Yeni nesilin tercihi Glamping!

Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Rekreasyon Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Murad Alpaslan Kasalak, pandemi ile birlikte karavan, camping ve glamping’in en gözde tatil trendleri olduğunu ve insanların doğa ile iç içe tatil yapmayı tercih ettiklerini söyledi. Tatilin sadece deniz kum ve güneşten ibaret olmadığını özellikle yeni nesilin aktivitelerle donatılmış temel ihtiyaçların karşılandığı bir ortamda tatil yapmaktan hoşlandığını belirten Kasalak, bu konuda önemli bilgiler verdi.

‘Öğrencileri teşvik ediyoruz’

Kamp ve karavan turizminin rekreasyona giriş dersinde üniversite öğrencilerine anlattıkları konular arasında yer aldığını belirten Doç.Dr. Murad Alpaslan Kasalak, turizm sektöründe ilerlemeyi düşünenler için kamp ve karavan turizminin en doğru tercihlerden birisi olduğunu vurguladı. Kasalak, “Öğrencilerimizi bu yöne doğru teşvik ediyoruz. Kendi dedenizden babanızdan kalan yer varsa, etrafından dere geçiyorsa, doğa ile iç içe bir ortamı varsa buralara kamp alanı kurabileceklerini, devletimizin betonlaşma olmadan bu konuda teşvikler sağladığını söylüyoruz. İnsanların kafalarındaki tatil algısı eskiye göre değiştiğini, tatil için ülkemize gelenlerin farklı şeyler aradığını anlatıyoruz ” dedi.

Muğla ve Antalya başı çekiyor

Pandemi döneminde insanların kalabalıklardan uzaklaşıp doğaya yöneldiklerini belirten Kasalak, otel fiyatlarının da yüksek oluşu ile birlikte karavan, camping ve glamping tercihinin geçen yıllara oranla yaygınlaştığını vurguladı. Özellikle glamping yani geleneksel çadır hayatının modernize edilmiş halinin Muğla ve Antalya gibi tatil bölgelerinde turizm teşvik kanunu ile birlikte yaygınlaştığını söyleyen Doç.Dr. Kasalak, “Destinasyon anlamında Türkiye’de Fethiye’yi örnek olarak verebiliriz. Fethiye’deki glamping alanları çadır kamplarından öte daha modernize edilmiş bir görüntü sergiliyor. Antalya’da Olimpos-Çıralı bölgeleri örnek verilebilecek yerler ancak bu yerler daha ekonomik bir tatil düşünen kesimin barındığı çadır kampları şeklinde kendini gösteriyor. Fethiye bölgesinde camlı, yuvarlak daha modern glamping çadırları tercih ediliyor. Kelebekler vadisi kabak koyunda donanımlı glamping konaklama yapılabiliyor. Marmaris Bördübet koyunu da bunlar arasında sayabiliriz. Bu alanların kontrollü ve sağlıklı şekilde artması sağlanabilir. Muğla ve Antalya illeri bunun için son derece uygun görünüyor” dedi.

‘Platforma kira ödüyorsunuz’

Geçen sene Ağustos ayında çıkan Turizm teşvik kanununda belli kriterleri sağlayarak, betonlaşma yapmadan seyyar şekilde orman alanlarında camping ve glamping oluşturulabildiğini belirten Doç.Dr. Kasalak, ekolojik dengeyi bozacak, doğaya zarar verecek alanların tahribatından kaçınılması gerektiğini vurguladı. Muğla ilindeki ekolojik oteller, pansiyonlar ve kamp alanları üzerine tez yazan Kasalak, çadır yaşayışını şöyle anlattı : “Bina yoğunluğunun özellikle kamp alanlarında yüzde 30’u geçmemesi gerekiyor. Kamp ve karavan derneğinin kendi ideal çizimlerinde de yer aldığı şekliyle bir aileye 20 metrekarelik bir alan ayrılması, mutfağının, Kadın-Erkek tuvalet ayrımının olması gerekiyor. Buzdolabı bulundurulması kriterler arasında yer alıyor. Platform üzerinde çadırınızı kuruyorsunuz. O platforma kira ödüyorsunuz. Üzerinde gölgelik oluyor. Platformda elektrik imkânı bulunuyor. Mutfaktan yararlanıp, derin dondurucuya kahvaltılıklarınız, suyunuz vs. koyabiliyorsunuz. Tesisten yararlanma ücreti veriyorsunuz
 

