“İsmet Paşa'nın Kızı Aramızda” konu başlığı ile düzenlenen toplantı 23 Ocak 2024 Salı günü Akra Otel’de gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek, “Cumhuriyetimizin bugün daha iyi nesiller yetiştirmesi ve gençlerimize kendilerini geliştirebilecekleri imkanlar sağlamasına katkıda bulunmayı ANSİAD olarak en önemli hassasiyetlerimizden biri olarak görüyoruz” dedi.
Toplantıya Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Okan Hançer, Peyzaj Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Gülsüm Kıldan, Şehir Plancıları Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Başkanı Abdullah Erdoğan, Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği (YÖRSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Av. M. Alper Oral, Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı İdris Taş, ANSİAD Üyeleri ve eşleri katıldı.
Ercan Özbek: “Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları tarafından bizlere emanet edilen bu en büyük mirasa her daim sahip çıkmalıyız”
ANSİAD Başkanı Ercan Özbek’in açılış konuşması ile başlayan toplantıda Özbek, “Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bugünlerde, bugünlere nerden ve nasıl geldiğimizi tekrar tekrar hatırlamalı, düşünmeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları tarafından bizlere emanet edilen bu en büyük mirasa her daim sahip çıkmalıyız” dedi.
İsmet İnönü’nün kızı Özden İnönü Toker’i ANSİAD toplantısında ağırlamaktan mutluluk duyduklarının altını çizen Özbek, “Sözleri ve yaptıkları halen bugünümüzü aydınlatan, yaşımız kaç olursa olsun her zaman O’nun çocukları olmaktan gurur duyduğumuz biz Atatürk çocukları, bugün bir Cumhuriyet çocuğunu ağırlamaktan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet Paşa ile ilgili anılarını, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında tanıklık ettiklerini kendisinden dinleyecek olmaktan dolayı büyük bir heyecan ve onur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
ANSİAD toplantısının konuğu olan Özden İnönü Toker, konuşmasında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye dair anılarını dönemin ayrıntıları ile birlikte katılımcılar ile paylaştı.
İsmet İnönü’nün Cumhuriyetin ilk yıllarında, söz sahibi olur olmaz, toplumda gördüğü eksiklere, yanlışlara dikkat çekmeyi ve onları düzeltmeye çalıştığını söyleyen Toker, İsmet İnönü’nün bu konuda 1925'te yapmış olduğu bir konuşmasında ‘Arkadaşlar, ilimdeki eksik olanların toplanması tamam adamlar veremez. Bin yarım ve bin cahil, bir yarımdan daha faydalı olamaz, fakat daha zararlı olur. Bin yarım adam, bir tam adam değildir. Bilim kurumlarından çıkanlar daima iyi yetişmelidirler. Siyasette ve yönetime en zararlı şey, milletler ve toplumlar için telafisi en zor olan felaket yarım bilgili insanların yetki sahibi olmasıdır’ şeklinde konuştuğunu söyledi.
İsmet İnönü 1937 yılında Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra neler oldu?
Konuşmasında, İsmet İnönü 1937 yılında Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra neler olduğunu ve Atatürk ile aralarında neler geçtiğine değinen Toker, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Atatürk ile babam arasında, maalesef kalabalık önünde cereyan eden tartışmayı hatırlarsınız. Ertesi gün, 2. Tarih Kurultayında bulunmak üzere ikisi de İstanbul’a giderler. Yolda trende baş başa kalınca babam üzüntüsünü ifade ederek yorgun olduğunu, dinlenmek istediğini söyler. Zaten kendi sağlığında da sorunlar yaşayan Atatürk onu haklı bulur. İstifasından sonra yerine kimin getirilebileceğini konuşurlar. Celal Bayar ismi üzerinde anlaşırlar. 21 Eylül 1937 tarihli, üzerinde "Il. Tarih Kurultay Kürsüsü" yazan pusulada iki arkadaşın birbirlerine yazdıkları notlar duygularını çok güzel yansıtıyor. Akşam beraber olup olmayacaklarını soruşturduktan sonra, İnönü el yazısı ile; Aynı pusula üzerinde " Atatürk'ün cevabi geliyor:
- "Hayır, her şeyi unuttum; bildiğin gibi, arkadaşım ve kardeşimsin" K.Atatürk
İnönü, 25 Ekim 1937'de Başbakanlıktan istifa ediyor. O günlerde Peşte Karması ile Ankara Karması arasında bir futbol maçı yapılıyor. Babam ağabeylerimi de yanına alarak stadyuma gidiyor. Onu aralarında gören halk büyük tezahürat yapıyor. 6 Kasım’da CHP toplantısında bu olay tartışılırken, babamın güzel bir konuşması var. Bütün samimiyetiyle kalbini arkadaşlarına açıyor. Sizlere izninizle bir parçasını okumak istiyorum. İnönü diyor ki; ‘Bendenizin terbiyeli bir adam olduğunu bilirsiniz. Benim, resmi işlerimde olduğu gibi, özel hayatımda da Atatürk velinimetimdir. En önemli resmi hayatımda ve karşılaştığım olayların hepsinde başarılı olmam için Atatürk'ün emeği geçmiştir. Fakat kendisini silmiş, daima bütün şerefini bana bırakmıştır. Sonra, servetim olmamakla beraber böyle bir düşünce hiçbir zaman geçmedi. Ama özel hayatımda bu memlekette maddi bakımdan rahat bir adamın hayatını geçirdim. Bunu bana Atatürk sağladı. Kendisi bir dilim ekmek yerse bana yarısını yedirmekten zevk alır. Onun için gerek resmi, gerek özel hayatta kendisine ne kadar minnettar olduğumu takdir etmek kolaydır.’ Babamın burada bahsettiği maddi yardıma örnek olarak, benim de çok yeni, Can Dündar’ın bir yazısında ögrendiğim bir bilgiyi sizlerle paylaşmak isterim. Atatürk İsmet Paşa’ya aylık bağlamış. 1925'te ayda 1000, 1929’da ayda 2000 lira vermiş ve babam Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra maaşını 3000 liraya çıkarmış”
“Atatürk: Lozan günü idi; kendisini büyük takdirle, muhabbetle düşünüyorum”
24 Temmuz 1923 tarihinde gerçekleşen Lozan Antlaşması’na ilişkin İsmet İnönü ve Atatürk arasında yaşananlara değinen Toker, şu şekilde konuştu “Lozan’ın yıldönümü olan 24 Temmuz'da diğer yıllarda olduğu gibi gazetelerde İnönü ile ilgili haberler yer almadı. Fakat bir tek Mustafa Kemal, 25 Temmuz 1938 Saat: 17.00’da Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak aracılıyla onu aradı ve şu mesajı yolladı: ‘Lozan günü idi; kendisini büyük takdirle, muhabbetle düşünüyorum. Tebrik ederim. O da ben de rahatsız... Fena günler geçiriyoruz. O günü hatırlıyorum. Mukabeleye kalkışmasın, yorulmasın. Vedit arz etsin.’ Babamın 26 Temmuz 1938 tarihinde kendisine yazdığı cevap ise şöyleydi: Büyük, Sevgili Atatürk, Lozan günü vesilesi ile iltifatınızı söyletmek lütfunda bulundunuz. Kendi ızdırabınızı unutarak bana yeniden sağlık, bahtiyarlık verdiniz. Şükran ve minnetlerimi kabul buyurunuz. Velinimetim Atatürk, katiyen eminim ki bu hastalık günlerini geçireceğiz. Siz, bütün afiyet ve neşenizle ve şerefle daha çok uzun seneler millet ve memleketi idare buyuracaksınız. Derin tazimle ve dayanılmaz bir özleyişle ellerinizden öperim velinimetim”.
Toker, “Konuşmamı babam İsmet İnönü’nün 21 Kasım 1938 tarihinde Atatürk'ün ölümünden sonra TBMM'de yaptığı konuşma ile bitirmek istiyorum: ‘Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar, sadik hadimi, insanlık idealinin aşık ve mümtaz siması, eşsiz kahraman Atatürk: Vatan sana minnettardır. Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk milletiyle beraber senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün hayatında bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol, aziz hatıran sönmez meşale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır’ - Reisicumhur İsmet İnönü”
“ANSİAD 2. Olağan Toplantısı” ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in toplantının başkanlığını yapan ANSİAD Geçmiş Dönem Başkanı & Askeri Tarih Yazarı Bekir Bülend ÖZSOY ile birlikte konuğumuz Özden İNÖNÜ Toker’e Antalyalı Seramik Sanatçısı Tufan Dağıstanlı’nın Antalya gravürlerinden birisini hediye etmesinin ardından sona erdi.
Yorum Yazın