Türkiye için '14 Mayıs seçimleri şüphesiz son on yılın en kritik seçimlerinden biri' olacak. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi, yüzde 10'dan yüzde 7'ye indirilen seçim barajının uygulanması, görme engellilerin hazırlanan şablonla tek başlarına oy kullanması gibi pek çok ilke sahne olacak. Yeni yasa ile birlikte oy hesabı da değişikliğe uğradı. Buna göre ittifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde elde ettiği geçerli oy sayısı esas alınarak, yani D'hont sistemine göre oransal belirlenecek.
Daha önce partilerin çıkaracağı milletvekili sayısı ittifakın toplam oyuna göre belirleniyordu. D'Hondt sistemiyle partiler kendi oy sayılarıyla milletvekili çıkaracaklar. Parti, D'Hondt sistemiyle bulunacak sayıya göre, milletvekili çıkarmaya yeterli oyu alamazsa, o oy ittifakın hanesine daha önce olduğu gibi "artık oy" olarak yazılmayacak. Bir anlamda boşa gidecek. Antalya’daki listelere bakıldığında AK Parti, MHP Cumhur İttifakı’nda yer alan diğer partilerden isimlere listede yer vermedi. Millet İttifakında ise CHP; Gelecek ve Saadet Partilerinden iki isme seçilme şansı olan sırada yer verdi. İYİ Parti de kendi bünyesindeki isimlerle yarışa girmeyi tercih etti.
Türkiye’nin kaderini tayin edecek seçimler öncesinde heyecan doruğa tırmandı. Adaylar gece gündüz demeden canhıraş bir çalışma içerisinde 19 ilçede adeta mekik dokudu. 30 Büyükşehir’den biri olan Antalya, 2018’de 1 milyon 700 bin civarında seçmenle 16 milletvekili çıkardı. Yapılan son güncelleme ile 2023 seçimlerinde 5 bin 580 sandıkta 1 milyon 904 bin 636 seçmen Antalya’yı temsil edecek 17 milletvekili için oy kullanacak. 2018 Genel Seçimlerinde AK Parti 6, CHP 5, İyi Parti 3, MHP ve HDP 1’er milletvekili çıkarmıştı. İYİ Parti’den seçilen Tuğba Vural Çokal istifa ederek AK Parti saflarına geçince milletvekili dağılımı 7, 5, 2, 1,1 olmuştu.
Hafızamızı yokladığımızda AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinde CHP’nin yüzde 30,9, AK Parti’nin ise yüzde 21,2 oy aldığı kentte, yıllar içinde AK Parti gücünü arttırdı. 2018 seçimlerine gelindiğinde AK Parti’nin yüzde 35, CHP’nin 29,1, İYİ Parti’nin yüzde 16,9, MHP’nin yüzde 10,1, HDP’nin ise yüzde 7,3 oy aldığı görüldü. 2019 yerel seçimlerinde ise CHP yüzde 50,62 ile Büyükşehir Belediyesi AK Parti’den CHP’ye geçti.
Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde 4 isimden 1’i adaylıktan çekildi. 100 bin imza ile aday olan isimlerden Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce, seçime 3 gün kala adaylıktan çekildiğini açıkladı. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adaylığından çekilmesi, CHP’de "olumlu", iktidar kanadında ise “üzüntüyle" karşılandı. İnce’nin tartışmalı çıkışının ardından gözlerin çevrildiği bir diğer aday Sinan Oğan ise Muharrem İnce’nin oylarının kendisine geleceği düşüncesi ile adaylıktan çekilmeyeceğini yineledi. Vatandaşların önünde 3 isim kaldı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Sinan Oğan kıyasıya bir yarışın içine girecek. Seçim yarışında kazanan isim 5 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı yapma yetkisini alacak.
Seçimin belki de en çok üzerinde durulması gereken konularının başında sandık güvenliği geliyor. Sandıklardan çıkacak oyların sisteme aktarılma sürecinde muhalefetin kaygıları öne çıkarken, Millet ittifakı, YSK verileri ile kendi verilerini kıyaslama yöntemi ile oyların sağlamasını yapmayı planlıyor. Türkiye'de seçim güvenliği ve sandıkları korumak özellikle 2014 yılından beri seçmenlerin gündeminde. 2014 yerel seçimlerindeki "trafoya kedi girmesiyle" özdeşleşen elektrik kesintileri, 2017'deki referandumda mühürsüz oyların Yüksek Seçim Kurulu tarafından son anda geçerli sayılması,2019'daki yerel seçimlerde Anadolu Ajansı'nın İstanbul özelinde veri akışını durdurması gibi tartışmalı uygulama ve kararlar halen Türkiye'nin sandık hafızasında yer tutuyor.
Sandık güvenliği ile beraber bir konunun daha büyük bir hassasiyetle ele alınması gerekiyor. Her yarışta veya seçimde olduğu gibi bu seçimin de bir kazananı ve kaybedeni olacak. Kazanan taraf ile kaybeden taraf aynı coğrafyada aynı havayı soluyor. Seçimden sonra yine yüz yüze bakabilmeliyiz. Hiç kuşkusuz ki herkesin hayali her alanda güçlü, demokrasi kültürünün tavan yaptığı, ekonomik parametrelerin üst seviyelerde geldiği bir Türkiye'dir. İnsanların farklılıklarını birer zenginlik olarak gören hoşgörü ikliminin savunucuları olmalıyız. Bu topraklar üzerinde tahammül seviyesi yüksek bir şekilde yaşamaya gayret göstermeliyiz.
Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim yasaklarına da değinmeden geçmemek lazım. Seçim günü saat 06.00'dan gece 24.00'e kadar alkollü içki satılamayacak. Emniyet ve asayişi korumakla görevli olanlar dışında yerleşim yerlerinde kimse silah taşıyamayacak. Kahvehane, kıraathane ve internet kafe gibi bütün umumi eğlence yerleri kapalı olacak. Eğlence yeri niteliğindeki lokantalarda yalnızca yemek verilebilecek. 14 Mayıs saat 18.00'den sonra düğünler yapılabilecek. Seçim günü saat 18.00'e kadar basın yayın organlarında seçimler ve sonuçlarına ilişkin haber tahmini ve yorum yapılması yasak olacak. Saat 18.00 ile 21.00 arasında ise YSK tarafından seçime ilişkin verilecek haber ve tebliğler yayımlanabilecek. Saat 21.00'den sonra ise bütün yayınlar serbest olacak, YSK bu saati daha erkene alabilecek. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde aynı hükümler 28 Mayıs'ta da uygulanacak.
Önceki yıllara göre katılım oranı daha yüksek, halkın iradesinin sorunsuz bir şekilde sandığa yansıdığı bir seçim temennisinde bulunurken, seçim sonuçlarının Türkiye’ye hayırlı olmasını dilerim.
Yorum Yazın
Facebook Yorum