“Şu anda Bodrum’da kişi başı 300 liradan tutun 600-700 liraya kadar lüks glamping alanları bulunuyor. Ayvalık-Cunda’da kendi çadırınızı getirmeniz halinde 200 liradan toplam iki kişi 400 liraya konaklama sağlanabiliyor.  Ege tarafında 200 lira iken Antalya’da daha ekonomik yerler var. Antalya’da kişi başı 100 lira civarında camping ve glamping alanları bulunuyor. Kendi çadırınızı getirip konaklayabiliyorsunuz. Ekstradan kahvaltı almak istiyorsanız 150 lira ücret ödeyerek bundan yararlanabiliyorsunuz. Kendi çadırınızı kullandığınız, eşyalarınızı kullandığınız için daha rahat ediyorsunuz. Çocuklar için doğa sevgisi kazandırma anlamında cazip bir seçenek olarak duruyor. Camping ve glamping alanlarında çeşitli faaliyetler de yapılıyor. Bisikletli safari adını verdiğimiz turlar yapılıyor. Eğlence ve müzik gösterileri oluyor. Rafting, trekking yapılacak yerler varsa misafirler oralara yönlendiriliyor”

‘Rekreatif faaliyetler arıyorlar’

Türkiye’ye gelenlerdeki tatil algısının değiştiğini turizm sektörünün temsilcilerinin alternatif turizm tercihleri üzerinde kafa yorması gerektiğini belirten Kasalak, tatilcilerin daha özgürce hareket edebilecekleri yeni heyecanlar yaşayabilecekleri ortamlarda olmayı tercih ettiklerinin altını çizdi. Kasalak, Eczacıbaşı Profesyonel’in Housekeeper departmanında çalışanlara yönelik düzenlediği etkinlikte söz aldığını insanların rekreatif faaliyetlerin arayışı içinde olduklarını ifade ettiğini dile getirdi. 

Doğada mantar topluyorlar

Kasalak bu konuda şunları söyledi:  “Yeni nesil havuzun kenarında güneşlenmek, sadece deniz kum güneş üçlüsü ile yetinmek istemiyor. Daha özgür hareket etmeyi, aktiviteleri deneyimlemeyi arzuluyor.  Rekreatif faaliyetler arıyorlar. Daha özgür hareket etmek istiyorlar. Bazı oteller çatı katından plaja zipline hizmeti veriyor. Müşteriler artık aktivite arıyor. Glamping de yeni bir deneyim diyebiliriz. Hayatında hiç çadırda kalmamış kişiler bunu deneyimlemek istiyor. Örneğin Fethiye’de Üzümlü bölgesinde mantar şenlikleri yapılıyor. Otel içinde sıkılanlar için glamping faaliyetleri kapsamında Mantar toplama aktivitesine katılıyor. Kamp alanlarındaki turistler çıkıp hem doğada geziyor hem mantar topluyor. Turistler bundan çok keyif alıyor. Topladıkları mantarları akşam ateşin başında yiyorlar. Hem doğada olmayı hem de gastronomiyi bir arada deneyimliyorsunuz.  Hem müşteriler kamp alanından uzaklaşmamış oluyor hem de sürekli kamp alanında harcama yapmış oluyor. Her şey dahil sisteminde turist otelden çıkmıyor esnaf para kazanamıyor diye yakınıyoruz. Her şey dahil sistemini ekonomik diye tercih ediyorlar. Halbuki bizim lüks turist hedefine ulaşmamız için farklı seçenekleri camping’i, glampingi yaygınlaştırmamız gerekiyor”

Hangi kesimler tercih ediyor?

Öte yandan Doç.Dr. Kasalak, kamp ve karavan turizmini tercih eden kitlenin niteliklerine de değindi. 50 yaş üstünün daha çok karavan turizmini tercih ettiğini 65 yaşındaki bir Alman’ın eşi ile birlikte Türkiye’de karavan turizmine katıldığını belirten Kasalak, camping ve glamping  tatilinin ise daha çok 20-45  yaş arası kesime hitap ettiğini dile getirdi. Kasalak, “Günümüzde Kampçılık demek çadır kurup yaşayayım demek değildir. İnsanlar ne olursa olsun temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeyi istiyor. Hippi tarzı, ‘döküntü olsun ama biz buraya çadır kuralım’ algısı yerine internetin olduğu bir ortamın arandığı döneme girdik. Kamp alanlarında güvenlik olsun istiyorsunuz. Glamping alanlarında özel kasalar var. İnsanlar değerli eşyaları koyup gezebilmelerini sağlayan imkânlar var. Çadırın içinde Laptop’um kaldı çantam kaldı vs gözünüz arkada kalmıyor. İnsanlar artık sahilde çadırı kurayım 1 TL vermeden tatil yapıp geleyim demek yerine belirli bir ücret ödemeye razı oluyorlar”

‘İstatistiki verilere ihtiyaç var’

Öte yandan Kamp turizminin yapılacağı yerlerin belirlenmesine dikkat edilmesine vurgu yapan Kasalak, turizmde hedeflere ulaşılması için kamp turizmini tercih edenlerle ilgili istatistiki verilerin tutulmasının önemine değindi.  Kasalak sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz diyoruz ya Maslov’un ihtiyaçları hiyerarşisi var. Biz temel ihtiyaçları karşılayamazsak üst seviyeye çıkmamız mümkün değil. Türkiye’de camping ve glamping ile ilgili kuralların yerleşmesi gerekiyor. Her yere kurulmaması gerekiyor. Turizm teşvik kanununda kamp alanını kurulacağında denetlenmesi de önem teşkil ediyor. Orman vasfını yitirmese bile kamp kurarız dediğinizde endemik yapıya dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin Şakayık çiçeğinin olduğu alana kamp alanı yaparsanız, dağ keçilerinin yaşam alanlarının içine kamp kurarsanız ekolojik dengeyi bozarsınız. Bunların iyi araştırılarak bir yol izlenmesi gerekiyor. Bunun yanısıra Turizmde istatistik sıkıntımız var. Kaç kişi glamping yaptı. Yaş ortalaması nedir? Harcama durumu nedir? En çok hangi kamp alanları gelir elde etmiş. Bodrum’daki lüks glamping alanları mı yoksa Çıralı’daki mütevazi kamp alanları mı? Bunların istatistiği tutulursa ona göre gelişme sağlayabiliriz.

Bakınız İspanya kalbiya ve Mallorca bölgesinde otelleri yıktılar ve temalı rekreatif parklar yaptılar. Antalya’daki Land Of Legends’ten kişi başı elde ettiğimiz gelire bakın, bunun yerine Kadriye’de 3 yıldızlı tek apartman şeklinde odalar olsaydı o geliri biz elde edemezdik. Oradaki betonlaşma artmış olurdu. İspanya bunun farkına vardı. Rekreatif etkinlikler önemli biz gerekirse otel yıkarız dediler. Temalı parktan gelir elde ettiler. İstatistiklere baktılar. Bizim ülkemizde turist sayısında her sene bir artış yaşanırken gelirlerde hep standart gideriz. 12-13’üncü sıralarda yer alırız. Lüks turisti nasıl çekeriz diye çözüm ararız. Biz genelde ucuz turisti tercih ederiz. Bir İngiliz geldiğinde glamping yaparken av turizmine yönlendirebiliriz. Özellikle Akseki bölgemiz buna uygun ve de İngilizler avcılığı sever. Oradan bir kazanç elde edebiliriz. Bunların istatistiki verilerinin elimizde olması bizim gelişimimizi sağlar”

Antalya için yeni destinasyon önerisi

Antalya’da kamp turizminin yaygınlaştırılması ile ilgili çok uygun destinasyonlar olduğuna da temas eden Doç.Dr. Murad Alpaslan Kasalak, özellikle Beşkonak Köprülü Kanyon bölgesi, Akseki ve İbradı bölgelerini işaret etti. Kasalak, “Antalya’da camping ve glamping için uygun olan yerler var. Beşkonak, Köprülü kanyon bölgesi çok uygun. Rafting ve restoran şeklinde işletmeler yer alıyor. Orası bir destinasyona dönüştürülebilir. Ulaşım anlamında da uzak bir yer değil. Keza Akseki, İbradı bölgesi  yeni destinasyonlar olabilir.Kaş’ta Çukurbağ yarımadasında İnceboğaz’ı geçtikten sonra halk plajı var. Orada karavan alanı yok. İnsanlar yolun kenarına karavanlarını koyuyor. İnceboğaz’da marina tarafında hem de Meis adasına bakan iki tarafta da plaj olduğu için oraya akın ediyorlar. Ana yolu daraltıyorlar. Kaş’ta yamaca doğru halk plajının etrafında karavan alanı yapılabilir. Belli bir ücretle konaklama yapılabilir. Atıkları toplanır. Hem dağınık görüntü ortadan kalkmış olur. İnsanlar için yeni bir destinasyon oluşturulmuş olur. İnsanların farklı arayışlar içinde olduğundan hareketle rekreatif faaliyetler için adımlar atılabilir. Gömbe bölgesi için kamp alanları düşünülebilir.  

‘Karavanlardan gelir sağlayabilirler’

Çadır kampı ve lüks çadır alanlarının yanısıra Karavan turizminin de bir ivme kazanması gerektiğini vurgulayan Doç.Dr. Murad Alpaslan Kasalak, alt yapı imkanlarının sağlanması ve yeni destinasyon alanlarının açılması ile turizme katkı sağlanabileceğini söyledi. Özellikle kent merkezindeki karavanlar için uygun alanlar oluşturulması gerektiğini atık suların tahliye edilebileceği alt yapı olanaklarının, içme suyu ve elektrik imkanının belediyeler yoluyla karavancıların hizmetine sunulması gerektiğini dile getirdi. Kasalak, “Belediyelerin karavan alanları oluşturması, bu yerlerin alt yapısının sağlanması gerekiyor. Metrekare bazında 20 metrekarelik ayrı bölümler belirlenmelidir. Belediye buradan gelir de elde edebilir. Temiz su dolduracakları bir yer, elektrik alabilecekleri üniteler oluşturulmalıdır. İçerisinde sosyal tesisler olabilir. Duş yerleri kurulabilir. Karavanlara elektrik ve su vererek gelir elde edebilirler. Karavanlardan cüzi bir rakam gelir sağlayabilirler”diye konuştu.

Murat ŞENTÜRK