Yasalaştığı taktirde yerel gazetelerin kapamasına neden olacağı iddia edilen Basın kanunu teklifinin TBMM’de görüşmelerinin basın camiasından gelen tepkiler üzerine ertelenmesi sonrası yasa teklifinin geri çekilerek yeniden hazırlanması gerektiği vurgulandı. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu da yasa teklifinin mevcut haliyle görüşülmeden daha katılımcı bir anlayışla oluşturulması gerektiğini işaret etti.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’ndan şu şekilde bir açıklama geldi:
“Basın özgürlüğünü yok edecek, Anadolu basınının kapısına kilit vurulmasına neden olacak Basın Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM’de görüşülmesi, tüm Anadolu basınını temsilen basın meslek örgütlerinin Ankara’da ortaya koyduğu kararlı duruş ve eylemleri neticesinde ertelenmiştir. Bu durum olumlu bir gelişme olmakla birlikte yeterli değildir. Kanun teklifi tamamen geri çekilmelidir. Basın ve ifade özgürlüğünü, dolayısıyla demokrasimizi bu kadar yakından ilgilendiren bir alanda yapılacak kanuni düzenleme başta Anadolu’daki basın kuruluşları olmak üzere, basın meslek örgütlerinin, akademisyenlerin, siyasi parti gruplarının ve en önemlisi de gazetecilerin görüşlerine açılmalı, kamuoyunda tartışılmasını sağlayarak bir neticeye varılmalıdır.
Basın ve ifade özgürlüğünü ilgilendiren konular ile Anadolu basınının ekonomik olarak ayakta kalmasını sağlayan bir güvence olan Basın İlan Kurumu’nun aracılık ettiği icra ilanları ile ihale ilanları ve resmi ilanların yayın hakkı bambaşka konulardır. İnternet haber sitelerinin süreli yayın kapsamına alınması ile ilan konularının doğrudan bir ilgisi de yoktur. Mevcut yazılı basın dışında radyo, televizyon ya da internet sitelerine yeni bir ilan havuzu oluşturulması ayrı bir kanuni düzenlemenin konusudur. Ta milli mücadele döneminden beri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün üzerine titrediği Anadolu’daki yerel gazetelere bile yetmeyen, daha da iyileştirmeler gerektiren ilan havuzunun bir de internet haber sitelerine pay edilmesi, yerel gazetelerin yüzde 90’ının kapanmasına yol açacak tarihi bir hata olacaktır.
Kanuni düzenlemede daha birçok başlık altında temel insan hakları ile ifade ve basın özgürlüğünü baskılayan anti demokratik uygulamalar düşünülmüştür. Türk Ceza Kanuna yeni suç tarifleri getirilmekte, ‘halkı yanıltıcıyı bilgiyi alenen yayma’ gibi muğlâk tanımlarla gazetecilere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilmektedir. Ayrıca, ‘basın ahlak esaslarına aykırı yayın yapma’ tanımı ile Basın İlan Kurumu eliyle gazetelere uygulanan ilan kesme cezasının kapsamı genişletilmekte, gazetecilerin basın kartlarının iptaline giden sürecin de önü açılmaktadır. Kanun teklifinde cevap ve düzeltme hakkının internet haber sitelerinde yayınına ilişkin hiçbir ön kontrol düşünülmemiş, cevap ve düzeltme metninin aynı gün içinde hiçbir ekleme çıkarma yapılmaksızın yayınlaması şart koşulmuştur. Sosyal medya ise tamamen baskı altına alınmaktadır. Basın kartları komisyonunun yapısı meslek temsilcilerinden ziyade atamayla gelecek bürokrat ağırlıklı hale getirilmektedir.
Daha onlarcası sayılabilecek sakıncalar günlerdir Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin de çatı örgütü olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu başta olmak üzere basın meslek örgütleri tarafından dile getirilmiş, raporlar hazırlanmış, gerek Dijital Mecralar Komisyonu’nda gerekse Adalet Komisyonu’nda çalışmalar yapılmıştır. BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcileri ise ilan dağıtımıyla ilgili Anadolu gazetelerinin kapanmasına neden olacak sakıncaları anlatmış, illerde ise milletvekilleri bilgilendirilmiştir. Komisyonlarda ortaya konular gerekçe ve itirazlar dikkate alınmayınca basın meslek örgütleri temsili olarak Ankara’da TBMM önünde eylem yapmış, en kıdemli cemiyet başkanı olarak Ankara merkezli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, meslek örgütlerinin katkıları ile hazırlanan bildiriyi okumuş, meslektaşlarımız kalem bırakmıştır.
Temennimiz odur ki, TBMM Genel Kurulu’na getirilmesi ertelenen kanun teklifi sıfırdan hazırlanmak üzere ilgili tarafların görüş ve önerilerine açılır. Basın kuruluşlarının kapısına kilit vuracak, basın ve ifade özgürlüğüne sansür uygulayacak her türlü girişimin karşısında olduğumuzun kamuoyu ve meslektaşlarımız tarafından bilinmesini isteriz.
Yorum Yazın