ki Merkez Bankasının rezervi -50 milyar dolar, 200 milyar dolar civarı ödemekle yükümlü olunan borç var. Menkul kıymet istatistiklerine göre 40-50 milyon dolar devlet iç borçlanma senedinden para çıkıyor. 2024 yılında açık verileceğinden 1,2 trilyon faiz ödenecek, zamları tetikleyecek. Bu kadar sıkıntılı bir dönemde yerel seçimlere kadar zamların ertelendiğini biliyoruz. Yerel seçimlerden sonra zamların hayata geçeceği öngörülüyor. Döviz kurunun da yukarılara tırmanma refleksi göstereceği ve 50 liraların bile telaffuz edilebileceği konuşuluyor. Özetle Mehmet Şimşek ile ilgili bir tasarruf yapıldığı taktirde asıl trajik tablonun o zaman ortaya çıkabileceği de ihtimaller arasında görülüyor.
İhtimalleri bir kenara bırakırsak Merkez Bankası Başkanları ile ilgili değişimler hayli dikkat çekici görünüyor. Merkez Bankası Başkanlık koltuğunda yaşanan değişimler, 2018’de geçilen ‘başkanlık sistemi’ ve sonrasında giderek derinleşen ekonomik kriz döneminde gerçekleşti. Başkanlık sistemine geçildiği 2018 yılından bu yana Erkan’ın istifasıyla beş Merkez Bankası Başkanı değişti.
2002 yılından bu yana Merkez Bankası Başkanlığı’nda yaşanan değişimlerse şöyle;
Süreyya Serdengeçti (2001-2006)
Durmuş Yılmaz (2006-2011)
Doç. Dr. Erdem Başçı (2011-2016)
Murat Çetinkaya (2016-2019)
Murat Uysal (2019-2020)
Naci Ağbal (2020-2021)
Dr. Şahap Kavcıoğlu (2021- Haziran 2023)
Hafize Gaye Erkan (Haziran 2023- 2 Şubat 2024)
YEREL SEÇİM VE ADAYLAR
Yerel seçim öncesi Antalya’da adayların büyük bir bölümü netleşti. Antalya’da kuşkusuz en çok merak edilen Büyükşehir Belediye Başkan adaylarıydı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlık yarışı Cumhur İttifakı adayı AK Parti’li Hakan Tütüncü ile CHP’nin adayı Muhittin Böcek arasında geçecek. Hakan Tütüncü ve Muhittin Böcek seçmenle samimi olmayı, mesafe koymamayı tercih eden iki karakter olarak biliniyor. Her iki isim de ilçe belediye başkanı iken Büyükşehir Belediyesi Başkan adaylığına terfi etti. Hakan Tütüncü, Kepez’de 3 dönem, Muhittin Böcek Konyaaltı’nda 4 dönem başkanlık yaptıktan sonra 2019-2024 yılları arasında da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. Toplamda 5 dönem başkanlık tecrübesi barındırıyor. Yıllarca belediye başkanlığı yapmış olmak kıstas değil. Atatürk’ün dediği gibi ‘Az zamanda çok ve büyük işler yapmak önemli’. Muhittin Böcek’in en büyük handikapı bir ittifak adayı ünvanı olmaksızın seçime girmesi. Sadece CHP oyları ile ve dağınık muhalif oylar ile ipi göğüsleyip göğüsleyemeyeceği soru işareti. İşçiye yaptığı yüzde 80’lik zam seçim yatırımı olarak görülebilir. Hakan Tütüncü ise son 1,5 yıldır kendi bölgesi dışındaki ilçeleri karış karış gezdi. Adaylığı netleşmemesine karşın ziyaretlerde bulundu. Erken kalkan erken yol alır mantığı ile kendini ilçelerdeki seçmene tanıttı. Öyle ya tanıyan var tanımayan var. Sözün kısası seçime 2 aydan az bir süre kaldı. Antalya’da 6 bine yakın sandıkta 2 milyon civarında oy kullanılacak. İlçe başkan adaylarının da getireceği oylar Büyükşehir’in kaderini belirleyecek. Bekleyip göreceğiz.
Yorum Yazın
Facebook Yorum