Filmin senaristliğini yapan ve 22 yıldır polis olarak görevini sürdüren Yılmaz Suvacı’nın 18 yaşındaki otizmli oğlu Mehmet ile yaşadıklarını beyazperdeye aktardığı film, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ne özel olarak 1 Nisan’da vizyona girecek. Otizmli bir bireyin ailesiyle verdiği yaşam savaşının anlatıldığı filmde Müfit Can Saçıntı, Reha Özcan, Cenan Çamyurdu, Güliz Gündüz gibi oyuncular rol alıyor.
Filmde Otizmli çocuk sahibi bireylerin yaşadığı çileli sürece değiniliyor. İşte filmin konusu: “ Yılmaz bir polis memurudur. Yılmaz’ın karısı Hülya dokuz aylık hamiledir. Çocuğun doğumu gerçekleşir. Çocuk büyürken aile yavaş yavaş evlatlarındaki diğer çocuklardan farklı davranışları ayırt etmeye başlar. Çocuk akranlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşamaktadır. Sadece zekâ küpüyle oynamaktadır, üç yaşına kadar ise konuşmamıştır, Aile, bir gün parkta oynarlarken bir nöroloji hekimiyle karşılaşırlar ve aile ‘Otizm’ kelimesiyle tanışır”
Otizmli çocuklara yönelik çeşitli aktivitelerin yanı sıra ailelere yardımcı olmak ve farkındalık yaratmak amacıyla faaliyetlerine devam eden Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği (AKODER), otizmli çocuklar ile aileleri için destek olmayı sürdürüyor. Otizm hakkında farkındalık yaratan ve otizmli bir evlada sahip olan Derneğin Başkanı Demet Çileli Baz, vizyona girecek olan filmin otizm hakkında halkın dikkatini çekecek çalışmalardan birisi olduğunu söyledi. Otizmli çocukların ciddi anlamda ilerleme kaydettiğini gözlemlediklerini söyleyen Baz, “Otizmli bir evlada sahip insanların gerçek hikâyesini anlatan filmin hedefine ulaşmasını ümit ediyorum. Otizmli çocuklarımıza dokunmak ve onlar için uygulayıcı eğitimler sunmak çok önemli. Dernek olarak Akdeniz Üniversitesi ile ortak yürüttüğümüz projede Ziraat fakültesinde oluşturulan serada çocuklarımız, belirli bir alanda ürünleri ekme, gübreleme, sulama ve sonunda hasat etmeyi tecrübe ettiler. Yıl içinde çeşitli sosyal aktivitelere katılımlarını sağlayarak onların gelişimine katkı koyuyoruz” dedi.
Antalya Kültür Memur Sen Başkanı Esat Esmeray da otizmli çocukların yaşam mücadelesi ve onları yetiştiren ailelerin çektiği sıkıntıların idrak edilmesini sağlayacak ve otizmli insanların sesi olacak olan ‘Ya ben Ölürsem’ filmini merakla beklediklerini söyledi. Filmin gerçek hayat hikâyesinden alıntılanmasının da insanlar üzerinde daha çok etki uyandıracağını belirten Esmeray duygularını şöyle paylaştı: “Engelli gruplarının içinde en şanssız olanlar otizm hastalarıdır ve engelli olmak kendi tercihleri değildir. Otizmli bir insan, ömür boyu korunmaya muhtaç ve başkalarına bağımlı yaşamak zorundadırlar. Bu nedenle ebeveynlerinin kontrolü altında yaşamını idame etmeye çalışırlar.Bu evlatlarımıza yoğun olarak iletişim kurma, oyun oynama, duyguları anlama, duyguları ifade etme, ten teması kurma gibi sosyal içerikli davranışları edindirmek, gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Biz sendika olarak dezavantajlı bireylerimize her daim sahip çıktı ve üzerimize düşen neyse yerine getirmeye çalıştık. Toplum olarak otizmli bireylerimize sahip çıkmamız onların sosyalleşmesi için adım atmamız çok büyük önem taşıyor. Bu vesile ile filmin ciddi bir farkındalık oluşturacağına inancım çok yüksek ve emeği geçen herkesi kutluyorum”
Yorum Yazın