© Adalya Medya 2021

Erdoğan: ‘Bir kereden çok şey olur’

AMBAUM doktorlarından Ali Erdoğan, madde bağımlılığında her şeyin bir kere deneme ile başladığını belirtti ve ailelere önemli uyarılarda bulundu.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi (AMBAUM) öğretim görevlisi Uzman Dr. Ali Erdoğan bağımlılığın adeta bir pandemi gibi tüm dünyada hızla yayıldığını söyledi. AMBAUM’da yaptıkları çalışmalara değinen Erdoğan, ailelere de tavsiyelerde bulundu. Uyuşturucu madde ile ilgili yanlış bir algının oluşturulduğunu da belirten Erdoğan, ilk denemenin devamını da tetikleyeceğinin altını çizdi.

HER ŞEY BİR KERE DENEMEKLE BAŞLIYOR

Erdoğan, “Bağımlılıkta en önemli yanlış inanışlardan birisi ‘bir kereden bir şey olmaz’ algısıdır. Kişiyi bağımlı hale getiren etkenler arasında merak ve bir kereden bir şey olmaz düşüncesi gelmektedir. Şu bir gerçek ki bir kereden çok şey olur. Bağımlılık yapıcı maddelerin ortak özellikleri kendi alımlarını pekiştirici etkileridir. Tüm bağımlılık yapıcı maddeler, beyinde ödül sistemi ismi verilen bir bölgeyi uyararak kişinin tekrar tekrar madde kullanarak bağımlı olmasına neden olur. Bağımlı kişi, yaşadığı olumsuz sonuçlara rağmen, bağımlı olduğu maddeyi bir biçimde kullanmayı sürdürür. Tek kullanımda bile bağımlılık yapma etkisi var. Hiçbir şekilde denememek gerekiyor”dedi.

16 YILDIR HİZMET VERİYOR

AMBAUM’un Akdeniz Üniversitesi bünyesinde 2006 yılında kurulan Antalya ve bölge illere hizmet veren önemli bir bağımlılık tedavi merkezi olduğunu belirten Uzm.Hekim Ali Erdoğan, 19 Yatak 2 poliklinik ile yıllık 10 bin poliklinik hastası 500 yatan hastaya tedavi hizmet sunulduğunu belirtti. Müraacat eden hastaların durumuna göre ayakta veya yatılı tedavisine karar verildiğini söyleyen Erdoğan,  tüm dünyada uygulanan ilaç, psikoterapi, destekleyici tedavi yöntemlerinin hastalara uygulandığını aktardı.

YÜZDE 33’E ULAŞMASI BEKLENİYOR

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden hastaların tedavi için başvurduklarını söyleyen Erdoğan, AMBAUM’un Ulusal ve Uluslararası alanda çok sayıda bilimsel makaleye imza attığını dile getirdi. Bağımlılığın nedenleri ve tedavi yöntemleri üzerine ciddi şekilde araştırmalar yapıldığını belirten Erdoğan, “Bağımlılık son dönemde özellikle pandemi ile birlikte genel anlamda artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre 1990’dan 2019 yılına kadar bağımlı sayısında yüzde 22’lik bir artış yaşanmış bunun 2030 yılına kadar yüzde 33’ e yükseleceği tahmin ediliyor. Sigara, nargile, esrar, metanfetamin, eroin, kokain gibi maddeler sık olarak kullanılıyor. Ülkemizde ve dünyada kullanım oranı sürekli artıyor” dedi.

ESRAR KULLANIMI ARTTI

Kamuoyunda uyuşturucu maddelere yönelik yanlış bir algının hakim olduğunun altını çizen Uzm. Hekim Ali Erdoğan, özellikle esrar adı verilen maddenin zararsız olduğu düşüncesinin büyük bir hata olduğunu söyledi. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 1990’dan 2019’a kadar gençler arasında esrarın zararlı olduğu algısının azaldığının ortaya çıktığını dile getiren Erdoğan bu konuda şunları söyledi: “Bu yanlış algı yüzünden esrarın kullanım miktarlarında yaşandı. Oysa esrar ciddi olarak bağımlılık yapan kişiye zarar veren bir maddedir. Esrar kullanan kişide kişilik değişimi yaşanmaktadır. Bu maddeyi kullanan kişi daha sinirli, şüpheci ve saldırgan bir yapıya bürünüyor. Esrar, paranoya ve şizofreni rahatsızlığının gelişimini 3-8 kat arasında arttırıyor ayrıca esrar kullananlarda Amotivasyonal sendrom dediğimiz bir rahatsızlık da oluşmaktadır. Bu oluştuğunda maalesef ömür boyu süren mutsuzluk, asabi ve isteksiz bir kişilik yapısı sergileniyor. Bunun fiziksel etkileri de oluyor. Akciğer, karaciğere zarar verirken beyin kimyasını da bozuyor. Bu yüzden gençlerimiz bu maddeden uzak durmalı. Zararsız söylemlerine kesinlikle inanmamalıdır”

