Antalya, 2,5 milyondan fazla nüfusuna ilaveten Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 136 bin 946 yabancı uyruklu vatandaşı da barındıran, göçün merkezi bir şehir konumuna geldi. Doğal olarak yollardaki araç sayısı da arttı. Araç sayısı artınca trafikte geçirilen süre ve harcanan yakıt miktarı da eşdeğer olarak artış gösterdi. Toplu ulaşım ise zarar ettiğini düşünerek aracını sefere çıkarmayan esnaf nedeniyle adeta kâbusa dönüştü. Sefer sıklığının azalması duraklarda yoğunluk oluştururken, birçok vatandaş sabah işine yetişmek ve akşam evine dönmek için uğraş vermekten bıktı, usandı.
Şu günlerde okullar sömestr tatilinde olduğu için bir nebze olsun trafikte yoğunluğun azaldığı söylenebilir ancak tatil dönüşü yine aynı manzaraların yaşanacağı gün gibi ortada. Birbirini çiğneyerek, ite kaka otobüslere binen, balık istifi yolculuk eden çilekeş vatandaşın çilesine çare bulunması için akılcı çözümler bulmanın zamanı geldi de geçiyor bile….
Toplu ulaşımdaki bu kabusun son bulmasının anahtarının Büyükşehir Belediyesinde olduğu herkesçe bilinir. Yani yetki Büyükşehir Belediyesinde diyebiliriz. Nitekim geçtiğimiz günlerde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, toplu ulaşımda yaşanan sıkıntıyı gördüklerini, vatandaşın toplu ulaşımı yeterince kullanmadığı için bu sıkıntıları çektiğini ima etti ve ardından kamulaştırma kelimesini telaffuz etti. Antalya’daki tüm araçların belediye uktesinde hizmet vermesi için hazırlık yaptıklarını dillendiren sayın başkan bu sayede belki keyfi bir şekilde trafiğe çıkmayan, çıkmadığı için de herhangi bir ceza almadığı öne sürülen esnafın yol açtığı olumsuz etkiyi yok etmeyi başarabilir.
Akaryakıt fiyatlarının yükselişinin ulaşım esnafının belini büktüğünü kabul etmek gerekir, yolcu biniş bedeline yapılan zam da kurtarmıyor olabilir ancak o araçların yeniden kontak açması ve duraklarda heder olan insanların yardımına koşulması vicdanen ve kamusal bir sorumluluktur. Trafikte yer almadığı söylenen 250 araç ve mevcutta çalışan diğer otobüslerin belediye bünyesine geçmesi ve yeni tramvay hatları ile birlikte kapsamlı bir Master Plan yapılana kadar ulaşıma kısmen çare bulunabilir.
Meselenin toplu ulaşım tarafı bu şekilde diyebiliriz peki ya çevre yolu ve bağlantı yollarındaki, kavşaklardaki manzaraya ne demeli? İstanbul, Ankara gibi metropol kentlerdeki trafik yoğunluğuna doğru hızla seyreden Antalya’da belirli kavşaklarda oluşan tıkanıklık içler acısı. Tabiri caizse aynı arap saçına döndü. Mevlana kavşağı, Kepez Bld kavşağı, B.Onat kavşağı, 100.yıl bulvarı, Laura kavşağı, Kızılarık caddesi, Yeşilırmak caddesi, Çallı kavşağı, İller bankası kavşağı, Cezaevi kavşağı ve daha sayabileceğimiz bir çok noktada iş çıkış saatlerinde oluşan kuyruklar sürücüleri isyan ettirdi. Eğer nüfusumuz kalıcı misafirler ile arttıysa ve bununla birlikte hususi araçlar da trafikte fazlaca görülüyorsa o zaman çözüm ne olmalıdır? Sorusunu sormak gerekiyor. Bunun cevabını çıkıp birilerinin vermesi gerekir.
Bakınız son 1 ayda 11 bin adet artarak 1 milyon 317 bin 564’e ulaşan kentteki araç sayısını azaltmak için vatandaşa ‘işine kendi aracını kullanmadan git, toplu ulaşımı tercih et’ demeniz için toplu ulaşımdaki sıkıntıyı çözmeniz gerekiyor. Salgının etkilerinin sürdüğü bugünlerde kalabalıklarla seyahat etmenin risk olduğu gerçeği de var. Vatandaşa işten veya okuldan erken çık yığılma olmasın diyemeyeceğinize göre geriye yolları genişletmek, yol ve kavşak sayısını arttırmak, hızlı geçiş yöntemlerine başvurmak kalıyor. İşte tam bu noktada Antalya Büyükşehir Belediyesi de inşaat çalışması gibi maliyetli bir seçenek yerine kavşaklarda fiziksel düzenlemeye ilaveten sinyalizasyon sistemine yapay zeka mı dersiniz akıllı sinyal sistemi mi dersiniz işte öyle bir hamleye başvurdu.
Kepez’deki muhtarlarla buluştuğu toplantıda bu hamlenin detaylarından bahseden Başkan Muhittin Böcek, konuşmasında Antalya'nın nüfusa oranlandığında en fazla araca sahip il olduğunu hatırlatarak ‘bizi eleştirmeden önce bunu gözardı etmeyin’ mesajı verdi. Kentteki 99 kavşakta akıllı kavşak uygulaması başlattıklarını, bir aya kadar sistemin tam olarak devreye gireceğini paylaşan Böcek, akıllı kavşak ile trafikteki keşmekeşin son bulacağı umudunu taşıdıklarını söyledi.
Kavşaklara yerleştirilen kameralar aracılığı ile kavşak kollarındaki araç yoğunluklarını hesaplayan sistem, yoğun yönler için daha uzun yeşil ışık süreleri uygulayarak kavşaklardaki gecikme sürelerini azaltırken, sürücülerin gidecekleri yere daha hızlı ve daha az maliyetle gitmelerine olanak sağlıyor. Bu sistem oturduğunda alt geçit, üst geçit, viyadük vs. inşaa etmeye gerek kalmayacak mesajı veriliyor fakat kamuoyunda aşırı yoğunluğun olduğu kavşaklara ciddi bir müdahalede bulunulmasının daha faydalı olabileceği düşüncesi hakim. Ulaşımla ilgili gerek toplu taşımadaki kamulaştırma girişiminin gerekse kent içi ulaşımda yapılmaya çalışılan veya planlamada yer alan düzenlemelerin trafiği rahatlatıp rahatlatmayacağını bekleyip göreceğiz.
Yorum Yazın
Facebook Yorum