Akdeniz İklimi ve Mimarlık konuşuldu
EKONOMİAkdeniz Serbest Mimarlar Derneği (AkdenizSMD) tarafından düzenlenen "STARC, Akdeniz Mimarlığı ve Sürdürülebilir Turizm" konulu toplantı Su Hotel’de gerçekleştirildi.
Mimar, turizmci, yatırımcı, akademisyen ve öğrencilerin katıldığı, AKTOB, GYODER, ANSİAD ve Türkiye Tasarım Vakfı’nın desteklediği etkinlikte; Akdeniz’de Sürdürülebilir Turizm İlkeleri ve Yapıları, Turizm Yapılarında Sürdürülebilir Renovasyon Teknikleri, Turizmde yeni Stratejiler ve Akdeniz’in Rolü konulu paneller düzenlendi. Öğrenciler proje çalışmaları yaparken, sponsor firmalar da ürün tanıtımı gerçekleştirdi.
Etkinliğin sona ermesinden sonra yapılan değerlendirmeler ışığında Akdeniz SMD Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Ali Olgu Ceylan bir basın açıklaması yayınladı. Başkan Ceylan basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Bizler mimarlık mesleğini etik ve ahlaki değerler çerçevesinde icra eden Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği’nin (AkdenizSMD) üyeleri, ekoloji ve ekonomi arasında çelişkiler yaşayan inşaat ve yapı sektöründe, Akdeniz Mimarlığı nerede sorusunun cevabını S.T.A.R.C (sürdürülebilir turizm mimarlığı) ile aramakta, üst ölçekten detaylara kadar izleyeceğimiz yöntemleri paydaşlarımızla birlikte geliştirmekteyiz.
AKDENİZ İKLİMİ ve MİMARLIK
Ülkemizin en önemli gündemlerinden biri olan nitelikli kentleşmenin sağlanması için sürdürülebilir yapılaşma ve mimarlık kriterlerinin önünü açmamız gerekmektedir. Bakanlığın işletmeler için akredite ettiği sürdürülebilirlik sertifikası gibi Akdeniz coğrafyasına özel mimari normların uygulanmasına ihtiyacımız vardır. Kuzey ülkeleri için tanımlanan standartların, Akdeniz iklimine özel oluşturulması gerekmektedir. Işık ve gölge kontrolü, doğal havalandırma gibi bu coğrafyanın kültürel mirasında yer alan tanımları mevcut yönetmeliklerle ele almalı ve yeni kurallar getirmeliyiz.
Yeni yapılaşmalar ve renovasyon süreçlerinde; yapı, inşaat ve mimarlık sektörleri işbirliğinde sürdürülebilir mimarlık kriterleri uygulanmalıdır. İklim değişikliği-küresel ısınma ile ilgili farkındalıklar; özellikle, yangınlar ve pandemi sonrası, turizmdeki trendleri büyük oranda değiştirecektir. Sürdürülebilirlik yanında dirençlilik (Resilience) kavramı da tasarıma entegre olmalıdır.
Geçmişte, turizm endüstri ve ekonomisi, özellikle Antalya’da, hızlı tasarım ve inşaat süreci ile yık-yap düzeni üzerine kurulmuş ve bu şekilde hatalı yapılaşmaların önü açılmıştır. Ancak günümüz ekonomik modelleri değiştikçe mimarlık ve inşaat süreçleri de farklılaşmış ve ekolojik bir sürdürülebilirlikten bahsedilebilir hale gelmiştir.
Süreç doğru işlediğinde nitelikli mimarlık beraberinde nitelikli mühendislik hizmetlerini, nitelikli yapılaşmayı, nitelikli kentleşmeyi ve nihayetinde iyi ve nitelikli yaşamayı beraberinde getirecektir.
Bu da beraberinde kentin ve turizmin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişimine neden olacaktır.
AKDENİZ SMD’NİN AMAÇLARI
Akdeniz SMD olarak amaçlarımızın başında Akdeniz iklimi ve coğrafyasına uygun mimari ve mekansal tasarımların yapılmasının önünü açarak sürdürülebilirlik ve yerellik ilkeleri üzerinden kentlerin gelişimine katkı sağlamak gelmektedir. Mimarlık, yapı ve inşaat sektörünün işbirliklerini arttırarak ülkemizin uluslararası standartları yakalaması başlıca hedeflerimiz arasındadır.
ÇEVREYE DUYARLI YAPILAR
STARC birçok parametre içermektedir ve bir denge unsuru olarak değerlendirilmelidir. İçinde yaşamaktan haz alınacak ve topluma yararlı, sosyo-ekonomik-ekolojik sürdürülebilirliğin ortak bir dengede kurulduğu sürdürülebilir yapılar ve çevreler tasarlamalıyız. Mimarlığı bir mesleğin ötesinde toplumun gelişmesinde en önemli unsurlardan biri olarak kabul ettiğimizden Akdeniz SMD üyeleri olarak işimizi ciddiyetle yapıyor, sorumluluklarımızı asla elimizden bırakmıyoruz.
Yaşadığımız doğal felaketler, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın inkar edilemeyeceğini hatırlatırken, aynı zamanda SARC doğruları zamanla değişmiş ve günün şartlarına göre evrilmiştir.
Çevreye duyarlı modern ve vernaküler yapı stoğunu korumalı, yapıların değerini ve dönüşüm potansiyelini tanımalıyız. Kültürel mirası kaybetmeden değişimi kabullenmeliyiz. Başta belediyelerimiz, bakanlıklar ve odalarımız olmak üzere tüm diğer önemli kurumlarla, kamu kuruluşlarıyla, STK’larla, kent için önemli diğer derneklerle, değerli basın mensuplarıyla ilişkilerimizi geliştirmek, projeler üretmek, kentler için kalıcı katkılar sunmak en önemli hedeflerimizi olacaktır.
İlginizi Çekebilir