NARGİLE DEYİP GEÇMEYİN

Öte yandan Erdoğan, Sigara ve nargile kullanımının da zararlarına değindi. Sigara ve nargilenin de bir bağımlılık olduğunu işaret eden Erdoğan, özellikle nargilenin olumsuz etkilerine dikkat çekti. Nargilenin meyveli ve aromalı maddelerle sunulduğunu ancak solunum sistemine olumsuz etkisinin sigaradan kat be kat fazla olduğunu belirten Erdoğan, nargilenin kanserle ilişkilendirilen bağımlılık yapan maddeler arasında yer aldığını vurguladı.

YÜZDE 80’İ ARKADAŞ ETKİSİ İLE BAŞLIYOR

Erdoğan, ailelerin bağımlı olduklarını düşündükleri evlatlarını AMBAUM’a getirmekten çekinmemeleri gerektiğini rica etti. Aile ile çocuk arasındaki ilişkinin bağımlılığın ortadan kaldırılması adına ciddi önem arz ettiğini belirten Ali Erdoğan ailelere şu tavsiyelerde bulundu: “Evlatlarıyla iyi ilişkiler kurarak onların sorunlarını dinlemeli, doğru şekilde iletişim kurmalıyız. Koruyamadık ve bağımlılık geliştiyse öncelikle yargılamıyoruz. Madde kullandığını öğrendiğimiz çocuğa veya gence yaklaşımımız doğru şekilde olmalıdır. Aileler şüpheleri varsa bize gönül rahatlığıyla başvurabilirler. Yüksek tedavi imkânı sunuyoruz.  Bunun psikiyatrik bir hastalık olduğunu paylaşıp uzman doktora yönlendirme yapıyoruz. Hastalarımızın aileleri ile birlikte gelmelerini talep ediyoruz. Arkadaş etkisi çok önemli bu yüzden gençleri bilgilendirmemiz ve korumamız gerekiyor.2020’de 5 bin hasta üzerinde yaptığımız değerlendirmede hastaların yüzde 80’i arkadaşının etkisi ile madde kullanımına başladığı sonucuna ulaştık. Onları bağımlılıktan korumak için spora yönlendirmemiz gerekiyor”

ÇİP TEDAVİSİ SONUÇ VERİYOR

Uzman Dr. Ali Erdoğan, bağımlılıkla mücadelede tedavi metodlarına da değindi. Bağımlılığın kronik bir hastalık olduğunu belirten Erdoğan, bağımlının dönem dönem kontroller ile takibinin yapıldığına temas etti.  Erdoğan, “Genellikle madde vücutta 10 gün içinde temizlenir. Maddenin bırakıldığı ilk süreçte yoksulluk belirtileri olur. Daha sonra arındırma yani detoksifikasyon tedavisi uygulanır. Bunun ardından hastalarda idame tedavisi yapılıyor. Hastada bu süreçte aşerme dediğimiz craving durumu oluşur. Buna hastaların maddelere tekrar dönme arzusu diyebiliriz. Hastaların aşermesini önleyici implant tedavisi bir diğer deyişle çip tedavisi uygulanır” dedi.

Erdoğan, Çip tedavisinin bağımlılığın sona erdirilmesinde büyük ölçüde sonuç verdiğini belirtti. Çip tedavi yönteminde naltrekson denilen bir molekülün cilt altına implant olarak yerleştirilip 3 aylık süre boyunca ilacın kana salınmasını sağladığını, bunun hastanın madde alma isteğini, aşermesini önleyen etkiye sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, naltreksonun vücuda yerleştirilmesi noktasında Plastik cerrahi anabilim dalından destek aldıklarını söyledi. Erdoğan etkisi kanıtlanmış bu tedavi yönteminin uygulanmasında katkı koyan Akdeniz Üniversitesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalında görevli hekimlere teşekkür etti.

RUHSAL HASTALIKLAR DA ARTIYOR

Erdoğan son olarak bağımlılık sebebiyle ailelerin maddi ve ruhsal sıkıntılar yaşadıklarının da altını çizdi. AMBAUM olarak yaptıkları araştırmaya göre bir çok kronik hastalıklarla, madde kullanım hastalıklarının kıyaslamasını yaptıklarını belirterek, “Madde bağımlılığının diğer hastalıklara göre daha ağır bir yük getirdiğini tespit ettik. Madde kullanan bireylerin ailelerinin ruhsal hastalık oranları artmaktadır. Madde bağımlılığının etkisi ile ailelerde ruhsal sorunlar ortaya çıkmaktadır” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER