© Adalya Medya 2021

Başkan Bozaner gençleri motive etti

Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan öğrencilerle buluşan Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, “Antalya'ya geldiğimde hiç kimseyi tanımayan, okumak için gelmiş olan bir insanın şu an Baro başkanı olarak karşınızda olması gerçeği var. Bu da aslına bakarsanız sizler için de bir heyecan kaynağı olmalı” dedi.

Yenilikçi Hukukçular Platformu Antalya Temsilciliği tarafından ‘Avukatlık Mesleği ve Baro’ konulu konferans düzenlendi. Konferansta avukatlık mesleğinin gereklilikleri, meslek içi etik kurallar ve baroların sağladığı destekler hakkında bilgilendirme yapıldı. Yenilikçi Hukukçular Platformu Antalya Temsilciliği tarafından Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda ‘Avukatlık Mesleği ve Baro’ konulu konferans düzenlendi.

Konferansta avukat adaylarına, avukatlık mesleğini icra etmeye yönelik yol haritası ve baroların rolü hakkında kapsamlı bir bilgilendirme yapıldı. Antalya Barosu Başkanı Avukat Ali Çağdaş Bozaner, avukatlık mesleği ve baronun işlevi üzerine konuştu. Bozaner, 13 yıl evvel mezun olduğu fakülteye baro başkanı olarak gelmenin gururunu yaşadığını ifade ederek, "Yaklaşık 13 yıl evvel bu fakülteden mezun oldum. Aslında Antalya'ya geldiğimde hiç kimseyi tanımayan, okumak için gelmiş olan bir insanın şu an baro başkanı olarak karşınızda olması gerçeği var. Bu da aslına bakarsanız sizler için de bir heyecan kaynağı olmalı. Gençliği dezavantaj olarak hep önümüze çıkardılar. Ama aksine heyecanla gelen gençliğin çok büyük bir avantaj olacağı gerçeğini biz ortaya koymuş olduk. Bugün büyükşehir baroları arasında 'en genç baro başkanı' olarak karşınızdayım” dedi.

Hukukun tarihini anlattı 

Geçmişten bugüne baroların tarihçesine de değinen Bozaner şöyle devam etti: "İlk anayasal süreç, 1215 Magna Carta ile başlıyor. İlk defa tarihte kralın yetkilerinin sınırlandırıldığı ve hukukun bugünkü itibariyle olmasa bile en azından belli başlı kanunların keyfiyetin önüne geçmesi konusunda irade gösterildiği bir aşama olarak ortaya çıkıyor. Tabii o süre zarfında Avrupa'da avukatlık mesleği veya adaletle ilgili hususlar aslında hep aynı şekilde parlak ilerlememiş. Mesela Umberto Eco'nun Gülün Adı isimli kitabı, aydınlıkla karanlığın mücadelesini, ilgisizliğin, savaşını aslında çok iyi ortaya koymuştur. Orada yine kütüphaneye gidip de kitapları karıştıran bir insanın kütüphanenin o kağıtlarının yanında zehir konduğu için sayfaları çevirirken zehirleniyor ve diyor ki 'İşte bakın bilgi kitapta insanı bu şekilde öldürüyor.' Yani Avrupa'nın çok ciddi manada 'cadı avı' dediğimiz skolastik dönemden geçtiği ve insan hakları konusunda adalet konusunda çok karanlık dönemleri yaşadığı gerçeği var. Ne zamana kadar? Amerika kıtasında başlayan bağımsızlık savaşının nihayetinde 1774'te oluşturulan Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi çıkana kadar. Böylelikle yavaş yavaş insan hakları hukukun üstünlüğü, insanlara doğuştan eşit doğduğu gerçeğine ilişkin birtakım hususlar başlıyor. "

'Avukatlık serbest meslek' 

Antalya Barosu TBB Delegesi Av. Özhan Karazeybek de konferansta avukatlık mesleğinin ve baroların tarihçesi hakkında katılımcılara bilgi vererek şunları söyledi: "Baro, Fransız kökenli bir kelime. Uzun çubuk, zincir, parmaklık anlamına geliyor. Çünkü savunma dokunulmazlığı denilen şeyin koruma altında olması gerekiyor. Avukatlık serbest meslek. Baro başkanına kimse bir şey diyemez, Baro başkanı da kimseye bir şey diyemez. Hepimiz farklıyız ama eşitiz. Hukuk tüm dünyayı sarıyor. İki kişinin yaşadığı dünyada hukukçuya ihtiyaç var. Tüm hukukun kaynağı kişiler arası ilişkilerdir.  En büyük problem dava dosyasını içselleştirmektir. Başkaları tarafından beğenilmemekten korktukça özgürleşemezsiniz. Müvekkil beni değil, kendim kendimi beğeneceğim. Avukat müvekkil ilişkilerinde yatay ilişkiler kurulmalı. Uluslararası hukuk kuralları, evrensel hukuk kuralları ve Atatürk’ün ilke ve devrimleri bizi ayakta tutuyor. Amaç varoluşsal değerimizi kabul ettirmekle ilişkili. Ancak çalışarak katkıda bulunuruz ve mutlu oluruz."

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER